Yalnız Mesajı Göster

Zayıf Bir Zanla Bile Âhireti İnkâr Caiz Değildir

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zayıf Bir Zanla Bile Âhireti İnkâr Caiz Değildir




O hâlde, aklı olan hiçbir kimse, yüz yirmi dört bin peygamberin ve dünyanın en büyük evliya ve âlimlerinin hep birden söyledikleri sözü, bir müneccimin, muskacının ve Hıristiyan bir hekimin sözünden aşağı tutmaz Çünkü, bunların sözü ile kendine biraz eziyet veriyor ve daha büyük olan acı ve eziyetlerden kurtulmak istiyor Az olan elem ve ziyan, bir şeye nisbetle az olur Bir kimse dünyanın ömrünün ne kadar olduğunu, evveli olmayan ebedden, sonu olmayan ezele nisbetle ne kadar olduğunu düşünse, çektiği elemlerin, o büyük tehlike yanında ne kadar az kalacağını anlar Bahusus kendi kendine, «Eğer onlar doğru söylüyorkarsa ve ben böyle bir azabta kalırsam, ne yaparım? Rahatla geçirdiğim şu birkaç gün ne fayda verir Doğru söylemiş olabilir de!» diyebilir
Ebedin mânâsı şudur ki, bütün âlem buğdayla dolu olsa ve bir kuşa bir senede bir buğday tanesi yiyeceksin dense o buğday taneleri biter de, ebed yine hiç azalmaz O hâlde, bu kadar uzun bir zaman devam eden azab, ruhanî de olsa nasıl çekilebilir? Dünyanın ömrü, onun yanında ne kadar kalır ki? Hiçbir akıllı kimse yoktur ki, bu düşüncede olsun da, ihtiyat [tedbir, sakınma] yolunu ve bu tehlikeden kaçmayı ister sıkıntı ile olsun, ister zan ile olsun, lüzumlu görmesin Zira insanlar ticaret için denizlerde dolaşır, uzun yolculuklara katlanır ve çok sıkıntı çekerler Bunları zan ile yaparlar Eğer bir kimsede yakîn yoksa, zayıf bir zan da mı yoktur? O hâlde, kendine acıyorsa bunun ihtimal olmasına da ehemmiyet verir
Bunun için Emîrü'l-mü'minin Hz Ali (ra) bir dinsizle münazara ederken buyurdu ki: «Eğer senin dediğin gibi ise sen de ben de kurtuluruz Fakat bizim söylediğimiz gibi ise, biz kurtulduk ve sen düştün, ebedî azabta kaldın» Emirü'l-mü'minîn Ali'nin (radıyallahü anh) böyle söylemesi, o mülhidin [imansız, dinsiz] zayıf aklına göre konuştuğu içindir Yoksa sözünde ve itikadında şüpheli olduğu için değildir Fakat yakîn olan yolun o mülhid tarafından anlaşılamayacağını anlamıştı
O hâlde, dünyada âhiret azığıyla uğraşanlardan gayrisi gayet ahmaktır Bunun da sebebi gaflet ve düşüncesizlik Çünkü dünya şehvet ve arzuları, bunu düşünmelerine zaman bırakmıyor Yoksa, yakîn ile ve zann-ı galib [galip ihtimal] ile, hattâ zayıf bir zan ile bilenlerin hepsine, akıl icabı, o büyük tehlikeden kaçmak, emniyetli ve ihtiyatlı bir yol tutup Allahü Teâlâ'nın dilemesiyle selâmete kavuşmak vâcib olur
Müslümanlık unvanındaki kendini tanımak, Allahü Teâlâ'yı (Celle celâlühü ve azzame şânühû ve azze kibriyâühü ve la ilahe ğayruhû) tanımak, dünya ve âhireti tanımak kısımları tamam oldu
Bundan sonra Müslümanlığın şartlarına başlayacağız Inşâllahü'1-azizü vahdeh

(1) 18 — Kehf: 57

İmam Gazali

Alıntı Yaparak Cevapla