Prof. Dr. Sinsi
|
Tagutu Reddetmek Tevhidin Gereğidir
TAGUTU REDDETMEK TEVHİDİN VE İMANIN SIHHAT ŞARTLARINDANDIR
Bil ki! Bütün rasullerin getirdiği İslam’ın rükunlarının en büyüğü; tek olan Allah (c c)’a iman etme ve tagutu reddetme rüknudur Zaten bu rükun, rasullerin gönderilme ve kitapların indirilme gayesidir Namaz, zekat, oruç, beyti hac etme ve bunlar gibi diğer ibadetlerden önce bu rüknu yerine getirmek, kul üzerine öncelikle farzdır Tagutu reddetmedikçe asla iman geçerli olmaz, hiçbir amel kabul edilmez ve kan korunmaz
Allah şöyle buyuruyor:
“Şüphesiz her ümmete: “Allah’a ibadet edip, taguttan kaçınsınlar diye rasuller gönderdik Onlardan kimisine Allah hidayet etti, kimisine de sapıklık hak oldu ” (Nahl:36)
Bu ayet gösteriyor ki, istisnasız bütün rasullerin ilk görevi, ayette bildirildiği gibi, insanları Allah (c c)’a ibadet ettirmek ve tagutlardan sakındırmaktır
Allah (c c) şöyle buyuruyor:
“Kim tagutu inkar edip Allah’a iman ederse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa tutunmuş olur Allah işitendir, bilendir ” (Bakara: 256)
Allah (c c)’ın bu ayette, tagutu reddetmeyi Allah’a imandan önce zikretmesinde çok büyük ve önemli işaretler vardır Bunlardan bazıları:
1 - Tagutu red meselesinin küçük görülüp de ihmal edilmemesini, tagutu reddetmenin çok önemli bir asıl oduğunu, bunun dışındaki asıl ve teferruatların ise ona bağlı olduğunu belirtmek içindir
2 - İmandan önce tagutun reddinin gerekli olduğunu bildirmek içindir Çünkü kişi tagutu reddetmeden önce iman ederse bu iman, tagutu red ve şirki terkedinceye kadar sahibine hiçbir fayda vermez
3 - Allah (c c)’a iman ile taguta iman, bir kulun kalbinde bir an bile olsa asla bir arada bulunamaz Çünkü birisine iman, diğerine iman etmeye zıddır Bunlardan birisine iman edilirse diğeri reddedilmiş olur Çünkü iman ile küfür bir kalpte asla bir arada bulunmaz
Buna göre, ya tagutu reddettikten sonra iman edilir ya da taguta iman ederek Allah (c c) reddedilir Taguta iman ile Allah (c c)’a imanın bir kulun kalbinde aynı anda bir arada bulunmasını düşünmek, birşeyin zıddıyla birlikte aynı anda var olduğunu düşünmek demektir Bu ise imkansız bir şeydir
Ayetteki “urveti’l vuska” (sağlam kulp) hakkında alimlerden bazıları; “sağlam kulp; imandır ”
Bazıları; “sağlam kulp; İslam’dır ”
Bazıları da; “sağlam kulp; la ilahe illallah’tır” dediler Bu manaların hepsi doğrudur Aralarında bir zıtlık yoktur (İbni Kesir Tefsiri-Bakara: 256 ayetinin tefsirine bak)
Bu ayet gösteriyor ki, her kim Allah (c c)’a iman ettiği halde tagutu reddetmez veya tagutu reddettiği halde Allah (c c)’a iman etmezse sağlam kulpa tutunmamış ve la ilahe illallah’a gerçek manada şehadet etmemiş olur
Rasulullah (s a s) sahih bir hadiste şöyle demiştir:
“Kim la ilahe illallah der ve Allah (c c)’tan başka tapılanları reddederse malı ve kanı haram olur Onun hesabı Allah’a aittir ” (Müslim)
