Yalnız Mesajı Göster

Tagutu Reddetmek Tevhidin Gereğidir

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tagutu Reddetmek Tevhidin Gereğidir




Allah (cc)’ın İndirdiğiyle Hükmetmeyen Hakim Ne Zaman Büyük Küfür İşler:

Bu ayetlerdeki hükmünün amm (genel) olduğunu bildirdikten sonra, “Kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir(Maide: 44) ayetindeki “küfrün” İslam milletinden çıkartan bir küfür mü, yoksa İslam milletinden çıkartmayan bir küfür mü olduğu meselesini açıklamak gerekir
Her kim Allah (cc)’ın hükmünü yahudilerin yaptığı gibi değiştirirse, o kimse büyük küfür işlemiş ve kafir olmuştur Bu konuda alimler arasında herhangi bir ihtilaf yoktur Fakat sapık bir fırka olan Havariç, bu ayetleri yanlış anlamış ve Allah (cc)’ın hükmüne muhalefet ederek veya büyük günah işleyerek ölen kimselere kafir hükmünü vermişlerdir Sahabeler ise bu sapık taifeye reddiye ol-mak üzere; onların ayetleri yanlış anladıklarını, bu ayetlerde kastedilen kimselerin Allah (cc)’ın hükmünü yahudilerin yaptığı gibi değiştiren kimseler olduğunu ve İslam milletinden çıkartan büyük küfür işlediklerini; Allah (cc)’ın hükmünü değiştirmeksizin, sırf nefsine uyduğu için belli bir meselede, Allah (cc)’ın o mesele hakkında indirdiği hükmü uygulamayıp meseleyi değiştirerek değiştirdiği meseleye Allah (cc)’ın indirdiği hükmü uygulayan kimsenin ise, bu yaptığını helal görmemesi şartıyla büyük küfür değil, İslam’dan çıkartmayan küçük küfür işlediğini söylemişlerdir
Zamanımızda ise tagutların şeyhleri ve belamlar, sahabelerin Havaric’e yapmış oldukları bu reddiyeyi kendilerine delil almakta ve böylece Allah (cc)’ın şeriatini bir kenara atarak onun yerine beşeri kanunları uygulayan tagutların büyük küfür işlemediklerini, İslam’dan çıkartmayan küçük küfür işlediklerini söylemektedirler Bu mesele ileride daha geniş olarak açıklanacak Fakat öncelikle Allah (cc)’ın indirdiğiyle hükmetmeyenlerin ne zaman büyük küfür işledikleri konusunu örneklerle açıklayalım
1 - Allah (cc)’ın indirdiğini reddederek Allah (cc)’ın indirdiği dışında kanunlarla hükmetmeyi caiz gören hakim Bu hakim Allah (cc)’ın ayetlerini inkar etmiş olduğu için kafirdir
İbni Kudame şöyle dedi:
“Allah (cc)’ın kesin olarak haram kıldığı icmayla sabit olan bir şeyi veya müslümanlar arasında haramlığı yaygınlaşan ve haramlığı konusunda hiçbir şüphe olmayan domuz eti, zina ve bunlar gibi haramların helal olduğuna her kim inanırsa işte o kimse kafir olur(El Mugni c: 12, s: 276 Darul Hicre baskısı)
İmam Karafi şöyle dedi:
“Küfrün aslı; kainatın yaratıcısını ve herkes tarafından farz olduğu bilinen namaz, oruç gibi amelleri inkar etmektir Küfür, sadece Allah (cc)’ın farz kıldığı amelleri inkar etmekle olmaz, aynı zamanda mübah olduğu herkes tarafından bilinen meselelerin helal olduğunu inkar etmekle de olur Allah (cc)’ın inciri ve üzümü helal kılmadığını söylemek veya üzerinde icma edilen meseleleri inkar edenin kafir olmayacağına inanmak gibi (El Furuk c: 4 s: 115117 Dar İhya el Kutubil Arabiyye baskısı)
“Nihayetil Muhtac” kitabının yazarı, “Riddeti Gerektiren Ameller”den söz ederken şöyle demiştir:
