Yalnız Mesajı Göster

İlahi Armağan -17- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -17- Meclis




Ey evlat! İrfanın az Seni öyle görüyorum Peygamber’e karşı da aynı hâldesin Onu tam anlamıyorsun Allah'ın sevgili kullarına da irfan duygusu taşımıyorsun Onun, Peygamberler makamında olan ebdalleri vardır Yeryüzünde O’nun halifeleri bulunur Bunların ne gibi alâmeti olduğunu anla Neden bunların hâlinden boş bulunuyor­sun?
Sen, içinde kuş bulunmayan bir kafes gibisin Boş bir eve benziyorsun; yıkık, virane hâlin var Bir ağaçsın ki, kurumuş, yaprakları dökülmüş
Kulun kalbi, İslâm’la mamur olur Sonra onun hakikatine tam ermekle düzelir Buna da: “Teslim olmak; O'na candan teslim olmak” denir
Cümle varlığını Aziz ve Celil olan Allah'a ver O'na teslim olur­san, nefsine sahip olman kabil olur Kalbini alır, bir hoş hâlde ge­zersin; benliğini yitirirsin Halkı da bırakır, Hak önünde durursun Bu anda halk yoktur; senliğin yoktur Mevlâ dilerse seni halka ka­tar, elbise giydirir, düzenli bir hâlde kullara gönderir, emrini onlara tebliğ ettirir Hem kendi özünde, hem de halk arasında ilâhî emirle­rin mümessili olursun Bu işte Peygamber’in rızası da seninle olur Halka gönderilince kendiliğinden iş yapmaya kalkmazsın Beklersin, O’nun sana vermiş olduğu cümle hükümleri kabullenirsin
Hak Teâlâ'ya yönelen herkes Musa Peygamber’in şu sözünü der: “Razı olasın diye, sana acele geldim (Tâhâ, 20/84)
İman sahibi bu gidişi kalp adımıyla yapar Hak’tan gayri var­lıklardan soyunduktan sonra O'nun önünde el bağlar, durur Kalp hâliyle bunu yapar Hâl lisanı ile Musa Peygamber’in konuştuğunu ko­nuşmaya koyulur: “Dünyayı bıraktım, âhiretten vazgeçtim, cümle halkı bir yana attım Sebepler bana yakın olamaz Sen'den başka yaratıcı tanımıyorum Hemen Sana koştum; beni bağışlayasın ve razı olasın diye geldim Şimdiye kadar onlarla oluşumu yüzüme vurma, Allah’ım!”
Ey cahil! Sana n'oldu? Söylediklerimden sana nasip yok Bu nasipsizlik seni nefse kapattı Dünyaya ve tabiî olan kötü arzulara itti Kulların kulusun Onları Hakk'a ortak yapmaktasın Onların yarar ve zararını beklemektesin Cennete köle oldun Ona girmekten baş­ka emel beslemiyorsun Ateşten korkar oldun Sanki ona tapmaktasın Siz neredesiniz? Hepiniz, kalplerin sahibi olanın elinde bulun­maktasınız Basiretlerinizi o evirir, çevirir O söz sahibidir Bir şeye “ol” der, olur

Alıntı Yaparak Cevapla