Bil ki! Tagutu reddetmediği halde la ilahe illallah diyen kimse, bir şeyi zıddıyla beraber aynı anda söylemiş gibidir Yani aynı anda bir şey hakkında hem var hem de yok demiş gibidir Çünkü la ilahe illallah şehadeti tagutu reddi gerektirir Tagutu reddetmeyen kişinin misali, sözüyle Allah (c c)’tan başka ibadete layık ilah yoktur diyen, fakat aynı anda diliyle veya haliyle Allah’la beraber ibadete layık ilah vardır, diyen kimsenin durumuna benzer
Tevhidi kabul ettiğini söyleyen bu kimse aslında yalancı, münafık, zındık, Allah (c c)’ın diniyle alay eden kafir bir kimsedir Zira bu kimse, hem Allah (c c)’tan başka ibadete layık ilah olmadığını söylemekte hem de aynı anda var olduğunu söylemektedir
İşte bunun delilleri:
Yalancı olmasına gelince; bir şeyi aynı anda zıddıyla birlikte söylemesidir Zira bu kimse Allah (c c)’ tan başka bütün ilahları reddettiğini iddia etmekle beraber taguta iman etmekte ve O’na ibadet etmektedir Bu sebeble, tevhid üzerinde olduğu iddiasında yalancıdır
Münafık olmasına gelince; bir şeyi kabul ettiğini söylemesine rağmen ona zıd olan şeyi üzerinde bulundurmasıdır Zira bu kimse diliyle muvahhid olduğunu söylediği halde taguta ibadet küfrünü gizlemiştir
Zındık olmasına gelince; taguta ibadet ettiğinden dolayı kendisine küfre girdiğine dair deliller gösterilince, la ilahe illallah’ı söylediğini, bu sebeble müslüman olduğunu, kafir olmadığını iddia etmesidir
Allah (c c)’ın diniyle alay etmesine gelince; muvahhid olduğunu yüzlerce defa iddia ettiği halde tevhidin zıddına bir söz söylemekten veya amel işlemekten hiç çekinmemesidir Allah (c c)’ın şeriatiyle bundan daha büyük bir oyun olabilir mi? Allah (c c)’ın diniyle bundan daha başka bir alay ve onu hafif görme var mıdır?
Nebinin dini, tevhid dinidir Tevhid dini ise la ilahe illallah Muhammedun Rasulullah’ı bilmek ve bunun gerekleriyle amel etmektir Fakat maalesef bazı insanlar la ilahe illallah kelimesinin manasını bilmemekte, onu bozacak ameller işlemekte ve bu kelimenin sadece; yaratıcı olan, rızık veren Allah (c c)’tır manasına geldiğini sanmaktadır Onlar bu kelimeyi, ancak bu manayı kastederek söylerler Oysa bu kelimeyi bu manayla söylemeleri onlara bir fayda sağlamaz ve onları muvahhid yapmaz Çünkü, bu sözleriyle sadece rububiyyet tevhidini kabul etmişlerdir Bu şekildeki bir kabulü müşrikler de yapmakta idi
La ilahe illallah kelimesinin manası, böyle cahillerin zannettiği gibi değildir Muvahhid olabilmek için rububiyyet tevhidini kabul etmekle birlikte uluhiyyet tevhidinin de kabul edilmesi gerekir Uluhiyyet tevhidinin kabulü; bütün ibadetlerin sadece Allah (c c)’a yapılması gerektiğine dair imanı gerekli kılar
Bazı insanlar, la ilahe illallah’ın gerçek manasını bilmedikleri halde dilleriyle bu kelimeyi söylerler Bu kişiler müslüman değildir Çünkü onlar, la ilahe illallah’ın gerçek manasına iman etmemişlerdir Oysa bu meseleyi çok iyi bilmek ve anlamak, o meseleye inanmak için gerekli olan şartlardır Bir şeyi bilmemek ve anlamamak ise o şeye sahip olmamaya benzer
