08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Görev Ve Kazanç Vesilesi
Görev Ve Kazanç Vesilesi
Şüphesiz bir genç veya müslüman bir öğrenci, davet yolunda yürüdüğü zaman, maişet gereklerini ve geçim ihtiyaçlarını gidermek için uğraşır, çalışıp-didinir Ağır yük altında ve yardım almaksızın yoluna ve yoldaki yürüyüşüne devam eder Okuldan mezun olup bir işe girdiği veya bir göreve atandığı zaman, artık kendini onunla kayıtlamaya ve sırf onun gereklerini yerine getirmeye başlar Öyle ki, bulunduğu makam ve mevkiyi terketmeme ve onu korumanın zaruri ve gerekli olduğu düşüncesi zihninde yer etmeye başlar Bütün duygu ve düşünceleri, bu mihver etrafında dönüp dolaşmaya başlar Çoğu kez bu şuur, davet yolundaki yürüyüşünü sınırlamaya, davet uğrundaki adımlarını kısmaya ve azaltmaya iter Bazen de, iman gücü zayıfladığı ve azimet ışığı söndüğü zaman, yoldaki yürüyüşü tamamen durur Artık güvenle ve kesin bir bilgiyle, önüne çıkan bu engeli aşamaz ve iyi gidişatına devam edemez Halbuki Allah (c c ), rızık durumunu garantiye almış ve bunu tekeffül etmiştir İş, makam ve görevler ise, Allah'ın yarattığı rızkı ele geçirme ve bunu gerçekleştirmeye yarayan bir vesileden başka bir şey değildir
Bu yüzden, önceden belirlenen bir vesile için, bu engele takılıp kalmak ve sürekli bununla uğraşmak caiz değildir
Mustafa Meşhur
|
|
|