08-02-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ruhla Alâkalı Üç Cins Cehennem Ateşi
Uyku hâli o âleme daha yakın olmak sebebiyle, rüyadaki işler, mânâ ve hakikatine uygun şekilde olur Şöyle ki: İbn Sirin'in yanına birisi gelip, «Rüyamda elimde bir yüzük vardı, kadınların ferçlerini [avret mahalli] ve erkeklerin ağızlarını mühürlediğimi gördüm» dedi İbn Sirin buyurdu ki: «Sen Ramazan ayında müezzinlik yapıp, gün doğmadan ezan okur muydun?» Soran, evet öyledir, dedi Dikkat ediniz! Kendi yaptığı işini, rüyada kendisine nasıl gösterdiler! Zira ezan, sureta [görünüşte] bir sesdir ve hatırlatmadır Ramazan ayındaki ruhu ve hakikati ise yemekten ve cimâdan men etmektir Ne kadar şaşılır ki rüyada sana kıyamette birçok örnekler gösterilir de, senin dünyanın hakikatinden hiç haberin olmaz
Bundan ötürüdür ki, hadîs-i şerifte bildirildi: «Kıyamet günü dünyayı şöyle şöyle vaziyette ihtiyar bir kadın şeklinde getirirler Onu gören herkes «Senden Allah'a sığınırız», derler O zaman onlara, «Uğruna kendinizi helâk ettiğiniz dünya budur!» denir » Onu görenler, o kadar mahcup olur, o kadar utanırlar ki, bu mahcubluk ve utanmadan kurtulmak için ateşe atılmak isterler
Bu rezalet şuna benzer: Anlatırlar ki, padişah oğlunu evlendirmiştir Oğlan o gece önce şarap içip, sarhoş olunca zifaf arzusuyla dışarıya çıktı Odaya girmek istedi Yolunu şaşırdı ve saraydan çıktı Yoluna devam etti Bir yere geldi, içinde kandil yanan bir ev gördü Hanımının odasına geldiğini zannetti, içeri girince insanların uykuda olduğunu gördü Ne kadar seslendiyse de cevap veren olmadı Uyuyorlar zannetti Üstünde yeni bir örtü bulunan birini gördü Gelin budur dedi Onun yanma yattı Üstünden örtüyü kaldırınca, burnuna güzel bir koku geldi Kendi kendine, «Şüphesiz gelin budur, çünkü çok güzel kokuyor», dedi Sabaha kadar onunla mübaşeret eyledi
Dilini onun ağzına koydu Bir yaşlık hissetti Zannetti ki, kendisine yakınlık gösteriyor ve üzerine gül suyu döküyor Sabah olup, kendine geldiği zaman, etrafına bakındı, orası putperestlerin mezarlığı idi Uyuyanlar ölüler idi Üstünde yeni örtü olup, gelin sandığı ise, o yakınlarda ölmüş ihtiyar, çirkin bir kadındı O güzel koku, öldüğü zaman bedenine sürdükleri güzel koku idi Dili ile hissettiği yaşlıklar ise, onun pislikleri idi Kendine bakınca, yedi azasını [yani bütün vücudunu] pislik içinde gördü Ağzında ve boğazında onun ağzının suyundan bir acılık ve fenalık buldu Bu rezalet, bu mahcubiyet ve pislik içine gömülmüş halinden utanıp ölmek istedi Padişah yahut askerleri, olmaya kendisini görür diye çok korktu! O bu düşünceler içerisinde iken padişah ve kumandanları onu aramaya çıktılar ve onu bu pisliğin ve alçaklığın içinde gördüler O ise, bu alçaklık ve rezillikten kurtulmak için yerin dibine girmek istedi
|
|
|