Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -43- Meclis
43 MECLİS
Bu konuşma pazar günü Ribât’ta yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî 11 Recep 545, Milâdî 1150
Ey evlat! Nefis ıslâh olmayınca kötülük yapar Onun karşısında daima muhalif kal Kurtuluş istersen bunu yap, Hakk'a uy Nefse muhalif ol Nefsi Hak Teâlâ'ya itaat etmesi için yola getir Hakk'a isyan edecek olursa hemen karşısına dur
Nefsin kötü hâllerine kapılırsan, halka karışamazsın ve onların hâlini bilemezsin Şayet yalnız halkı görür, öteye geçemezsen, Hâlık'ı bilemezsin Nefis oldukça, Hakk'a karşı irfanlı olamazsın Halka taptıkça ilâhî marifet sırrına ermen kabil değildir Dünyaya daldıkça, âhireti unutursun Âhireti düşünüp kaldıkça, onu yaratandan gafil olursun Mülk ve mal sahibi bir arada kalamaz Nasıl ki, dünya ile âhiret bir arada sevilemez Aynı şekilde Yaratan ile yaratılmış bir tutulamaz
Nefis daima kötülüğü emreder Bu huy onun cibilliyetinde vardır Hilelerini Hak yoldan açar, o kendini o kadar iyi tanıtır ki, kalbe dahi zaman zaman hükmeden odur Her hâlde onunla cihad et
Bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Hak Teâlâ, ona kötülüğünü ve iyiliğini ilham etti ” (eş-Şems, 91/8)
Bazı yoldan sapanlar: “İyiliği de kötülüğü de nefse Allah yaptırıyor ” derler
Bu söz nefis tarafından gelir Bu kelâmı hüccet olarak alma Hak Teâlâ kuvvet ve kudretin sahibidir İşler kimin elinden çıkarsa, sorumlu odur
Nefsini cihad potasında erit O, ancak varlığı eridikten sonra kalbin arzularına boyun eğer Maddî duyguları atar Manevî âleme geçer Sonra sır âlemine  İşte topluluğun manevî şarabı buradadır Her şey nefsin ıslah olabilmesinde  O ıslah olursa şu fermanı kalp canibinden duyarsın: “Nefsinizi öldürmeyiniz; Allah size rahmeti ile tecelli eder ”
(en-Nisâ, 4/29)
Bu hitap, nefis kirden beri olunca gelir Nefsin şerrinden kurtulan her zat, bu hitabı can kulağı ile dinler
Hak Teâlâ'yı anmak, kalbin kuvvet yağıdır Tâat ve ibadet yolları tutulursa kalbe kuvvet gelir, nefsi alt eder İbadet ve tâat yoluna giremeyen kimse, Hak yakınlığı dilemesin Nefsin şerri ve her cins kötülüğü ile nasıl yakınlık olur? Ona yakın olabilmek için, her cins hatalardan beri olmak lazım gelir
Nefsin boş ümitlerini kes Onun, arzularına uymasını diliyorsan, bunu yapmaya çalış Peygamber (s a v) Efendimiz’in şu hadîs-i şerifini dinle, ona öğüt ver: “Sabaha erdiğinde akşam olacağını nefse hatırlatma Akşama kavuşunca da ona sabaha çıkmayı hatırlatma; çünkü ismin nasıl çağrılır, bilemezsin ”
Nefsine herkesten fazla şefkat göstermen gerekirken onu yıktın Onun bu yıkılışına acaba kim acıyabilir? Kötü hâlden onu kim esirgeyebilir Fazla hırsın ve uzun boylu ümitlerin nefsi yıktı, perişan etti
Boş emellere dalıp kafanı yorma, hırsını azalt Ölümü düşün Daima Hak Teâlâ'yı kendine yakın bil Geçmişteki büyüklerin himmetlerini dilemek suretiyle manevî hastalıklarını tedavi et Onların temiz kelâmı, saf anlattıkları ile ruhunu tedavi eyle Geceni gündüzünü sıkıntıdan kurtar Nefse daima şöyle de: “İyi yapsan da sana, kötü yapsan da sana  ”
Kötü iş yaparsan, hiç kimse seninle iş tutmaz, yaptığı işe seni ortak etmez
Her hâlde çalışmak, nefsi yenmek gerek Dostların seni kötülükten alıkoyandır; düşmanın ise seni azdıran  
Sen daima kulların kapısında hazır oldun Hakk’ın kapısından kendini uzak tutmaktasın Nefsin hakkını mümkün olduğu kadar ödüyorsun Kullara borcunu veriyorsun Ama Hakk'a olan borçların aklına gelmiyor O'nun nimetini alırken şükrü başkalarına yapar oldun Bugün içinde gezindiğin nimeti sana kim verdi? Hak'tan başkaları mı verdi ki, onlara taparsın?
