Yalnız Mesajı Göster

İlahi Armağan -56- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -56- Meclis




Ey evlat! Sen kendin için öğütçü ol Benimle ve başkası ile çeki­şip durma; bizi hüccet olarak kabul etme; kendine bak Benim söy­lediklerim dış cephen için; nefsine vereceğin öğüt ise, iç âlemine te­sir eder
Ölümü durmadan hatırlayarak nefsine öğüt ver Bütün ilgilerden, sebeplerden kesil; hâlini düzelt Kendisini yaratıcı tanıtanların Yaratan'ı ile ol O büyük Yaratıcı, yüce ve âlimdir Onun rahmet ete­ğine yapış, başkası ile uğraşma Başkası ile uğraşırsan yarın utanırsın İyi ol, felah bul Sizin biriniz elimde ıslâh olursa, en büyük ferahı o zaman duyarım Biriniz söylediğim şeyi tutmazsa, ona da üzülürüm
Bana yaklaşınız; benden uzak olmayınız İman sahibi bana ya­kın olur İçi bozuk olan ise benden kaçar
Ey münafıklar, ben Hak Teâlâ'nın size darılmasında O'na uya­rım O, beni üzerinize yaman bir ateş etti Tevbe eder, sözlerimi tu­tar, ayrıca sözlerimin sertliğine de dayanırsanız, ateşim sizin için soğur ve selâm evi olur
Yazıklar olsun size, utanmaz oldunuz Dıştan tâat gösterisi ya­parsınız; fakat içinizden hata, isyan bayrağı çekersiniz Yakında ölüm ve hastalık eli ile tuzağa düşeceksiniz Sonra Allah'ın ateşten zindanına atılacaksınız
Ve siz, ey amelde kusur edenler; bu hâlinizden utanmaz mısı­nız? Gece ve gündüz tembellikle ömür tükettiniz ve ona da razı ol­dunuz Bu kusurla beraber Allah Teâlâ'dan iyilik umarsınız
İyi işler etmeye yöneliniz Nefsinizi de, o işlere alıştırınız Bu yo­la ilk giren bir dehşete ve hayrete düşer; sonra işler aydınlanır ve kederler gider
Kötü hâlinizden tevbe ile dönünüz Tevbeniz işin önünden sonu­na kadar olsun
Ey efendisinin hizmetinden kaçanlar ve peygamberlerin, sâlih kulların, evliyanın görüşünü bir yana atıp kendi görüşü ile yetinen kimseler ve ey Hakk'ı bırakıp halka güvenen kimseler, hâliniz nice olacak? Peygamber (sav) Efendimiz’in şu kelâmını duymadınız mı: “Melundur, melundur o kimse ki, kendi gibi bir mahlûka dayanır
Dünyayı kalbinle isteme, ondan herhangi bir şeye de darılma; böyle yaparsan kalbin fesat olur Şirk kalbi perişan ettiği gibi, dün­ya sevgisi de kalbi batırır
Yazık sana Dünya sevgisini ve kibri kalbinde bir ettin Bunlar öyle şeylerdir ki, tevbe edilmediği takdirde sahipleri mahvolur
Akıllı ol Sen kimsin ve nesin? Düşün Ve neden yaratıldın, niçin yaratıldın? Böbürlenme Büyüklük satma Büyüklük satan, Allah'ı bilmeyendir Peygamber’ini taramayan, iyi kulları bilmeyen büyüklük satar
Ey akıldan yana nasipsiz! Kibirle büyüklük elde edeceğini umar­sın Bu düşüncen yanlış! Aksini yaparsan isabet etmiş olursun; çün­kü Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyurur: “Bir kimse ki, Allah için tevazu eder Allah onu yükseltir ve bir kimse ki, kibir yolunu tutar, Allah onu düşürür
O kimse ki, âhirete inanır, yüksek olur Azla yetinene çok gelir Zillet hâlini sabırla karşılayana izzet gelir Bulunduğun alt hâle razı ol, işlerin aniden değişir Bağırıp çağırma Verilmiyor diye bağırırsan, verilince utanırsın Bir kimse kader önünde boynunu eğer, elin­de hazır olana razı olursa her şeye gücü yeten Hak Teâlâ, onu her şeyin üstüne çıkarır Tevazu sahibi olmak ve iyi edep tavrı takın­mak seni arzularına yakın kılar; büyüklük satmak ve üstelik edepsiz olmak, seni arzuladığın şeylerden uzak eder İtaatli olmak, seni sev­dirir ve sevdiklerine yakın eder İsyan ise seni perişan eder; arzu ettiğin iyi şeylerden uzak tutar

Alıntı Yaparak Cevapla