08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -17- Meclis
17 MECLİS
Bu konuşma Cuma sabahı medresede yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî 14 Zilkade 545, Milâdî 1150
Rızkın için üzüntüye düşme O seni arar; öyle arar ki, sen onun kadar arayamazsın Bugünkü geçimin tamam olunca ötesini bırak; yarını arama Geçen günü aramadığın gibi onu da arama Yarına ereceğin belli değil Ya sabahlarsın veya sabahı bulamazsın Hazırla uğraş Bugününü düşün Eğer Hak irfanına erseydin; O'nunla olurdun O'na inanır, rızık peşine düşmezdin; O'nunla meşgul olurdun O'nun heybeti seni geçim işlerinden çekerdi Allah'ı bilen, bir şey dileyemez hâle gelir
İrfan sahibi, Hak tecellisi önünde dilsizdir Tâ, insanlara gönderilinceye kadar böyle, insanlara gönderildiği zaman dili açılır Dilindeki tutukluk kaybolur
Musa (a s) Peygamber, koyun yayarken dilinde tutukluk vardı Acele konuşurdu; tutulur, kalırdı Allah Teâlâ, onu Firavun'a gönderdiği zaman dilini açtı Bunun için Musa Peygamber şu dilekte bulunmuştu: “Dilimdeki bağı çöz ki, sözümü anlasınlar ” (Tâhâ, 20/28) Bu duanın derin özünde şu mânalar saklıdır: “Ben bir zamanlar çobandım Hayvan yaymakla meşguldüm Dilimin açılmasına lüzum yoktu Ama şimdi öyle değil, insanlar arasına karışacağım Senin varlığını onlara anlatacağım Bu sebeple dilimdeki tutuk hâlin geçmesini talep ediyorum Onu gider ”
Musa Peygamber’in dilinin tutukluğuna dair şu hikâye vardır ki, bundan başkası da anlatılır: “Musa (a s) Peygamber, çocuktu Firavun ile hanımının yanında idi O zaman konuşacak durumu yoktu; fakat birden doksan kelime konuştu Başkası o yaşta konuşamazdı Bu hâl az devam etti Bir kaza oldu Sebebi bilinmeyen bir hâlle ağzına ateş koymuştu Bu ateş onun diline tesir etmişti Dilinde bu yüzden tutukluk olmuştu Bu işi yaptıran Allah Teâlâ Hazretleridir
|
|
|