“Rasulü yalanlarsa veya zina, livata, içki içme ve vergi gibi hakkında haram olduğuna dair icma olan meseleleri helal kılarsa Zira Rasulullah (sas)’ın dinde olduğunu haber verdiği, dinde sabit olan bir şeyi reddeden kimse böyle yapmakla rasulü yalanlamıştır Aynı şekilde evlenme, alış veriş gibi helal olduğu icmayla sabit olan bir meseleyi haram kılmak da küfürdür Yine beş vakit namaz kılmak, sehiv secdesi yapmak gibi icmayla sabit olan amelleri veya meşruluğu herkes tarafından bilinen sünnet namazlarını veya bayram namazlarını inkar eden veya altıncı bir namazın olduğunu söyleyen kimse de kafir olur(Nihayetil Muhtac Şerhil Menac c: 7 s: 411 Halebi baskısı)
İbni Teymiye şöyle dedi:
“Kim beş vakit namazın, zekatın, ramazan orucunun ve beyti haccetmenin farz olduğuna inanmaz, Allah (cc) ve rasulünün haram kıldığı fuhuş, zulüm, şirk, iftira gibi amelleri haram kılmazsa kafir ve mürted olur Böyle bir kimse tevbeye çağırılır Şayet tevbe etmezse bütün müslüman alimlere göre öldürülür ve iki şehadeti söylüyor olması ona bir fayda sağlamaz(Fetvalar)
2 -Allah (cc) ve rasulünün hükmünü uygulamanın gerekli olmadığına inanan hakim Bu hakim, Allah (cc) ve rasulünün hükmünü gereksiz gördüğü için küfre girmiştir
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Herhangi bir şey hakkında ihtilafa düşerseniz onu Allah’a ve Rasulune havale edin! Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman etmişseniz İşte bu daha hayırlı ve sonuç itibarı ile de daha güzeldir(Nisa: 59)
Allah (cc) bu ayette, teşri hakkını sadece Allah (cc)’a vermek gerektiğini, iman şartına bağlamıştır Bu sebeble her kim Allah ve rasulünün hükmünü uygulamanın gerekli olmadığını söylerse işte o, her ne kadar müslüman olduğunu söylese de iman etmiş değildir
3 -Allah (cc)’ın hükmünü reddetmediği halde Allah (cc)’ın hükmünden başka hükümlerin de uygulayabileceğine inanan hakim Bu hakim, her ne kadar Allah (cc)’ın hükmünü inkar etmese de Allah (cc)’tan başkasının hükmünün uygulanabileceğini söylemekle Allah (cc)’ın hükmünün yetersiz olduğunu söylemiş, onu küçümsemiş ve dolayısıyla küfre girmiştir
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Andolsun biz, açıklayıcı ayetler indirdik Allah, dilediğini doğru yola yöneltip iletir Onlar derler ki: “Allah’a ve rasulüne iman ettik ve itaat ettik” Sonra bunun ardından onlardan bir grup sırt çevirir Bunlar iman etmiş değildirler Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Rasulüne çağrıldıkları zaman, onlardan bir grup yüz çevirir Eğer hak lehlerinde ise, ona boyun eğerek gelirler Bunların kalplerinde hastalık mı var? Yoksa kuşkuya mı kapıldılar? Yoksa Allah’ın ve elçisinin kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, onlar zalim kimselerdir Aralarında hükmetmesi için, Allaha ve elçisine çağrıldıkları zaman mümin olanların sözü: “İşittik ve itaat ettik” demektir İşte felaha kavuşanlar bunlardır! Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse ve Allah’tan korkup O’ndan sakınırsa İşte kurtuluşa ve mutluluğa erenler bunlardır!” (Nur: 46-52)
