Yalnız Mesajı Göster

İlk İslâm Toplumundan Bize İşık Tutan Aydınlatıcı

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlk İslâm Toplumundan Bize İşık Tutan Aydınlatıcı




Şimdi biz burada Hz Ömer (ra)'in bu şartnamesini olduğu gibi sun­mak isteriz:
Süfyan-i Sevri Mesruk'tan Abdurrahman b Ganem yoluyla rivayet ediyor Abdurrahman b Ganem demiştir ki:
"Ben, Hz Ömer (ra), Şam hıristiyanlarıyla barış antlaşması yaptığı zaman, Hz Ömer için kâtip olarak yazmıştım Hz Ömer bu yazısında onların şu şartları yerine getirmelerini öngörüyordu:
Kendi şehirlerinde ve şehirlerinin çevresinde herhangi bir manastır, bir kilise, bir kalaye (papaz veya piskopos yurdu), bir rahip mabedi yeni­den inşa etmeyeceklerdir Harabe haline gelmiş olanlarını yenilemeyecek-lerdir Müslümanlardan herhangi bir kimse gelip kiliselerinde kalıp barın­mak istediğinde, onları buralarda yeyip içmekten, rahatlarını teminden üç gün engellemeyeceklerdir Herhangi bir casusu barındirmayacaklardır Müs­lümanları aldatmak, onlara tuzak hazırlamak gibi gizli bir işe girmeye­cekler ve gizlemeyeceklerdir (İslâmı kabul etmedikleri müddetçe) çocuk­larına Kur'an öğretmeyeceklerdir Herhangi bir şirki açık ve aleni olarak işlemeyeceklerdir Eğer yakınlarından herhangi birisi müslüman olmak is­terse, buna mani olmayacaklardır veya müslümanlara saygı ve tazim be­lirtmek isterlerse, karşı çıkmayacaklardır Eğer bunlar müslümanların mec­lisinde kalmak isterlerse, orada oturmalarına izin vereceklerdir Giyimle­rinde herhangi bir şekilde müslümanlara benzemeyeceklerdir Müslüman­lara ait künyeleri taşımayacaklardır Hayvanlarına eğer tak m ayacaklardır, kılıç kuşanmayacaklar, içki satmayacaklardır (İçki alım satımı yapmaya­caklardır) Başlarının ön taraflarını traş edecekler, kesecekler, nerede olur­larsa olsunlar, kendilerine özgü giyimlerini giyecekler, zünnarlarmı takı­nacaklar, haçlarından ve kitaplarından herhangi bir şeyi müslümanların bulundukları yollarda açık bir şekilde taşımayacaklardır Ölülerini müslümanlara yakın yerlerde gömmeyecekler (İslâm mezarlığından uzak ola­caklar), çanlarını çok hafif bir şekilde çalacaklar, müslümanlann bulun­dukları yerlere yakın olan kiliselerde seslerini yükselterek okumayacak­lar, bayramlarında şamata yaparak ortaya çıkmayacaklar, ölülerinin ol­ması halinde bağırıp çağırmayacaklar, beraberlerinde bir ateş yakmaya­caklar, içinde müslümanın hakkı bulunan bir köleyi satın almayacaklardır
Bu şart kılınan şeylerden herhangi birisine aykırı davranmaları ha­linde, bundan böyle zimmetlikleri kabul edilmeyecektir İnadçi halka ve isyancılara karşı uygulanan müeyyideler bunlar hakkında da, Müslüman­lar tarafından uygulanacaktır
Hz Ömer (ra)'in bu şartnamesi başka yollardan da rivayet olunmuş­tur Hemen hepsi yukarıda anlattığımız konularda birleşmektedir Bunun içindir ki İbn Kayyım (rh), bunun farklı rivayetlerine rağmen şu ifadelere yer veriyor:
"Bu şartların şöhret bularak yaygınlık kazanması, isnadına nerede ise ihtiyaç duyulmamaktadır Çünkü bütün imamlar bunu kabul etmişler, bunu kitaplarında zikretmişler, delil ve hüccet olarak göstermişlerdir Hz Ömer'in bu şartnameleri dillerde ve kitaplarda durmadan dolaşmaktadır Nitekim Hz Ömer (ra)'den sonraki halifeler de bunu uygulamışlar ve bu­nunla amel etmişlerdir
Sübhanellahü!!
Aman Allah'ım! Dünkü zirveye varan durum ile, bugün sel üzerin­deki bir köpük gibi yaşamamız arasındaki açık ve belirgin farkı bir gö­rün Bugün yeryüzünde hemen herkese yaltaklanıyor, kâfirlerin ve dinsiz­lerin arkasında şaşkın şaşkın yürümekteyiz Dünkü gün ile bugünküsü ara­sında ne de ulaşılamayacak bir fark var? Bugünün müslümanı bütün bunlara rağmen halen kendisini müslüman saymaktadır
O neslin sahip bulunduğu izzet, şeref, kuvvet ve Rabbani hakimiyet nerede? Günümüz Müslümanlarının kör bir taklitçilikle peşlerine takılıp gittikleri, hizasında yürümeye çalıştıkları kimseler ve düştükleri zaaf nerede?
Baktığın zaman şunu göreceksin: Günümüz müslümanları, haklarında yukarıdaki şartlar uygulanan zımmîlerin derecesine düşmüşlerdir
Acaba günümüz müslümanlan kâfirlerin zimmîleri midirler?
Bana öyle geliyor ki, ileri sürdüğüm son durum farzedilmiş olsa, inanın ki, günümüz müslümanları, dünkü zımmîler kadar bile bir değere ve öneme sahip değiller Dünkü zımmîler, İslâm'a göre zelil görülmekteydi­ler, belirli giysileri giyme zorunlulukları vardı, belli yerlerde bulunma mec­buriyetleri bulunuyordu Evet onlar böyle idiler
Halbuki günümüz müslümanları, dinsiz doğuya ve kâfir batıya tabi olmaları yüzünden, sırf müslümanhkları sebebiyle aşağılanıyorlar, zillet içinde bulunuyorlar ve önemsenmiyorlar İslâm düşmanlarının sahip bu­lunduğu şeylere hayretler ve şaşkınlıklar içinde bakıp bunlara önem veri­yorlar, bu ümmetin eskilerinin sahip bulundukları ve yaşadıkları tüm şey­leri alaya ve eğlenceye alıyorlar

Alıntı Yaparak Cevapla