08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gayeye Giden Yol
Gayeye Giden Yol
Her gaye veya hedef sahibinin, kendisini hedefine veya gayesine ulaştıracak doğru yolu tuttuğu bilinen bir gerçektir Yine hedefine varmadan vaktini ve gayretini boşa çıkarmamak için ve farklı yollara gitmemek için yürüyüşe çıkmadan önce olanca gücünü, yolu ve işaretlerini tanımaya sarfeder Bu kişinin bu konuda, bilgi ve tecrübe sahiplerinin yol göstermelerinden faydalanmak için onlara başvurması da bir kuraldır Bu kişilerin tecrübeleriyle birlikte yol göstermeye ve güvene layık olmaları da dikkate alınır Aksi halde yol hakkında sundukları malumatlara güvenilmez Gaye yüksek, hedef büyük olduğu kadar, ulaşma isteği de o kadar şiddetli olmalıdır Bundan dolayı, doğru yolu tanımaya, yolcuyu hedefinden uzaklaştıran virajlardan şiddetle sakınmaya büyük önem vermek gerekir Özellikle yürüyenleri saptırmak, hedeflerine ve gayelerine varma isteklerini değiştirmek için doğru yoldan uzaklaştırmak maksadıyla yol ayrımlarında oturan kişilerin varlığı önceden bilinirse, bu daha da iyi olur Çünkü bu kişiler daha fazla yanıltmak için kuzu postuna bürünmüş kurtlardır
Sapık yolları önceden bilmek, yoldaki kaymalardan korur, yolun uzunluğunu, sarplığını ve güçlüklerini bilmek de yolcunun yeterli azık hazırlamasına, yolun kısa olduğunu zanneden kişinin aksine, sabır ve sebatın artmasına yardımcı olur Hedefe ulaşmadan önce vaktin uzadığını sanan kişiyi korku ve şüphe kaplar Aynı şekilde yolun iki durak arasındaki mesafelerini ve ıssızlığını önceden bilen kişi, bu mesafelerle karşılaşınca rahatsız olmaz Bilakis gönlü rahat eder; çünkü bu mesafeler doğru yolda yürüdüğünün delilidir  Zira bu merhaleler yolun işaretlerinden sayılır Doğru yolda yürümek için büyük gayret sarfedileceğini ve bir çok fedakarlıklar yapılacağını bildiğimiz takdirde, bu bizi her hangi bir sapmadan korunmaya sevkettiği zaman tehlikeli sonuçlar ve büyük kayıplar doğmaz Yukarıda serdedilenlerden dolayı konumuzun önemi ortaya çıkıyor Hele özellikle de bu davet yolu olursa
Mustafa Meşhur
|
|
|