Bu ayete göre her kim, Allah (cc)’a ve rasulüne iman ettiğini ve hatta itaat ettiğini söyler, buna rağmen Allah (cc) ve rasulünün hükmünden yüz çevirir ve uygulamazsa işte bu kimse, Allah (cc) ve rasulünün hükmünü inkar etmese bile, ameliyle beğenmediği için küfre girmiştir
4 - Allah (cc)’ın hükmünün bu zamanda uygulanamayacağını söyleyen hakim Bu hakim de Allah (cc)’ın hükümlerinin her zaman ve mekana hitap edemeyecek kadar basit, yetersiz ve eksik olduğunu söyleyerek küfre girmiştir
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“İhtilaf ettiğiniz her konuda hüküm verecek olan Allah’tır(Şura: 10)
“Rasul size ne verdiyse onu alın, size neyi yasak ettiyse ondan da sakın! Allah’tan korkun! Şüphesiz ki Allah’ın azabı şiddetlidir(Haşr: 7)
“O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez(Kehf: 26)
Allah (cc) bu ayetlerde hükümlerine tabi olunmasını belli bir zamana has kılmamış, her zamanda sadece kendisinin ve rasulünün hükmüne uyulması gerektiğini söylemiş ve hükmünde hiçbir zaman ortak kabul etmediğini haber vermiştir Bu sebeble her kim Allah ve rasulünün hükümlerini belli bir zamanla sınırlandırır ve başka zamanlar için uygun olmadığını söylerse Allah (cc)’ın ayetlerini inkar etmiş ve kafir olmuştur
5 - Allah (cc)’ın hükmü uygulandığında müslümanların gerileyeceğini söyleyen hakim Bu da bir önceki hakim gibi küfürdedir
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Allah, Kitabı ve mizanı hak ile indirdi Ne bilirsin; belki kıyamet saati pek yakındır(Şura: 17)
“Sonra seni de emir konusunda bir şeriat üzere kıldık Sen ona uy ve bilmeyenlerin heva (istek ve tutku)larına uyma! Çünkü onlar, Allah’tan (gelecek) hiçbir şeyi senden savamazlar Şüphesiz zalimler, birbirlerinin velisidirler Allah ise, muttakilerin velisidir(Casiye: 18-19)
“Ey iman edenler! Allah’ın rasulünün huzurunda öne geçmeyin ve Allah’tan sakının! Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir(Hucurat: 1)
Bu ayetlere göre Allah (cc), İslam’ı uyulması gereken bir din ve onun hükümlerini de uyulması gereken bir şeriat kılmış, hiçbir şeriat ve dinin bundan öne geçirilmemesini emretmiştir Zira Allah (cc)’ın dini ve şeriati müslümanların refahı, mutluluğu ve gelişmesi için uyulması gereken tek din ve şeriattır Asıl bundan başka din ve şeriatlere uyulduğunda insanların mutluluğu, refahı ve gelişmesi bozulur Bu sebeble her kim, Allah (cc)’ın din ve şeriati uygulandığında müslümanların gerileyeceğini söylerse işte o kimse, Allah (cc)’ın ayetlerini inkar etmiş ve kafir olmuştur
6 - Dinin, Allah (cc) ile kul arasında olduğunu, siyasete karışmadığını, sadece camilerde kalması gerektiğini, siyasi, iktisadi ve kulların birbirleri arasındaki diğer dünyevi ilişkilerde uygulanacak kanunların dini kanunlar olmaması gerektiğini söyleyen hakim Bu hakim, Allah’ın hükümlerini beğenmediği için küfre girmiştir
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“İşte böylece, biz onu (Kur’an’ı) Arapça bir hüküm olarak indirdik(Ra’d: 37)
“Hüküm, yalnız Allah’a aittir Ona tevekkül ettim Tevekkül edenler yalnız O’na tevekkül etsin(Yusuf: 67)
“Haberiniz olsun; hüküm yalnız O’nundur Ve O, hesap görenlerin en süratli olanıdır(En’am: 62)
“Hayır, emrin tümü Allah’ındır(Ra’d: 31)