Bazı insanlar da, la ilahe illallah’ın manasını bildikleri halde gerekleriyle amel etmezler Bunlar da müslüman değildir Çünkü tevhidle amel etmek, şirkten uzak olmak ve Allah (c c)’tan başka ibadet edilenleri hem söz hem de amelle reddetmek, tevhid şehadetinin en önemli gereklerindendir Onlar bu gerekleri yerine getirmedikleri için kafirdirler
Tevhid hem kalp hem dil hem de amelde sağlanmalıdır Bunlardan birisini eksik yapan kimsenin müslüman olması mümkün değildir Tevhidi bildiği halde onunla amel etmeyen kimse, Firavun ve İblis gibi inatçı bir kafir olmuştur
Bazı insanlar ise la ilahe illallah’ı söyledikleri halde gerçek manasını hem anlamazlar, hem de akletmezler Bu kişiler de la ilahe illallah’ın manasını bilmeyen kişiler gibi kafirdirler
Buna göre, her kim la ilahe illallah’ı söylediği halde tagutu reddetmezse işte o kimsenin kıldığı namaz, tuttuğu oruç, yaptığı hac ve verdiği zekat gibi salih amelleri kendisine fayda vermez Zira, la ilahe illallah’ı sözle söylemesine rağmen aynı anda onu bozucu ameller yapmaktadır
Tagutun her türünü reddedebilmek ve sadece o gayeyle yaratıldığımız halis tevhidi gerçekleştirebilmek için tagutu, özellikle de zamanımızın tagutlarını, her çeşidiyle çok iyi bilmemiz gerekir
4 - TAGUT
Tagut kelimesi Kur’anı kerimde sekiz yerde, sekiz defa zikredilmiştir Bunlar:
“Bakara: 256” Bakara: 257, Nisa: 51, Nisa: 60, Nisa; 76, Maide: 60, Nahl: 36, Zümer: 17” ayetleridir
Tagut kelimesi; taga, yetgı, tugyan, yetgu tugyanenden türemiştir Haddini asmış, yükselmiş, küfürde ileri gitmiş, isyanda haddini aşmış manalarına gelir Bu özelliklere sahip olan herkes tagut olarak isimlendirilir
“Tagal mau ve’l bahr”; su ve deniz yükseldi denildiğinde, denizin dalgaları yükseldi manasına gelir Had-dini aşan her şeye tagut denir
Tagut kelimesi, hem tekil ve çoğul hem de dişi ve erkek için kullanılır Fa’lut kalıbında yani; tagyut şeklindedir Fakat (ye) harfi (gayn) harfinden önce gelmiş ve fethalı (üstünlü) okunmuştur Ondan önceki harf de fethalı (üstünlü) olduğu için bu (ye) harfi (elif) harfine çevrilmiş ve “tagut” kelimesi oluşmuştur
Tagutun çoğulu; “tavagit”dir Hadiste şöyle geçer:
“Babalarınız ve tagutlar (tavagi - tavagit) adına yemin etmeyin!”
Hadisteki tavagi kelimesi, tagiyenin çoğuludur Bunlar ise müşriklerin ibadet ettikleri putlar ve başkalarına verdikleri isimlerdir Devs tagiyesi, Hesam tagiyesi denildiğinde Devs ve Hesam kabilelerinin taptığı putlar kastedilirdi
Tavagi; küfürde haddini aşan manasına da gelir Bu durumda, Devs ve Hesam’ın büyükleri ve ileri gelenlerine itaat kastedilir (Lisanul Arap c: 15 s: 7)
Ebu İshak şöyle dedi:
“Allah (c c)’tan başka ibadet edilen herşey cibt ve taguttur  Allah (c c) bu konuyla ilgili olarak şöyle buyuruyor:
“Onlar, taguta ve cibte inanıyorlar ” (Nisa: 51)
Ezheri şöyle dedi:
“Ayetteki cibt ve tagut Hayy b Ahtab ve Ka’b b Eşref’tir   Bu mana tagutun lügat manasına zıt değildir Çünkü o ikisinin emrine tabi olduklarında Allah (c c)’tan başka o ikisine itaat etmiş olmaktadırlar ”
Şu’bi, Ata ve Mücahid şöyle dediler:
“Cibt; sihirdir Tagut ise; şeytan, kahin ve dalalette baş olan herkestir ”
