08-02-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -30- Meclis
30 MECLİS
Bu konuşma sabah üzeri Ribât’ta yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî 16 Cemâziyelâhir 545, Milâdî 1150
Allah Teâlâ'nın nimetlerini görüp varlığını itiraf edene saadetler olsun Her varlığı O'na bağlayana saadetler olsun Nefsini bir yana atarak sebepleri, gücünü, kuvvetini Hak Teâlâ'ya verene saadetler olsun
Aklı başında olan odur ki, yaptığı işin hesabını Yaratan'ına sormasın, O'ndan mükâfat istemesin Her hâlini buna uyduran akıllı insandır
Sen yaptığın ibadetin mânasını bilmeden ibadet edersin, zâhidlik yolunu anlamadan tutarsın Dünyaya sarılırsın, fakat ne olduğunu bilmezsin Bu hâl kalbine perde üstüne perdedir Felâket üstüne felâkettir Bu hâle gelen, hayırla şerri ayırt edemez Sen de hayrını şerrini ayırt edemezsin; lehinde ve aleyhinde olanı çıkaramazsın; düşmanla dostunu fark etmen kabil olmaz Bu başına gelenler, cehaletinden oluyor Büyük önderlere hizmet etmediğinden çıkıyor
Her şeyin bir önderi vardır Bilginin önderi, yapılacak işlerin önderi ayrı ayrıdır Onların her biri, kendi çapında Hakk'a delâlet ederler Her kimi terbiye edecek olsalar önce sözle yola getirirler, sonra yaptıkları işle çağırırlar Hakk'a vasıl olman, onların vasıtası ile olur Hakk'a vasıl olan, bilgi ve zühd yolu ile olur Bu zühd yolu, hem kalp, hem de kalıpla olur
Kendini ilk defa zâhidlik yoluna verenler, dünyayı ellerinden çıkarırlar Bir zâhid vardır, zâhidlik hâlini varlığına yerleştirdikten sonra dünyayı kalbine koymaz Bunlar büyük kişilerdir Kalpleri ile zâhid oldukları için zühd onlarda hâl olur İçleri, dışları ona bürünür
Tabiî hâllerinin ateşi söndü Boş gururları kırıldı Nefisleri itminan derecesini buldu; şerri gitti
|
|
|
|