“Rasulü, kendi aranızda birbirinizi çağırdığınız gibi çağırmayın! Allah, sizden bir diğerinizi siper ederek kaçanları gerçekten bilir Böylece onun emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir fitnenin isabet etmesinden veya acı bir azabın gelmesinden sakınsınlar(Nur: 63)
“Allah onların göğüslerinin sakladıklarını ve açığa vurduklarını bilir O, Allah’tır Kendisinden başka ibadete layık ilah yoktur İlkte de, sonda da hamd O’nundur Hüküm O’nundur ve O’na döndürüleceksiniz(Kasas: 69-70)
Allah (cc) bu ayetlerde hükmün sadece kendisine ait olduğunu, belli bir mekan, ve olaylara has kılınmadığını bildirmektedir Allah (cc)’ın hükmü her mekan ve olaylar için geçerlidir Bu sebeble her kim Allah (cc)’ın hükümlerini belli bir mekan ve olaylarla sınırlandırırsa Allah (cc)’ın ayetlerini inkar etmiş ve kafir olmuştur
7 - İslam dininin hırsıza verdiği el kesme cezasının, zinakar evliye verdiği recm (taşlanarak öldürülme) cezasının ve bunlar gibi daha başka suçlara koyduğu cezaların zamanımıza uygun olmadığını söyleyen hakim Bu hakim, Allah (cc)’ın böyle suçlar için bildiği hükümlerin zulüm hükümler olduğunu, kendisinin bildirdiği hükmün ise adil olduğunu, dolayısıyla kendisinin Allah (cc)’tan daha şefkatli ve merhametli olduğunu söylemiş ve böylece küfre girmiştir
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Allah ve rasulü bir konuda hüküm verdiğinde inanmış erkek ve kadınların artık işlerinde başka yolu seçme hakları yoktur Her kim Allah’a ve rasulüne başkaldırırsa apaçık bir şekilde sapmış olur(Ahzab: 36)
“Hayır! Rabbine andolsun ki, aralarında ihtilaf ettikleri şeylerde seni hakem tayin edip sonra haklarında verdiğin hükümden dolayı kalplerinde bir sıkıntı duymadan tamamen kabul etmedikçe iman etmiş olmazlar(Nisa: 65)
“Rabbin dilediğini yaratır ve seçer Onların ise seçme hakları yoktur Allah, onların ortak koştukları şeylerden münezzeh ve yücedir(Kasas: 68)
Allah (cc), kulları arasında olabilecek olaylar hakkında hükümlerini bildirmiştir Rasulullah (sas) da bu hükümleri açıklamıştır Allah (cc) ve rasulü bir konuda hüküm bildirdikten sonra artık hiç kimsenin başka bir hükmü seçme hakkı yoktur Bu sebeble her kim Allah (cc) ve rasulü bir konuda hüküm bildirdikten sonra başka hükümleri seçer ve Allah (cc) ve rasulünün hükümlerinin adil olmadığını söylerse, Allah (cc)’ın kulları için seçip beğendiğini beğenmemiş ve dolayısıyla kafir olmuş olur
8 - Teşri (kanun koyma) hakkının kendisinde olduğunu iddia ederek bu hakkı kendinde gören ve böylece insanlar için Allah (cc)’tan başka kanunlar koyan hakim Bu hakim, Allah (cc) dışında kanun koymaya kalkıştığı için Allah (cc)’ın hak, yetki ve sıfatını kendisinde görerek Allah (cc)’ın hakkına tecavüz etmiş ve kendisini ilah ilan etmiştir İşte böyle yaptığı için hem tagut hem de kafir olmuştur
Kuran’da, hüküm verme hakkının sadece Allah (cc)’a ait olduğunu bildiren bir çok ayet vardır Bunlardan bazıları şunlardır:
a) - Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Hüküm vermek Allah’a aittir Kendisinden başkasına değil yalnız O’na ibadet etmenizi emretti İşte dosdoğru din budur Fakat insanların çoğu bilmezler(Yusuf: 40)
