Yalnız Mesajı Göster

İlahi Armağan -53- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -53- Meclis




Bazı büyükler, “İçi bozuklara ancak irfan sahipleri güler yüz gösterir” der
Evet o gülen yüzün bir hikmeti vardır; emir verir, yasakları yaptırmaz Bunlar kolay iş değildir Bu ağır işe ancak irfan sahibi dayanabilir Zahid geçinenler, kulluk ediyorum sevdasına düşenler ve kendilerini Hakk’ı arayıcı olarak kabul ettirme hevesine kapılanlar; iyiliği söylemek ve yasakları yaptırmamak zahmetine katlanmazlar
İrfan sahipleri merhamet üzeredirler Hâl böyle olunca niçin asi insanlara rahmet ve şefkat nazarı ile bakmasınlar Onların makamı tevbe ve istiğfar makamıdır
İrfan sahibi Hak ahlâkı ile huy güzelliğini bulur ve bütün çabası ise isyankârı, şeytanın ve nefsin elinden kurtarmaya bakar Sizin biriniz yavrusunu kâfir eline düşmüş görünce nasıl kurtarmak isterse irfan sahibi de hatalı kulu aynı şekilde kurtarmak ister Halkın cümlesi irfan sahibinin evladı sayılır
İrfan sahibi halka hitap ederken hikmet dilini kullanır Her iyiliği söyler Sonra kullara bakar, kader ve kazanın hükmünü onlardan, görünce hâllerine acır Hakk’ın fiil tecellisini onlarda seyreder Kullara rahmetle bakmaya başlar Her gördüğünü ilim ve hikmetler kabına aktarır; lakin bu hâlinden kimseye söylemez Hâl böyle devam ederken yine de hikmeti icabı kullara emri yasağı söyler, ilim cihetine gitmez, yani işin sır yolunu açıklamaz
Hak Teâlâ hikmeti icabı peygamberler gönderdi, kitaplar indirdi, korkuttu, çekindirdi Sebebi kullara bir hüccet yüklemekti Hâl böyle iken onları cümle hâli ona malum idi
Burada dur fazla ileri gitme Hakk’ın hikmetli işlerine itiraz etme Bunda hikmetler vardır Bu işte tekrarlar ve kaçmalar olur Bunu bilmek ve sebat etmek gerek Sen ve başkaları için hüküm müşterek olur Bir şeyler bilmek istersen has ilimle yetişmen gerek
Sizden biriniz zahir ilimle amel ederse Peygamber (sav) Efendimiz ona batın ilmini gayret beklemeden verir Kuş yavrusunu beslediği gibi Peygamber de (sav) o şahsın iç âlemini hikmetleri ile besler Kul Peygamber’in sözünü doğrular ve getirdiği ile işler tutarsa, Peygamber de ona hikmetler kaynağını açar Zaten kulun hikmet âlemine geçip nasip almasına Peygamber (sav) Efendimiz’in zahirdeki kelamı, yani şeriatı ile iş tutması sebep olur
Ademoğlu bir defa ruh sıhhatine ererse artık sıhhat vereni olmaz O bir defa safa âlemine geçerse başka safa âlemi olmaz ve bir defa Hakk’a yaklaşınca artık ona kimse yakınlık vaadinde bulunmaz
Cahil baş gözü ile bakar Akıllı kişi akıl gözü ile görür İrfan sahibi ise kalp gözü ile… O, cevher ve âlimdir Halkı tümü ile bir lokma gibi yutar Halkın cümlesini içi âlemine gömer O irfan sahibin katında Hak’tan gayri her şey yok olur O anda o kul şöyle der: “Evveli O, âhiri O, zahiri O, batını yine O!”
Hak, onun zahiri, batını, evveli ve âhiri olur O kulun yanında O’ndan başkası olmaz Böyle olunca da dünya ve âhiret O’nun sevgisini benliğinde devam ettirir Bütün hâlde ona uyar O’nun hoşnutluğunu diler, başkaları ona darılsa da aldırmaz O kulu hiçbir kınayıcı yolundan alamaz Bazı büyükler der: “Halkı Hakk’a uyar kılmaya bak Hakk’ı kullara uyar kılmaya çalışma
Şeytandan nefisten ve şahsî şeylerden hangisi olursa olsun, yıkmak isteyeni yık Kahra uğratmak isteyenlere kuvvetini göster

Alıntı Yaparak Cevapla