El Ahfeş:
“Taguta kulluk etmekten kaçınarak  ” (Zümer: 17) ayeti hakkında şöye dedi: “Tagut putlardan olabildiği gibi cin ve insanlardan da olabilir ” ( Bu açıklamaların hepsi Lisan’ul Arap’ta geçmektedir )
Vahidi şöyle dedi:
“Bütün arapça dil alimleri tagutu, “Allah (c c)’tan başka ibadet edilen herşey” olarak tarif etmişlerdir ”
Nevevi şöyle dedi:
“Leys, Ebu Ubeyde ve El Kesai tagut hakkında şöyle dediler:
“Tagut; Allah (c c)’tan başka ibadet edilen herşeydir ” (Şerh Sahihi Müslim c: 3 s: 18)
Cevheri şöyle dedi:
“Tagut, şeytan ve dalalette baş olan herkestir ”
Selefi Salihinin Tagutun Tarifi Hakkındaki Sözleri:
1 – Şeytan
Ömer b Hattab (r a) ve Abdullah b Abbas (r a), Buhari’de geçen bir hadiste;
“Kim tagutu inkar edip Allah’a iman ederse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa tutunmuş olur Allah işitendir, bilendir ” (Bakara: 256)
ayetini tefsir ederken tagutun; şeytan olduğunu söylemişlerdir
İbni Kesir, Ömer b Hattab (r a) ve İbni Abbas (r a)’ın tagut hakkındaki görüşlerini naklettikten sonra şöyle dedi:
“Bu görüş çok kuvvetli bir görüştür Çünkü cahiliye ehlinin üzerinde bulundukları durumu çok güzel açıklıyor Onlar putlara ibadet ederler (ibadet tagutu), o putlara muhakeme olurlar (teşri ve hüküm tagutu) ve o putlardan yardım isterlerdi (velayet tagutu) (Parantezin içindeki lafızlar yazarın açıklamalarıdır )
Mücahid, tagut hakkında şöyle dedi:
“Tagut; kendisine muhakeme oldukları ve emirlerine itaat ettikleri insan görünümündeki şeytandır ” (İbni Kesir Tefsiri)
2 – Allah (c c)’tan Başka İbadet Edilen Herşey
Bu görüş; İmam Malik ve Arapça dil alimlerinin çoğunun görüşüdür
3 – Kahinler
Bu görüş; Abdullah b Ömer (r a) ve Cabir b Abdullah (r a)’ın görüşüdür
İbni Cüreyc, tagut hakkında şöyle dedi:
“Tagut, kahinlerdir Şeytanlar, o kahinlere inerek ne söyleyeceklerini kalplerine ve dillerine fısıldar ”
İbni Cüreyc, şöyle dedi:
“Ebu Zübeyr, bana Cabir b Abdullah (r a)’tan şöyle haber verdi: “Cabir (r a)’e, müşriklerin muhakeme oldukları tagutlar hakkında soruldu Cabir (r a) şöyle dedi: “Onların, biri Cüheyne kabilesinde, biri de Eslem kabilesinde olmak üzere muhakeme oldukları birer tagutları vardı Bunlar; şeytanların kendilerine öğrettiği kahinlerdi ”
4 – Sihirbaz
Bu görüş; Ebu Aliye ve Said b Cübeyr (r a)’in görüşüdür
5 –Putlar
Bu görüş; İkrime, Dahhak ve Suddi’nin görüşüdür
6 – Putların Kahinleri (tercümanları)
Abdullah b Abbas (r a) şöyle dedi:
“Cibt, putlardır Tagut ise; putlara bakan kahinlerdir Onlar, insanları saptırmak için putlar adına yalan söylerler ”
7 – Yahudi alimleri
Bazı selef alimleri tagutu; yahudilerin anlaşmazlık esnasında kendilerine muhakeme oldukları yahudi alimleri olarak isimlendirmişlerdir İşte bu kimseler, insanlara hükmederken Allah (c c)’ın indirdiği dışındaki şeylerle hükmederlerdi
İbni Abbas (r a) şöyle dedi:
“Tagut; yahudilerden bir adamdır ve ismi Ka’b b Eşref’tir Yahudiler aralarında ihtilaf ettikleri konularda Allah (c c) ve rasulünün hükmüne muhakemeye çağrılınca: “Biz sizi, Ka’b b Eşref’e muhakeme olmaya çağırırız” derlerdi İşte:
