08-02-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -38- Meclis
Ey evlat! Bilgi sahibi ol İhlâs yoluna koyul Nifak tuzağından ve içi bozuk olma durumundan bunlarla kurtulabilirsin Bilgiyi yalnız Allah için İste Dünya için ve halkın sana yönelmesi için isteme
Allah için tahsil edilen bilgi, yasak ve emir karşısında insana bir heybet verir Yasakları yapmaktan kaçınırsın, emri yaparken de tam olup olmadığım düşünerek üzülürsün İlmi Allah için tahsil ediyorsan, daima O’nun varlığını gözetiyorsan, nefsini onun önüne serebilirsin
İlmin sahibi olursan halka tevazu gösterirsin Bu hâlinle onlardan bir talepte de bulunamazsın Onların malı ve mülkü seni ilgilendirmez Allah yolunda doğruluğunu gösterirsin Başkaları için doğruluk yapamazsın Hak yolu bırakıp başkası için doğruluk yapmak, Hakk'a karşı düşmanlık sayılır
Hakk'ın zâtından gayri şeylerin önünde durmak, yokluğu gözetmektir Hak Teâlâ'dan gayri kimselerden bir talepte bulunmak, mahrumiyetin ta kendisidir İlmin gerektirdiği bazı sıkıntılı durum olur Onlara sabırla karşı koyman gerekir İlmin bir nimettir, ona şükretmen yerinde olur
Peygamber (s a v) Efendimiz şöyle buyurur: “İlim ikiye ayrılmıştır Biri sabır, öbürü de şükürdür ”
Güçlüğe sabredemiyor, iyiliğe şükür yolunu tutmuyorsan, iman sahibi olabilmene imkân yoktur İslâm dininin özü, ilâhî emir ve hükme boyun eğmedir Bunu yapmaya gücün yetmezse, imana sahip olman kolay olmaz
Allah'ım, kalbimize, sana güvenmesi için tevekkül yolunu göster Sana itâat etmek ve ibadet etmekle ruhumuza canlılık ver Emirlerine uymak ve seni tevhid etmekle kalbimize dirilik ver
Kalbinde tevhid ve tevekkülü yaşatan büyük insanlar olmasa bu hayatın ne önemi olur ki? Yeryüzünü onlar tutar Onlar olmasaydı, helak olurdunuz Hak Teâlâ onların duası bereketiyle azabı kaldırır Peygamberlik surette kalkmıştır; fakat manada devam etmektedir Bu devamı o büyük zevat yürütür Peygamberliğin manevî bayrağını onlar taşımamış olsalardı bu âlemin kıymeti olmazdı Her şey söner, kül olurdu Her devirde o yüce ruhâniyet bayrağını taşıyan kırk kadar zat bulunur Onlar arasında öyleleri vardır ki, kalpleri Peygamber (s a v)’in ruhaniyeti iledir Onların bir kısmı ilâhî tecellilerin ve yeni bir dinle gelen peygamberlerin halifesidir Dini meseleleri inceler onlardan ahkâm çıkarırlar Üstattan kalan halife makamı onlara hastır Bu duruma işaret eden Peygamber (s a v) Efendimiz şöyle buyurur: “İlâhî bilgi sahipleri Peygamber varisleridir ”
Onlar her bakımdan peygamberlere varistir İlim tahsil eder, ezberlerine alırlar Sözde ve işte Peygamber’e varis olduklarını gösterirler Söz amelsiz olunca hiçbir şeye yararlı değildir Senetsiz iddia hiçbir karşılık getiremez Amel olmadan lütuf ummak da boş ümit gibidir
|
|
|