08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İbrahim'ın Kuşları&Quot; Geri Döndü...
"ibrahim'ın kuşları" geri döndü  

meğer biz "ibrahim'in kuşları"ymışız
[bak; Bakara, 260] kalplerin "öldükten sonra" dirilişine kalbi mutmain olarak inanmak için kendisine alıştırmış bizi
Kâbe'nin eteğinde, Bir'in huzurunda bir bir "ev"cilleştirmiş ruhlarımızı sonra, fersah fersah uzakta,
birbirine görmez dağların başına parça parça dağılmış
"kuş"ların ardı sıra bakmış Filipinler'den Kanada'ya, Güney Afrika'dan Sibirya'ya 
sonra da çağırmış kuşları yeniden kendine
"koşarak sana gelirler  " haberini gözleriyle görmek için "işte geldik" diyor kuşlar: "lebbeyk  " "buradayız, ya Rabbi  "
"kaçtığımız yuvaya geri döndük " "yüzümüzü başka yerlere çevirmiştik, senin vechine yeniden döndük "
"hata içinde hataya daldık, isyanlara battık, ama hatamızdan döndük, isyanlardan usandık  
" Yeryüzünün dört bir yanından gönüllüce, bile isteye, meşakkate razı olarak, sevinçle uçuşup gelen "kuşlar",
ölmüş kalplerin dirilişini gözle görülür elle dokunulur somutlukta gösteriyor, görüyor
kalpleri Bir'e bağlayan bağlar hacıların nefesleri sayısınca dokunulur oluyor, sımsıcak hissediliyor
kalpleri birbirine bağlayan bağlar, ayrı renklerin, ayrı dillerin, ayrı ırkların,
ihramın beyazında ve arafatın bozunda erimesiyle kristalleşiyor, ateşli bir ümide dönüşüyor
dua için açılmış avuçlarda, herkes ibrahim'in [as] alıştırdığı,
Muhammed'in [asm] sevdirdiği Bir'inin sonsuz göğünde,
özgürlüğüne kavuşmuş kuşlar gibi kanat çırpan yüreklerini seyrediyor iman itminana dönüşüyor
inanmak daha bir keyifli oluyor
Senai Demirci
|
|
|