Yalnız Mesajı Göster

İhlâs Ve Hüsn-İ Nıyet

Eski 08-02-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İhlâs Ve Hüsn-İ Nıyet




Abdülkadir Geylânî hazretleri, ihlâsli mü'minleri söyle senâ ediyor:

Mü'minin bütün fiil ve tasarruflarinda sâlih ve hâlis bir niyeti vardir Dünyada dünya için is yapmaz Bil'akis, dünyada âhiret için bina yapar Câmiler, mescidler, köprüler,mektebler, kervansaraylar (misafirhaneler) yapar, yaptirir, bunlari tamir eder, etdirir Müslümanlarin yollarini yapdirir, güzellesdirir Bunun disinda aile efradinin geçimini saglar Dullara, yetimlere, fakirlere, yoksullara ve muhtac durumda olanlarin kâffesine bakar Onlarin ihtiyaçlarini giderir Bütün bunlari, sirf Allah için ve
âhiretde kendisine bunlarin bedelinde bir seyler yapilmasi için yapar, kendi nefsânî, hevâî arzulari için yapmaz (Fethür Rabbanî, onaltinci meclis)
Gene buyuruyorlar:
Mü'min hirs yükünden kurtulmustur O, dünya için hiç bir zaman hirs beslemez, hirs yükünü yüklenmez,acele de etmez Esyada kalbi ile zühd eder, yine esyadan özü ile yüz çevirir, ne ile emrolundu ise onunla mesgul olur ve bilir ki, kismeti onu mutlaka bulur Bir baskasina asla gitmez Onun için, kismetini aramakda yersiz ve lüzumsuz hirslara kapilmaz Kismetlerini arkasina atar Öyleki bu kismetler, kendilerini kabul etmesi için ona tevazu gösterirler ve kabul etmesini isterler (Yirmisekizinci meclis)
Amellerin esasi, yani temeli, tevhîd ve ihlâsdir Kimin ki tevhîdi yoksa, ihlâsi yoksa, onun ameli de yokdur
Öyleyse sen ey müslüman! Önce amellerinin temelini tevhîd ve ihlâs ile tahkim et, kuvvetlendir Sonra onlari izzet ve celâl sahibi Allah'in lûtfu, kuvveti ve tevfîki ile bu temel üzerine bina et,kur Bu noktada, sakin kendi gücüne, kendi iradene dayanma Mutlak suretde Allah'in iradesine, Allah'in lûtfuna ve kuvvetine dayan (Altinci sohbet)

Gene buyuruyorlar:

Ey ogul! Konusdugun zaman hâlis bir niyetle konus Sükût etdigin zaman sâlih -hâlis bir niyetle sükût et Bir seyi islemeden önce sâlih-hâlis bir niyete sahib bulunmayan kisinin ameli yok demekdir Sen niyetini düzeltmedikçe konussan da, sükût etsen de yine de günah içindesin Çünkü niyetini düzeltmemissin Sükût etmen de, konusman da sünnete uygun degil (Yirmialtinci sohbet)


^

Ibrahim Düsûkî kuddise sirruh hazretlerinin ihlâs hakkindaki pek kiymetli kelâmlari ile mevzuu tamamliyoruz Derdi ki:
-Bir çok suda duran vardir ki; susuzdur Susuzlugunu gidermek için yolunu, erkânini bilmek icab eder
Burada kasdim ihlâsdir, sadâkatdir O ki bir illete veya bir sebebe dayanarak Mevlâsina ibâdet eder Onu nice bulur!
Bilmeli ki: Hak yoluna girmege, ancak mücadele kilici ile nefsi kesip öldürmekle nâiliyet hasil olur Bir de nefsin yersiz isteklerini karsiliksiz birakmakla
Elinizde daima ihlâs olsun ki, susuzlugun hararetinden kurtulup o suya kanasiniz
Bir defa da söyle buyurdu:
"Oglum,fakr elbisesi giy; ama temiz olsun Zarif olsun Is, ne elbise giymekdedir, ne de kubbelerde sâkin olmaktadir, ne de tekkelerde Hatta zaviyeler de önemli degildir Aba giymek, kaba giymek de bir mes'ele degildir Hatta mavili seyleri giymeyi de bir sey saymayiz
Biyiklari kisaltmak, bagli ayakkabi giymek, sofi libasi giymek de bizim için önem tasimaz
Asil dervislik odur ki: kalben bütün islerinde ihlâs yolunu tutasin
Çalismandaki niyetine; sadâkat libâsi giydiresin ve imânina saglamlik asilayasin


Alıntı Yaparak Cevapla