08-02-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -49- Meclis
Ey evlat! Hâlen içinde bulunduğun hevesi bırak Sözde ve işte büyük yolculara uy Yalancı dava ile onların ermiş olduğu makama varacağını sanma Onlar belaya sabrettikleri gibi sen de sabret; onların hâline böylece erebilirsin
Tecrübe kabilinden gelen bela olmasaydı insanların çoğu âbid ve zâhid olurdu Lâkin onlara bela gelir, sabredemezler Bu hâl onlara Yaratıcı'dan perde getirir Bazı acı hâllere sabırla karşı duramayana bir şey verilmez Sabrı ve razı olmayı bırakırsan Hakk'a kul olmaktan çıkarsın Sebebi ise sabırsızlığın ve razı olmayışın Hak Teâlâ bazı kitaplarında şöyle buyurdu: “O kimse ki, hükmüme razı değildir, tecrübe yollu gönderdiğim belaya sabretmiyor, kendisine benden başka ilâh arasın ”
Onunla kanaat sahibi olun ve başkasını bırakın Mukadder olan ister lehimizde olsun, ister aleyhimizde, gelir Ne ise olur İmana ermek için teslim olmanın hakikatine varın İkan -tam iman- yolunu bulmak için imanın hakikatine ermeye çalışınız Bu hâllere erince daha önce görmediğiniz şeyleri görürsünüz Hak Teâlâ, her şeyi size olduğu gibi gösterir Haber olarak duyduğunuzu açıktan seyre dalarsınız İkan, sizi Hakk'a götürür ve cümle eşyayı O'ndan gösterir Kalp, Hak kapısına varınca keramet elleri uzanır, başına iyilikler yağdırılır O iyiliği bulan kerim ve her şeyden üstün olur Halk arasında iyilik bakımından üstün tanınır Hiç bir manevî hâl ondan esirgenmez Kalp, Hak ıslâh etmiş ise kerimdir İnsanın iç âlemi kirlerden uzak olursa, hoş olur İnsan bu hâllere erebilir Çünkü insana iyiliği, iyilik yapanların en iyisi yapmaktadır
|
|
|