Yalnız Mesajı Göster

İlahi Armağan -43- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -43- Meclis




Ey evlat! Çalış; şurada, Hakk'ın önünde ölmeye bak Varlığını ona bırakmaya koyul Şu anda, ruhun bedeninden çıkmadan önce manevî ölümü bul Fâni, kötü hâllerini yok eyle Tam bir marifet eh­li ol Kötülüğünü sabırla öldür; nefsine muhalefet eyle, onu öldür “Bu nasıl olur?” deme
Sonu çok iyidir Sabrın da zamanı geçer Sabır âlemi nihayete erer Fakat şunu iyi bil ki sabrın sonu çok iyidir ve mükâfatı baki­dir
Bir zamanlar ben de çok güçlükle karşılaştım, fakat sabrettim Gördüm ki, sabrın sonu çok iyi İrademi öldürdüm; Hak beni dirilt­ti Kendimden geçtim; sonra bana Hak ayıklığı geldi, varlığa erdim Onunla helak oldum ve onunla diriliğe geçtim Kendi arzularımı tatmin etmeyi bıraktım Arzu ettiğim şeyi yapmayı terk ettim İşte bu­günkü hâlim ondan hâsıl oldu Kader eli beni çeker oldu Hak iyi­liği bana yardım etti Fiil tecellisi beni harekete geçirdi Gayret-i ilâhiye beni bütün kötülükten korudu İlâhî irade beni öz varlığına itaat ettirdi Ecel dili beni Hakk'a takdim etti Aziz ve Celil olan Allah, beni yücelere çıkardı
Yazık sana, benden kaçmaktasın Senin otağını ben esirgiyorum Yerin katımdadır, saklıyorum, aksi hâlde helak olursun
Ey cahil zavallıcık, hacca benden başla Bana gel, sonra Kâbe’ye git Haccın kapısı benim Bana gel, haccın yolunu, erkânını sana an­latayım, öyle git Haccetmek nasıl olur, sana öğreteyim Sana sözler öğreteyim; onunla Kâbe’nin Sahibi'ne hitap eyle
Hâlinizi iyi düşünün, şimdi belli şey yok; yarın toz kalkar, ki­min atlı ve kimin yaya olduğu görülür
Ey siyaset adamları, yerinizde oturunuz Aklınız varsa bana ko­şunuz Allah tarafından bana kuvvet verilmiştir
İlâhî emir tekellüfünden beri olan yoktur İlâhî âleme geçmiş olanlar bile, bu kalıpta durdukça mükelleftir Size verilen emir, on­lara da verilmiştir Sizin yasak edildiğiniz şey, onlara da yasaktır Onlar bütün emri eksiksiz yerine getirirler Bu sebeple onlar, size nasihat etmek için vazife almışlardır Onlar, kendilerine emanet edi­len şeyi yerine getirmeye çalışırlar
Burası hikmet âlemidir Her yapılan iş bir hikmete mebnidir Çalışınız Kudret âlemine çalışmakla geçilir
Dünya hikmetlerle doludur; âhiret ise kudret âlemidir Hikmet için birtakım âlet ve sebepler gerekir Kudret için âlete ihtiyaç yok­tur Kudret, ancak Hakk'ın fiil tecellisi ile olur Allah her şeye ka­dirdir Sebepsiz hikmetler yaratabilir Ancak kudret âlemi ile hik­met âleminin ayrılması için bunları yapar
Âhiret âleminde her şey sebepsiz hareket eder Burada konuş­mak için dile, dişe ve havaya ihtiyaç vardır Orada duygular dilsiz ve dişsiz konuşur Çünkü tekvin sıfatı tecelli eder İlâhî kudret ken­disini gösterir Orada duygularınız, hatalarınızı anlatırken sebeple­rin dili tutulur O gün bütün sırlar faş olacak, perdeler açılacak ve yıkık viraneler meydana çıkacak Bu isteseniz de, istemeseniz de olur Kaçmak ve kurtulmak olmaz
O gün cezalar kesilir Cehenneme, kalplerini günahlarla üşütenler girer
Bugün kitabınızı fikir dilinizle okuyunuz Kötülüğü görürseniz tevbe ediniz İyilik bulursanız şükre koyulunuz İsyan kitabınızı ya­kınız, satırlarına tevbe eli ile vurunuz

Alıntı Yaparak Cevapla