Yalnız Mesajı Göster

İlahi Armağan -42- Meclis

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -42- Meclis




42 MECLİS


Bu konuşma Cuma sabahı medresede yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî 19 Recep 545, Milâdî 1150


Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyurur:
“İnsanların en iyisi olmak isteyen; kötülüğü düşündüğü za­man Allah'ın kuvvetini hatırlasın; ittika üzere olsun İnsanların en güçlüsü olmayı dileyen, Allah'a güvensin, tevekkül etsin İnsanların içinde gani gönüllü olmayı dileyen, gözünü Hak Teâlâ'nın hazinesin­de saklı olana diksin
Hakk'ın katında olana bak Keramet istersen, O'nun kudret elin­den kendini koru Çünkü Hak Teâlâ buyurdu ki: “En iyiniz, takva yönüyle en ileri olanınızdır (el-Hucurât, 49/13) Keramet; iyilik, takva sahibi olmaktadır Halk arasında rüsva olmak ise, isyan bayrağını çekmektedir İman yolunda kuvvet sahi­bi olmayı dileyen Aziz ve Celil olana dayanmalıdır O'nun kuvvetine sığınmalıdır Hakk'a tevekkül, kalbi sağlam kılar; kalbe kuvvet ve ona dayanmak hasleti getirir Allah'a güvenen, kalbini terbiye eder ve hidayete götürür Ve hikmetli işleri görmeye kabiliyetli kılmaya çalışır
Parana ve altınına güvenme Bunlar bir gün biter Elinden gidin­ce pişmanlık duyarsın İçin bozulur Harap olursun Sebeplere dayan­mak insanı mânevi duygulardan mahrum eder İmanı zayıflatır Al­lah'a tevekkül eyle; O sana kuvvet verir İşlerinde sana yardım eder Lütuflarını bol bol yağdırır Allah'a güvenirsen, ümit etmediğin yol­lardan sana kapılar açar Kalbine öyle bir kuvvet verilir ki, dünya­lık olan her şeyden mahrum olsan bile, yine de manevî çöküntüye uğramazsın Halkın sana gelişi ile gidişi aynı mânayı taşır Bu hâl­lerde insanların en güçlüsü sen olursun Fakat sebeplere ve dünya­nın fani şeylerine dayanacak olsaydın, şöhreti bir geçim vasıtası saysaydın, hepsi giderdi; elinde bir hiç kalırdı Çünkü Hak Teâlâ fani şeylere kıymet vermedi Sen de O'nun kulusun, onları önemli gör­men doğru olmaz; görürsen elindekini alır; eli boşlardan olursun
Dünyanın gani gönüllü kimseleri, Hak Teâlâ'nın azabından kor­karak kötü işlere dalmayan kimselerdir Bu hâle ermek isteyen, her şeyi kalbinden atsın Kalbini O'nun kapısına bağlasın Fani kimse­lerin kapısına koşmaktan utansın Gözlerini Hak'tan gayri kimsele­rin malına baktırmasın Burada anlattığım göz kalp gözüdür Kalı­bın gözü tabiata batar Dikkat et, kalp gözün kalıp gözünle bir ol­masın
Elinde bulunan maddî ve fani varlığa nasıl dayanırsın? O, nasıl yaparsan yap elinden çıkıp gidecek Gidici şeye dayanıp Hakk'a gü­venmeyi bırakmak caiz olur mu? Hak varlığına güven O'nun var­lığı bitmez, tükenmez Seni bu hâle sürükleyen bilgisiz hâlindir Ca­hilliği bırak Hak varlığına güvenmek en büyük zenginliktir
Ey takva hâlini bırakan, keramet dünyada ve âhirette senden ırak oldu Ey sebeplere ve fani varlıklara güvenen, kuvvetin gitti Hak'la aziz olmak sana dünya ve âhirette uzak oldu Ey ne zaman olsa elinden gidecek fani menfaate aldanan, Hak zenginliğini kay­bettin Bu hâlinle O'na karışamazsın Dolayısıyla âhirette de bula­mazsın

Alıntı Yaparak Cevapla