“Kim tagutu inkar edip Allah’a iman ederse kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa tutunmuş olur Şüphesiz ki Allah Semi’dir, Alim’dir(Bakara: 256)
“Onlar, hahamlarını, rahiblerini ve Meryem oğlu Mesih’i Allah’tan başka rabler edindiler Oysa tek olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardı O’ndan başka ibadete layık ilah yoktur O, onların ortak koştuklarından münezzehtir(Tevbe: 31)
Allah (cc) bu ayetlerde hüküm verme hakkını, ibadet tevhidine bağlamıştır Buna göre Allah (cc)’ın hükmünü kabul etmek ve sadece O’nun hükmüne teslim olmak O’na hüküm konusunda ibadet etmektir Tıpkı namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve bunlara benzer ibadetleri yapmak gibi
b) - Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Yaratma da emir de O’nun hakkıdır Alemlerin rabbi olan Allah yücedir(A’raf: 54)
“Rabbin dilediğini yaratır ve seçer Onların ise seçme hakları yoktur Allah, onların ortak koştukları şeylerden münezzeh ve yücedir(Kasas: 68)
Allah (cc) bu ayetlerde hüküm verme hakkını Rububiyyet tevhidine bağlamıştır Buna göre Allah (cc)’ın hükmünü kabul etmek ve sadece O’nun hükmüne teslim olmak O’nun rabliğini kabul etmek demektir Tıpkı yaratıcı, rızık verici, öldüren, dirilten olduğunu kabul edip bu konularda O’na teslim olmak gibi
c) - Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Size kitabı tafsilatlı olarak indirmişken, Allah’tan başka bir hakem mi kabul edeyim?” (En’am: 114)
“Bu, Allah’ın hükmüdür, sizin aranızda hükmeder Allah Alim’dir, Hakim’dir(Mümtahine: 10)
“Allah, aramızda hüküm verenlerin en hayırlısıdır(A’raf: 87)
“Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret! O, hükmedenlerin en hayırlısıdır(Yunus: 109)
“O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır” (Yusuf: 80)
“Sen, hakimlerin hakimisin(Hud: 45)
“Allah hükmeder; O’nun hükmünü iptal edecek yoktur Ve O, hesabı çabuk görendir(Ra’d: 41)
“Hüküm yalnız Allah’ındır O, doğru haberi verir ve O, (hak ile batılı) ayırd edenlerin en hayırlısıdır(En’am: 57)
Allah (cc)’ın kendisine has isim ve sıfatları vardır Buna göre, Allah (cc)’ın hükmünü kabul etmek ve sadece O'nun hükümlerine teslim olmak, O’nun isim ve sıfatlarını kabul etmek demektir Alim, Hakim, Hakem, Hakimlerin en hayırlısı, Hakimlerin hakimi, hükmü çabuk gören, ayırt edenlerin en hayırlısı olduğunu kabul etmek gibi
9 - Allah (cc)’ın şeriatini bir kenara atarak beşeri kanunlarla hükmeden hakim Bu hakim, bütün alimlere göre İslam milletinden çıkartan büyük küfür işlemiştir Zira hüküm koyma ve teşri hakkı sadece Allah (cc)’a ait olan bir özelliktir Bu özelliği her kim kendinde görürse kendisini ilah ilan etmiş, her ne kadar “ben ilahım” demese bile, küfre girmiştir
Allah (cc)’ın hükümlerini bir kenara atarak beşeri kanunları uygulayan hakimin küfre girmesinin üç sebebi vardır ve bu sebeblerin her birisi bu hakimin küfre girmesi için yeterlidir Bu sebebler şunlardır:
Birincisi: Beşeri kanunlarla hüküm veren bir hakim, Allah (cc)’ın hükümlerini terketmiştir Allah (cc)’ın hükümlerini terkeden ve uygulamayan kimse ise kafir olur
“Kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir” (Maide: 44)ayetinin nüzul sebebinden, Allah (cc)’ın hükmünü terkeden ve uygulamayan kimsenin kafir olduğu anlaşılmaktadır Tıpkı yahudilerin yaptığı gibi Bu ayete göre; her kim Allah (cc)’ın hükmüyle hükmetmezse, velev ki başka hükümlerle de hükmetmesin, kafir olur
İkincisi: Allah (cc)’ın şeriatine muhalif bir hüküm icat etmiştir Buna göre her kim Allah (cc)’ın hükümlerine muhalif hükümler icad eder, onları insanlara uygular ve insanları onlara uymaya zorlarsa, kafir olur
“Yoksa onların Allah’ın izin vermediği şeyi kendilerine dinden bir şeriat koyan ortakları mı vardır?” (Şura: 21)
Bu ayete göre; her kim Allah (cc)’ın izin vermediği bir konuda insanlar için teşri (kanun) koyarsa, işte o kimse kendisini rububiyyette Allah (cc)’a ortak koşmuş olur Her kim de bu kimseye teşri (kanun koyma) hakkını verir ve itaat ederse, o kimseyi Allah (cc)’a eş koşmuş ve Allah (cc)’tan başka rab edinmiş olur
İbni Kesir bu ayetin tefsirinde şöyle dedi:
“Bu kimseler Allah (cc)’ın şeriatine değil, cin ve insan şeytanların şeriatine uyuyorlar Böylece bu insan ve cin şeytanlarının onlara haram kıldığı bahira, saibe, vasile ve ham’ın haram ve onlara helal kıldıkları ölü eti, kan, kumar ve bunlar gibi cahiliyede uydurdukları batıl sapıklıkların ise helal olduğu konusunda onlara itaat ederler Senin dininin hükümlerine ise asla tabi olmazlar(İbni Kesir tefsiri c: 4 s: 111)
İbni Teymiye bu ayet hakkında şöyle dedi:
“Bu ayete göre her kim delili olmaksızın kendisini Allah’a yaklaştırması için bir amel uydurur veya Allah’ın şeriatine bakmaksızın bir ameli eli veya diliyle farz kılarsa, işte o kimse Allah’ın izin vermediği bir şeriat uydurmuş olur Her kim de bu konuda ona tabi olursa onu Allah’a eş koşmuş olur(İktidau Sırati Mustakim s: 267 Medeni baskısı)
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez(Kehf: 26)
Bu ayete göre her kim Allah (cc)’ın izni dışında insanlara bir kanun koyarsa işte o kimse, kendisini Allah (cc)’a eş koşmuş olur
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“(Haram aylarının) yerlerini değiştirmek ancak inkarda bir artıştır Bununla kafirler şaşırtılıp, saptırılır Allah’ın haram kıldığına sayı bakımından uymak için, onu bir yıl helal, bir yıl haram kılıyorlar Böylelikle Allah’ın haram kıldığını helal kılmış oluyorlar Yaptıklarının kötülüğü kendilerine “çekici ve süslü” gösterilmiştir Allah, inkarcı bir topluluğa hidayet vermez(Tevbe: 37)
Haram ayların yerlerini değiştirmek, Allah (cc)’ın izin vermediği yeni bir teşri koymaktır Allah (cc) bu yeni teşriye küfür ismini vermiştir Bu ayete göre Allah (cc)’ın şeriatine muhalif teşri yapan bir kimse kafir olur
İbni Hazm Tevbe: 37ayetini zikrettikten sonra şöyle dedi:
“Kur’an’ın indiği arapça dilinin gereği olarak, bir şeyin fazlası, o şeyin cinsinden olması gerekir Bu (yani; ayetteki:“(Haram aylarının) yerlerini değiştirmek ancak inkarda bir artıştır” lafzı) ise haram ayların yerlerini değiştirmenin küfür olduğunu göstermektedir Haram ayların yerlerini değiştirmek bir ameldir ve bu amel Allah (cc)’ın haram kıldığını helal kılmaktır Bu sebeble her kim Allah (cc)’ın haram kıldığını bildiği bir meseleyi helal kılarsa, yaptığı bu fiille kafir olur(El-Fasl İbni Hazm c 3 s: 245)
