Yalnız Mesajı Göster

Dinlerin Birbirlerine Yaklaştırılması Hakkında Bir

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dinlerin Birbirlerine Yaklaştırılması Hakkında Bir




Dinlerin Birbirlerine Yaklaştırılması HakkındaBirkaç Söz
Said el-Kahtani


Bu meseleyi ele alıp açıklamak noktasında gerçekten zorlanıyorum Çünkü işin gerçek, doğru ve hak olan yönü ile, yanlış kavranılan yönü ara­sında kalmış bulunmaktayız Bunun için de işin gerçeğini anlatmakta adeta
bocalıyoruz Zira bu meselede hak ile batıl hep birbirine karıştırılmış bu­lunmaktadır Hele benim gibi henüz ilim talebinde olan bir kimse, ilim dallarında isim yapmış büyük zevatın yaptıkları karşısında donup kalmak­tadır Hepsi de haçlıların ve yahudilerin yönetmiş oldukları bu tuzağa düş­mektedirler Çünkü sözü edilen haçlılar ve yahudiler bu dinin düşmanı­dırlar Bu yüce daveti yüklenen kimseler yaptıklarıyla adı geçen grupların tuzağı içinde bulunmaktadırlar
İddia edilen ve dinlerin birbirlerine yaklaştırılması, dinlerin birbirle­rine olan düşmanlıklarının son bulması gibi hareketlerin gerisinde müslümanların belirgin özelliklerini kaybetmeleri amaçlanmaktadır Bu bulanık davet içerisinde müslümanın şahsiyetinin erimesi amaçlanmaktadır
Biz öncelikle şunu tesbit etmek zorundayız Allah'ın peygamberleri­ne indirmiş olduğu semavî risaletlerin tümü, bir tek Allah'a ibadete ve kul­luğa insanı çağırır Nitekim Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
"AndoIsun ki, biz, Allah'a kulluk edin ve Tağut'tan sakı­nın, diye emretmeleri için her millete, bir peygamber gönder­dik" (Nahî, 16/36)
Bizim bilmediğimiz ve Rabbanî hikmet gereği, değişik şeriatlerle Rab-bim peygamberler göndermiştir
Ancak son peygamber olarak gönderilen Hz Peygamber (sav)'in ri-saletinden önceki risaletlerde insanlar eliyle birçok değiştirmeler, tahrif ve tebdiller olmuştur Rabbim bunun için de şöyle buyurmaktadır:
"Elleriyle kitabı yazıp son­ra onu az bir para karşılığında satmaları için Bu Allah kalındandır’diyenlere yazıklar olsun! Elleriyle yazdıklarından ötürü vay haline onların! Ve ka­zandıklarından ötürü vay hali­ne onların" (Bakara, 2/79)
Allah'ın dilemesi ve hikmeti gereği, Abdullah oğlu Muhammed'in risaletinin bu bakımdan önceki tüm risaletlerin sonucu olmuş ve kendisin­den önceki tüni şeriatleri neshetmiş, hükmünü yürürlükten kaldırmıştır
Burada bir konuya açıklık getirmek isteriz Dinler arasında yakınlaş­ma fikrini ve düşüncesini savunanların bizzat kendi ağızlarından, görüş­lerinden bazı ifadelerini sunmak isterim Çünkü bunlar aynı zamanda bizzat yaptıkları bu davranışlarıyla, İslama ve bütün insanlığa hizmet ettiklerini iddia etmektedirler
Mustafa Merağî'nin dünya dinler kongresine gönderdiği bir bildirisi vardır Burada şu düşüncelere yer vermektedir:
"İslâm dini, müslümanların kalplerinden dini bakımdan olan kini sö­küp atmıştır Halbuki öteki semavî din bağlıları böyle değildir İslâm di­ni, aynı zamanda insan nevinin bireyleri arasında evrensel beraberliği ka­bul etmektedir İslâm dini, dinlerin yanyana varlıklarını sürdürmelerine de bir engel oluşturmamaktadır"
ProfMuhammed Ebu Zehra ise şunları söylemektedir;
"Mademki dinler farklı farklıdır O halde her din mensubu, kendi dinine hikmet ve öğütle davette bulunmalıdır! Gerçeklere kulaklarını tıkamaktan uzak ve bir taassuba kapılmaksızın, zorlamaya gitmeksizin ve hüccet ve delil sunmaksızın hikmetle ve öğütle davetini yürütmelidir"
DrVehbe ez-Zuhaylî de der ki: "İslâm'ın amacı, kendisini insanlara sunarken, dünyanın evrensel tek dini olmak değildir Çünkü bütün bunlar sonuçsuz bir gayrettir, varlık sünnetine karşı bir mukavemettir ve ilahî ira­deye karşı andlaşmaktır"
Adı geçen bu zatlar, Kur'an-ı Kerim'in bunlar için tesbit edip bildir­diği hükmü unutmuş görülmektedirler Çünkü Kur'an bunların bazısının bazısına dost olduğunu, birbirlerini himaye edip koruyacaklarını ve müslüman topluma karşı savaşmada, aleyhlerine davranmada bir ve beraber olduklarını bildirmektedir Bu, onlar için sabit ve kesin olan bir durum­dur Onlar, müslümandan sırf dini için intikam almaktadırlar Onlar müslümanlar, dinini bırakıp kendilerinin dinine ve yaşayışına geçmedikçe hoşnud kalmazlar
Bu ne basitlik ve ne gaflettir ki, hem bizim için, hem onlar için bir tek yol varmış, biz temkin için ve din adına bu bir tek yola girecekmişiz Evet kâfirlerin ve dinsizlerin önünde bunu böylece kabulleneceğiz! Savaş İslama karşı sürdürülüp dururken onlar kâfir ve mülhidlerle birlikte yer alacaklar öyle mi? Bundan daha basitlik ve daha büyük gaflet olamaz Bu basitlik veya iyi niyet diyor ki: Biz elimizi kitap ehlinin eline ko­yabilir ve böylece maddenin ve ilhadın (dinsizliğin) karşısında durabiliriz Çünkü hepimiz birer din sahibiyiz, din ehliyiz Evet gerekçeleri bu olan basit düşünceli kimseler, Kur'an öğretisini ve talimini büsbütün unutmuş görünmekteler, tarihin bize öğrettiklerini de bunlar unutmuş gözüküyorlar Bu kitap ehli ki, onlar kâfir ve müşrik olanlara şöyle seslenip konu­şuyorlardı Kâfir ve müşrikler için:

Alıntı Yaparak Cevapla