08-02-2012
|
#3
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -50- Meclis
Bir kimse Hak yola girmek isterse önce nefsini terbiye etmeli Nefis, kötü edeplidir ve her zaman kötüyü emreder Hakk'a karşı huzurun nasıl, O'na nasıl yol almaktasın? Nefsini terbiye et ve hâlini düşün Nefis Hakk'a boyun eğinceye kadar çabala Hakk'a uyarsa yanına al, Hak kapısına götür Sakın nefse uyma; ancak çeşitli yollardan ıslâh ettikten sonra… Ve Hakk'ın vereceği mükâfat ve cezaya inandıktan sonra  
Nefis, Hakk'ı görmez  Sağırdır ve aklı bir şeye ermez Ayrıca Yaratan'ın kudretini de bilmez ve O'na düşman olur Devamlı çalışma ile onun gözlerini açmak kabil olur Devamlı mücadele, nefsin kulağına Hakk'ı duyurur ve diline de söyletir Mücahede iledir ki nefis, akla erer ve cehli yok olur; Yaratan'ına karşı düşmanlığı kaybolur
Nefsinle cenk için azme, sebata ve mertliğe ihtiyaç vardır Mücahede, anbean günbegün ve senebesene sürekli olmalıdır Bir zaman mücahede edip sonra serbest olmak neye yarar? Bir gün akşamlı sabahlı mücadele edip bir an başı boş bırakmak, her şeyi yıkar, ele bir şey geçirmez Hem bu çalışma, bir disiplin de sayılmaz
Nefse açlık kamçısını vur, kötü isteklerinden alıkoy Hakkı olanı da ver Onun sırtına bin, kılıcından ve bıçağından korkma Onun kılıcı kuru ottur, çelikten değildir Nefisten korkma, o kuru gürültü ile lâf atar Yalan söyler, doğruluk etmez Ahdi vardır, vefası bulunmaz Onda sadakatle sevgi eseri olmaz Nefsin bütün hâli akar gider Devleti, saltanatı olmaz
Nefsin şahı iblistir Doğru olan hiç bir iman sahibine iblisin dişi batmaz Ne muhalefet edebilir ne de düşmanlık  İblisin hâli böyle olunca emrinde gezen nefis, nasıl iman sahiplerine dokunabilir?
İblisi kendi kuvvetiyle cennete girdi ve Âdem Peygamber’i oradan çıkardı sanma Aziz ve Celil olan Hak, ona kuvvet verdi ve bu çıkarma işine sebep kıldı Esasta onun geçerli kuvveti yoktur, hepsi Hakk'ındır
Ey akıldan az nasip alan, Aziz ve Celil olan Hakk'ın kapısından kaçma Sana verdiği tecrübe yollu bela, O'na karşı gönlüne soğukluk düşürmesin Sana yarayanı O daha iyi bilir O'nun sana gönderdiği belâ bir hikmet ve kaideye bağlıdır
Belâ gelince olduğun yerde kal Ve hatalarını ara; bulunca, tevbeyi, istiğfarı artır Sabır iste, tevbeyi tutmak için sebat dile O'nun kudret eli önünde dur, rahmet eteklerine yapış; o dar hâlin gitmesini dile ve o hâlde bulunan iyiyi ara
Kurtulup ararsan, Allah'ın hükmünü bilen zâtı bul Onun bilgisi sana bilediğini öğretir, terbiye eder ve Hakk'a giden yolu tanıtır
Hak yola gitmekte olana bir önder ve delil gerek Hak yolcusu, akrep ve âfetlerle dolu, susuzluğu çok, yırtıcı hayvanları bol bir sahradadır Önder o yolcuyu alır; suyu, ağaçları ve meyvesi bol olan yere götürür Yalnız başına yola çıkan hemen herkesin, yırtıcı hayvan, yılan ve akrep nevinden haşarata rastlaması mümkündür Ve bir çok âfetler insanı sarabilir
|
|
|
|