Yalnız Mesajı Göster

İlahi Armağan -40- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -40- Meclis




Ey evlat! Şeklini değiştirme Hakk'ı sev Üzerine çeşitli bela ok­ları bile yağsa sesini çıkarma, sevgi ve muhabbet hâline devam et Fırtına seni yerinden kaydırmasın Yağan yağmur seni kaçırmasın Atılan oklar seni incitmesin İçini ve dışını halkın giremediği bir ma­kama çıkar Orada dünya olmasın Orada âhiret olmasın Mev­hum hakları orada aramaya kalkma Kötü nazlarını o yerde isteme, orda üzüntü duyma, şekil arama Hakk'tan başka şeyin olacağını umma Halkın zahirdeki halini görüp üzüntü duyma Ailenin geçim sıkıntısı seni derde sokmasın Eline dünya malı az geçince üzülme, şeklini değiştirme Çok olursa hâlini çirkin etme O makam büyük­tür Sakın o makama çıkarsan övülme bekleme Kötüleyenlere darıl­ma Hepsini boş gör Zaten oraya yerli olursan bu işler kendiliğinden olur Ve sen tam bir yokluğa gömülürsün Eğer elde edersen bulundu­ğun o hâle, insan ve cin, cümle yaratılmışlar içinden bir tanesi bile akıl erdiremez Zaten akıl bunları idrâkten âcizdir
Bazı büyükler şöyle der: “Doğruluğun tamsa bize yanaş, yoksa uzak ol
Bu söz ne kadar güzeldir Sabır, ihlâs, doğruluk, anlattığım ma­kam için esastır
Beni isteyip geliyorsun Ben de sessiz duruyorum Hâlini anla­maz gibi tavır takınıyorum Bir nevi iki yüzlülük yapıyorum Bütün çirkinliğine rağmen yumuşak konuşuyorum Sen de kendini bir şey sanıp ferahlıyorsun Nefsini büyütüyor, kendini beğeniyorsun Yazık, anladığın gibi değil Ben ateşim; bende yalnız ateşe dayanabilenler kalabilir Ateş içinde dönen böcekler, varlığımda yaşayabilir Sen de onun gibi ol Mücahede ve ufak sıkıntı ateşlerine dayan Sıkıntıyı görmeyen, genişliğe pek alışamaz Başını kader ve keder çekici al­tına koy Korkma, bir şey olmaz Sadece sabrı öğrenirsin Sözüme, ancak öyle dayanmayı öğrenirsin Sabra alışırsan sert sözlerimi din­lersin Onlarla amel etmeyi, sana sabır öğretebilir İçin ve dışın sa­bırla temizlenir Gizli halin onunla temizlenir O temizliğin tesiri ile dış halin güzelleşir Sonrası öyle bir güzellik olur ki, çirkin yerin kalmaz Bakanlar nuruna boğulur, hayran olur Felah, böylelikle gelir Âhiret ve dünyanın iyiliği, ruh temizliğinden sonra başlar Bunların hepsi, Allah Teâlâ'nın takdiri ve dileği ile olur
İlâhi kuvvet ve kudret elinin uzandığı hiçbir şeyi kendim için kılamam ve sevemem O'nun zatına has olan her şeyden ayrılırım Kulları için yapacağı şeye karışmam Ben de onlar arasına girmeye gayret ederim Kendi benliğimi de O'na vermeye bakarım Hangi hakla bir şeye sahip olmayı arzulayabilirim ki, kendi özüm bile be­nim değildir Hakk'ındır Bu yüzden ölüme de dirime de dokunamam; sahibine bırakırım, kadere uyarım
Bazı büyükler şöyle der: “Kulların Hakk'a uymasını sağla Hak Teâlâ kullara uymaz;
buna çalışma Hakk'a kafa tutanları ez O'na cebir kullanmak isteyenlere sert ol
Ben sana kıymet vermem Çünkü Hak Teâlâ'ya karşı çirkin tavır takınmaktasın Emirlerini küçük görüyorsun Verdiği her hükme iti­raz ediyorsun O'nun varlığı bütün haline sinmişken düşmanlık et­mek sevdasındasın Gecen ve gündüzün iyi olmayan şeylerle geçer Bu hâlinle Hak katından kovuldun Hakkında lanet hükmü çıktı Sa­na yazık oldu Hak Teâlâ geçmiş peygamberlerin bazısına şöyle vahyetti: “Bana itaat edersen, razı olurum Razı olursam üzerine bere­ket yağdırırım Bereketimin sonu yoktur Bana isyan edersen, öfke­lenirim, öfkemin sonu lanetle biter Ben bir kimseye lanet edersem, yedinci çocuğuna kadar ulaşır

Alıntı Yaparak Cevapla