Prof. Dr. Sinsi
|
Nefsi İslah Etmek
Nefsi Islah Etmek
Nefsi İslah etmek İslam davetinde temel esastır Hakkı hakim kılıp batılı ortadan kaldırmak için gerekli olan güç sırasıyle şu üç kuvvetten oluşur:
1- İman kuvveti,
2- Vahdet (birlik) kuvveti,
3- Güç ve silah kuvveti
Rasulullah (a s )'ın davet yolunda bu üç kuvvet sırasıyle uygulandığından biz de sırasıyle uygulamak zorundayız İman kuvveti ile birlik kuvveti oluşturulmadan, bozuk ortamı değiştirmek için güç ve zor kuvvetine baş vurmak doğru değildir
Bunun için, hazırlık ve çalışma döneminde bu sıraya her yönüyle ters düşecek bütün davranışlardan sakındırıyoruz Tâki vakti gelmeden yersiz olarak gayretler heder edilmesin, davetçiler yok edilip, İslâmî çalışmalara zarar verilmesin
Davetin ilk günlerinde Rasulullah (a s )'ın cihaddan ve cihad için faaliyet göstermekten uzak durmasını, sadece o gün için cihad ortamının oluşmamasına bağlamak hatalı bir görüştür Aksine Rasulullah (a s ) o gün seve seve Allah yolunda ruhunu feda edecek, tereddüt ve gevşeklik göstermeden cihad yolunda silah taşıyacak imanlı eller ve imanlı yürekler hazırlamakla uğraşıyordu Akabe'de aktedilen iki biat, Rasulullah (a s )'ın, gelecekte cihad yapmak için hazırlık yaptığının bir delilidir Çünkü, biat esnasında Medine'lilerin çocuklarını ve hanımlarını korudukları gibi, kendisini de korumalarını şart koşuyordu
İhvan'ın da bu merhalede cihadla ilgili işlerle uğraşmaması, cihaddan vazgeçtikleri veya ondan gafil oldukları anlamına gelmez Nasıl cihaddan gafil olabilirler ki; cihad, onların biatlarının bir rüknüdür Şehid İmam bu konuda "Cihad Risalesi" adlı bir eser yazmıştır
İhvan'ın parolası şudur: "Cihad yolumuzdur, Allah yolunda ölmek en yüce gayemizdir " İhvan'a göre cihad, söz ve yazı yazmaktan ibaret bir şey değildir Bilakis şartlar elverdikçe aksiyon planında kaydedilen faaliyetlerdir Nitekim Filistin ve Kanal'da düşmanın kalbine korku salmış, Allah adına eşsiz kahramanlık örneklerini göstermiş ve bu yolda bir alay şehid vermişlerdir
Bazı kişilerin, bilhassa ileriyi gözetleyen gençlerin, çoğu kez hayatlarında fiilen galip olmadıkları takdirde gösterdikleri gayretlerinden dolayı ecir kazanamayacaklarını düşündükleri için cihada hazırlık çalışmalarının aleyhine de olsa acilen galibiyet elde etmek için harekete geçmek isterler Oysa bu, hatalı bir davranıştır Daha önce belirttiğimiz gibi biz, Allah için çalışmak, çalışmalarımızı yerinde, temkinlice yapmak, sadık ile ihlas ile davaya sarılmakla mükellefiz, Neticeye varmaktan sorumlu değiliz Zamanın leh ve aleyhe dönüşmesi fertlerin ömürleriyle değil, toplumların ve davetlerin ömürleriyle orantılı olduğunu hatırlatmıştık
Herhangi bir insanın, İslam'ın ahlak ve adabını onun prensiplerini yaşamak için nefsini itaate getirme yolunda çekeceği güçlük, Allah için hayatını feda edecek bir hareketi göze alma hususunda çekmeyeceğini söylesek mübalağa etmiş olmayız Hedeflediğimiz amaçlan gerçekleştirmek için büyük ruhlara sahip kuvvetli irade taşıyan fedakar insanlara, canını feda etmek isteyen samimi iman yüklü şahsiyetlere ihtiyacımız vardır
Bu manada Şehid İmam, "Nerden başlayalım" başlığı altında şunları söylemektedir:
"Şu bir gerçektir ki, kitleleri oluşturmak, toplumları terbiye etmek, amaçlanan hedeflen gerçekleştirmek için bu yolda mücadele verecek bir cemaate ve davet işini üstlenen bir kadroya ihtiyaç vardır Zaafa düşmeyen kudretli bir iradeye davet Kalleşlik ve esneklik göstermeyen sabit bir vefakarlığa davet Cimrilik ve aç gözlülükten uzak seve seve yapılan bir fedakarlığa davet  Hataya düşmekten koruyacak ve tatbikinden vazgeçilmez prensiplere davet "
Uzun zaman insanların uzaklaştırıldığı hayatın, yeniden canlandırılması cihad ruhuyla yoğrulan bir toplumun teşekkülü, hamleci bir kitlenin yetişmesi için az önce zikredilen hususlara davet etmekle mümkündür
Bir millet ki, bu dört özelliği yitirir ya da en azından bunları o milletin öncüleri ihmal ederse, artık milletin hedefine kavuşması, yararına olan şeylere sahip olması mümkün olmadığı gibi, zavallı bir millet durumuna düşer ve egemen güçlerin oyuncağı haline gelir Bir milletin, evham, zanlar ve hayaller aleminde yüzmesi, bedbahtlık adına bu ona yeter
"Zan haktan hiçbir şey ifade etmez "
Bundan dolayıdır ki, toplamları İslah etmek gayesiyle gerekli sebepleri hazırlamak, zaman ve gücümüzü sabırla davet yoluna verebilmek için, nefsi ıslah etmenin, hedefe varılmada önemli rol oynadığı ortaya çıkmaktadır
Nefis, süt emen çocuk gibidir Emzirmeye devam ettikçe daima emmek ister, fakat sütten kesiverildiğinde de kesilir
Şu bir gerçektir ki, dava adamlarını yetiştirmek, fabrika ve dev müesseseler kurmaktan daha zordur İyiliklerin ve hayırların yaygınlaşması salih kişilerin yetiştirilmesiyle mümkündür Çünkü Allah, fesatçıların hiç bir işini düzeltmez
Kendi nefislerinin kötülükleriyle mücadele edip onu terbiye etmeye sabır gösteremeyenler, bazen insanların terbiye ve eğitimi hususunda daha zamanı gelmeden kaba kuvvete baş vurmak gibi kendileri ve başkaları için kısa bir yol seçmek isterler ki, bu yol çok hatalı ve tehlikeli bir yoldur
Mustafa Meşhur
|