İbni Hazm’ın sözünden; büyük küfre girmenin sadece inançla değil, amelle de olabileceği anlaşılmaktadır İşte bu sebeble, bir şeyi Allah (cc)’ın haram kıldığını bildiği halde helal kılan kişi kafir olur Bu kimsenin, o fiilin haram olduğuna inanması, onun küfrüne engel değildir
İmam Şatıbi’nin bu konuyla ilgili çok sözü vardır Onlardan bazısı:
İmam Şatibi bidat ehli hakkında konuştuktan ve:
“Ey iman edenler! Allah’ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın! Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez(Maide: 87) ayetini zikrettikten sonra bu ayetin nüzul sebebini de zikretti ve sonra bazı sahabelerin; evlenmeyi ve et yemeyi terketmekle ilgili düşüncelerini zikretti Sonra da şöyle dedi:
“Bu mevzuyla ilgili şu meseleler vardır:
1) - Helali haram kılmak bir kaç şekilde olabilir
a) - Gerçek Manada Haram Kılmak: Bu haram kılma ameli kafirlerde olur bahira, saibe, vasile, ham’ı haram kılmaları gibi Bunlar dışında, kendi görüşlerine uyarak haram kıldıkları meseleler de buna girer
Allah (cc)’ın şu sözü de bu konu ile alakalıdır:
“Diliniz yalana alıştığı için: “Bu haram, bu helal demeyin Zira Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler(Nahl: 116)
İslam’a bağlı olan kişilerin kendi görüşleriyle yaptıkları bunlara benzer haram kılma fiilleri de bu bölüme girer” (Şatıbi sonra diğer meseleleri zikretti) (El’itisam c 1 s: 328)
İmam Şatibi bu sözleriyle, cahiliye ehlinin kendi arzularına göre helal olan bazı şeyleri haram kılması ile insanın zühd için bazı şeyleri terketmesinin arasını ayırmak iste-miştir Yani; kafirlerin, Allah (cc)’ın helal kıldığı şeyleri kendi görüşleriyle haram kılmaları veya İslam’a nispet edilen bazı kimselerin sırf kendi görüşlerine dayanarak Allah (cc)’ın kesin helal kıldığı meseleleri haram kılmalarıyla, dünyevi bazı amelleri zühd (takva) sebebiyle terketmenin arasını ayırmıştır Bu amellerden birincisi apaçık bir küfürdür, ikincisi ise küfür değildir
Zamanımızda İslam şeriatinin yerini alan beşeri kanunların birinci bölüme girdiğinde hiçbir akıl sahibi şüphe etmez
İmam Şatıbi bir başka yerde şöyle dedi:
“Bidatlere bakıldığında, mertebelerinin değişik olduğu görülür Bidatlerin bazıları apaçık küfürdür
“Allah’ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan Allah’a pay ayırıp zanlarınca: “Bu Allah’a, bu da ortak koştuklarımıza (putlarımıza) dediler Ortak koştukları için ayrılan Allah’a geçmiyor, fakat Allah için ayrılan ortak koştuklarına geçiyor! Ne kötü hüküm veriyorlar!” (En’am: 136)
“Bir de dediler ki: “Bu hayvanların karınlarında olan, yalnızca erkeklerimize aittir, eşlerimize ise haramdır Eğer o, ölü doğarsa onlar da buna ortaktırlar” Allah, (bu) uydurduklarının cezasını verecektir Şüphesiz O, hüküm sahibi olandır, bilendir(En’am: 139)
“Allah bahira, saibe, vasile, ham diye birşey kılmamıştır Fakat kafirler yalan yere Allah’a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz(Maide: 103)
Allah (cc)’ın: bu ayetlerde zikrettiği cahili bidatler, açık birer küfürdür Yine münafıkların kendi nefis ve mallarını korumak amacıyla uydurdukları küfürler de böyledir Bunlara benzer her amel, apaçık küfür olan amellerdir ve bunların açık bir küfür olduğunda asla şüphe edilmez(El-İtisam c: 2 s: 37)