“  Reddetmeleri emrolunmuşken taguta muhakeme olmak isterler” (Nisa: 60)
ayeti bunun üzerine inmiştir
Bu görüş; Dahhak, Mücahid ve Rebi b Enes’in görüşüdür (Bu görüşlerin hepsi Suyuti-Ed Durerul Mensur, Taberi, Kurtubi ve İbni Kesir Tefsirlerinde geçmektedir )
Tagutun en kapsamlı ve geniş manası;
Sahabe ve tabiinin çoğunluğuna göre; tagut şeytandır
Malik b Enes ve arapça dil alimlerine göre; tagut, Allah (c c)’tan başka ibadet edilen herşeydir
Bu iki tarif en kapsamlı tariflerdir Diğer tarifler ise bu iki tarifin dallarıdır Tagutla ilgili olarak yapılan bu iki kapsamlı tarif, aslında bir tek asla dayanmaktadır Fakat bu aslın hem zahiri görünüşü hem de gerçeği vardır
Bu sebeble bu aslın zahirine göre tagutu tarif eden alimler tagutu; “Allah (c c)’tan başka ibadet edilen her şey” olarak açıklamışlardır
Tagutun gerçeğine göre tagutu tarif eden alimler ise; tagutu; “şeytan” olarak açıklamışlardır Zira insanı Allah (c c)’tan başkasına ibadete ve küfrün her çeşidine çağıran şeytandır
Allah (c c) şöyle buyuruyor:
“Görmedin mi? Biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar ” (Meryem: 83)
Bu sebeble küfre giren ve Allah (c c)’tan başkasına ibadet eden herkes, bu amelleri şeytanın süslemesiyle yapmıştır Ayrıca zahiren Allah (c c)’tan başkasına ibadet eden herkes, aslında şeytana ibadet etmiştir
Allah (c c) şöyle buyuruyor:
“Ey Adem oğlu! Şeytana tapmayın  diye size bildirmedim mi?” (Yasin: 60)
Allah (c c) İbrahim (a s)’in babasına söylediği söz hakkında şöyle haber veriyor:
“Ey babacığım! Şeytana tapma   ” (Meryem: 33)
İbrahim (a s)’in babası aslında şeytana değil putlara tapıyordu
Allah (c c) bu konuda şöyle haber veriyor:
“İbrahim babası Azer’e dedi ki: “Putları mı ilahlar edindin?” (En’am: 74)
İbrahim (a s)’in babası Azer, putlara tapmasına rağmen İbrahim (a s) babasına: “Ey baba! Şeytana tapma” demiştir Çünkü şeytan en büyük taguttur Bu sebeble puta, taşa, ağaca veya insana tapan kimse, aslında şeytana tapmış sayılır Buna göre her kim Allah (c c)’ın hükümleri dışında başka bir kanun veya anayasayı kabul eder veya Allah (c c)’ın hükümleriyle hükmetmeyen bir hakime muhakeme olursa, işte o kimse aslında şeytanın hükümlerini kabul etmiş ve şeytana muhakeme olmuştur Taguta muhakemenin manası işte budur! Her kim bir kavim, bir ırk veya demokrasi benzeri İslam dışı herhangi bir sistem için çarpışırsa aslında o kimse şeytan için çarpışmıştır Ayetlerde geçen “tagut için çarpışanlar” sözünün manası işte budur
Tagutun gerçeği şeytandır Bu sebeble Tagutun gerçeğine göre tagutu tarif eden selefi salih alimleri tagutu “şeytan” olarak açıklamışlardır Zahire bakan selefi salih alimleri ise tagutu Allah (c c)’tan başka ibadet edilen herşey olarak tarif etmişlerdir
Selefi salih alimleri ayetlerde geçen tagut kelimesine, ayetlerin nüzul sebebine veya siyakına bakarak; kahin, putlar, putların kahinleri, tercümanları, sihirbaz veya yahudi alimleri gibi manalar vermişlerdir
|