Elindeki nimetleri Hak'tan biliyorsan, hani şükür ve hani ibadet? Seni yaratanın O olduğuna iman ettinse, nerede O'na kulluk ve emirlerini tutmak? Hani yasaklardan kaçmak ve O'nun gönderdiği güçlüğü hoş karşılamak?
Doğruyu bulmak istiyorsan nefsinle cihad et Allah Teâlâ şöyle buyurdu: “Yolumuzda çalışanlara hidayet yollarımızı uçarız ” (el-Ankebût, 29/69)
Yine buyurdu: “İlâhî emirlerin yerine getirilmesine yardımcı olursanız, Allah da size yardımcı olur ve dizlerinize kuvvet verir ” (Muhammed, 47/7)
Nefsi kolay işlere koşma, ona itaat etme; iflah olursun Nefsin yüzüne gülme Sana bin kelime söz etse ancak birine cevap ver Ancak bu yolda iyiye döner ve iyi kanaat hâsıl olur
Nefis, maddî arzulara dair bir şey dilerse iptal et Onun isteğini tehir eyle ve ona, “Sabırlı olursan öbür âlemin güzelliği senin içindir ” de
Nefse, arzusunun yerine gelmemesi acı gelir Bu acıya dayanırsa iyilik bulur Sabırla nefsi sabra yöneltmeye çabalarsan İlâhî tecellilere mazhar olursun Çünkü bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Allah sabredenlerle beraberdir ” (el-Bakara, 2/153)
Nefsin tüm işleri şerdir Onun ne sözünü, ne de işini kabul et Ancak, iyi tetkik ettikten sonra kabul edebilirsin Nefsin sualine cevap vermen gerekse, muhalefetle cevap ver Nefse muhalif olmak, onun yararınadır
Nefis Celâl sıfatının tecellisine mazhardır; en çok onda bu tecelli görülür Ama Hak Teâlâ onu sevmez O'nun sevdiği daha çok Cemâl sıfatının tecellisidir Bu sebeple iki tecelli bir arada olmaz
Bilinmelidir ki, dünya âhiretten evvel gelir Dünya bittiği an öbür âlem başlamış sayılır İkisi bir arada yürümez Nefisle dost olan Hakk'ı kaybeder Âhireti unutup dünyaya dalan, âhiret âleminden nasip alamaz Peygamber (s a v) Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar: “Bir kimse, dünyayı severse âhiretini yitirmiş olur, âhireti sevecek olursa dünyayı yitirmiş olur ”
Sabra alış Sabra tam alışan, hâline razı olur Fâni varlığını sabırla iyileştirir Fena -yokluk- hâlin tam olunca, kötü şey bulamazsın Her şey iyi olur Hoş gördüğün şeyleri översin, bu hâlin şükür olur Uzak kaybolur, yakınlık gelir Şirk kaybolur, tevhid âlemi açılır Halk arasında zararlı şey bulamazsın Her şeyi Hak'tan bildiğin için halkın faydasını da bilemezsin Birbirine zıt olan iki şeyi seçmen kabil olmaz Bu âlemde her şey aynıdır ve eşittir Bütün kapılar bir olur Gözüne tek yön görünür; o da, Hak Teâlâ  Bu âlemi halkın çoğu bilemez Bunu bilmek az kişinin nasibidir Milyonlarda ancak bir tane  Zaman biter, nefesler tükenir, bu âlemi tam mânası ile bilen, sezen ancak bir kişi, bir tane çıkar
|