İmam Şatıbi’nin “bunlara benzer” sözüne, şüphesiz zamanımızda uygulanan beşeri kanunlar da girer Çünkü bu kanunlar, cahiliyide uydurulan kanunlar gibi Allah (cc)’ın izni olmaksızın uydurulan yeni birer kanundur
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Onlar, hahamlarını, rahiblerini ve Meryem oğlu Mesih’i Allah’tan başka rabler edindiler Oysa tek olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardı O’ndan başka ibadete layık ilah yoktur O, onların ortak koştuklarından münezzehtir (Tevbe: 31)
Adiyy b Hatem (ra) boynunda gümüşten bir hac takılı olduğu halde Rasulullah (sas)’ın yanına girdi Rasulullah (sas) o esnada Tevbe: 31 ayetini okuyordu Adiyy (ra) bu ayeti duyunca Rasulullah (sas)’a şöyle dedi:
“Onlar haham ve papazlarına tapmıyorlardı” Rasulullah (sas) ona şöyle dedi:
“Bu doğru değil, onlar onlara tapıyorlardı Zira onlar haramı helal, helali haram yaptıklarında onlara tabi oldular İşte onlara ibadet etmek böyledir!” (Ahmed Müsnedinde, İbni Cerir, İbni Teymiye hasen dedi)
Rasulullah (sas) bu hadiste ibadeti, teşride (helal ve haram yapma konusunda) itaat ve tabi olmak olarak açıklamıştır
İbni Kesir şöyle dedi:
“Suddi bu ayet hakkında şöyle dedi: “Allah (cc)’ın kitabını arkalarına atarak adamların görüşlerini aldılar Onun için Allah (cc) şöyle buyurdu:
“Oysa Allah, onları bir ilaha tapmaya davet etmiştir” Yani; sadece “Allah (cc)’ın haram kıldığı haram, helal kıldığı helaldir” hükmüne tabi olunur ve bu konudaki hükmü uygulanır Ondan başka ibadete layık ilah yoktur O ortak koştuklarından münezzehtir(İbni Kesir Tefsiri)
Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Ey Kitab ehli! Yalnız Allah'a kulluk etmemiz, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamamız, Allahı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek üzere sizinle bizim aramızdaki müşterek bir söze gelin! Eğer yüz çevirirlerse “bizim müslüman olduğumuza şahit olun”, deyin!” (Ali İmran: 64)
Kurtubi, Ali İmran: 64ayetinin tefsirinde şöyle dedi:
Allah’tan başka birbirimizi rabler edinmemek üzere Bu ayet; “Allah (cc)’ın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram yapma konusunda birbirimize tabi olmayalım” demektir Bu ayetin manası,
Onlar, hahamlarını, rahiblerini ve Meryem oğlu Mesih’i Allah’tan başka rabler edindiler” ayetinin manası gibidir Bu ayet ise; Allah (cc)’ın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram yapan kimselere tabi olanlar, o kimseleri Rab seviyesine çıkardılar” manasındadır (Kurtubi Tefsiri)
Bu ayetlerin hepsine göre; her kim Allah (cc)’ın izin vermediği bir meselede insanlar için bir hüküm verirse, kendisini Allah (cc)’a eş koşmuş ve Allah (cc)’tan başka rab ilan etmiş demektir Her kim de bu kimseye itaat eder ve ona tabi olursa, onu Allah (cc)’a şirk koşmuş ve itaat ettiği kişiyi rab edinmiş olur
Üçüncüsü: Allah (cc)’ın şeriatine muhalif bir şeriatle (bir kanunla) hükmetmiştir Buna göre her kim, Allah (cc)’ın hükmünü bir kenara bırakır ve başka kanunlarla hükmederse, kafir olur



Alıntı Yaparak Cevapla