08-02-2012
|
#6
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -17- Meclis
Sana dünyalığın kötü yönlerini sevdirmek isteyenlerle oturma Onun kötülüklerinden kim sakındırıyorsa onu bul Her şey cinsini çeker Her şeyin parçası kendi aslını arar Seven sevgilisini arar Ta onu buluncaya kadar aramaya devam eder Allah için sevişenler, O'nun uğruna sevgi gösterisi yaparlar Bundan sonradır ki, Allah onları sever Birinin sevgisini öbürüne kenetler Kuvvetlerini bu sevgi ile verir
Allah Teâlâ'dan bu yardımı aldıktan sonra kulları O’na çağırırlar Bu uğurda birbirlerine yardımcı olurlar Kulları kötü şeylere çağırmazlar İmana, tevhide çağırırlar
Acıma duygusu ile kulların elinden tutar, hak yola apanırlar O yüce kapıya kadar getirir, durdururlar Ondan ötesi kulun elinde değildir Ev sahibi dilerse içeri alır
Hizmet edene hizmet edilir İyilik yapan iyilik bulur Verene verilir Bugün yaptığın işler, ateşe götürecek şeyler olursa, yarın gideceğin yer orasıdır Hangi yolu tutuyorsan ondan başka yola gidemezsin Nasıl olursanız idareciniz ona göre olur Karşınıza çıkan işler, hep yaptığınızın karşılığıdır Cehennem ehlinin işini görürken Cennet ümidin boştur Cennete girecekler gibi iş tutmadıktan sonra, nasıl oraya girmeyi istersin?
Dünyada hakikî kalp sahipleri tanınır Onlar kalbe önem verirler Dış duygular onlara göre sonradan gelir Kalbi bırakıp yalnız kalıpla olmazlar Bunu yetersiz görürler Kalbin haberi olmadan tutulan iş neye yarar? Riyakâr, dışından amel eder İhlâs sahibi, kalbini hak yola koyar Allah için iş tutan, önce kalbini, sonra dış varlığını yola getirir İman sahibi, yaptığı iyi işlerle diridir İçi bozuk adamı yaptığı işler perişan eder, öldürür İman sahibi, yalnız Allah için iş yapar; dirilir İçinde bozukluk besleyen, halkı görür, onlara göre amel eder, kalbini öldürür Halktan övülme ve fayda beklemek münafık için ölümdür
İman sahibi gizlide, aşikârede, darlıkta, genişlikte, içinde ve dışında aynı hareketleri yapar İki türlü iş görmez Münafık ise, yalnız halk yanında iyi iş tutar Sonrası yok Genişlik geldiği zaman iyi, sonrası boş Herhangi bir darlığa girdiği zaman sanki dili ile imana girdiğini, Allah'a, peygamberlere ve meleklere iman ettiğini kimseye söylememişe benzer Kıyamet gününü ve öldükten sonra dirilmeyi hiç duymamış gibi olur Sanki hesap verecek kimse kendisi değildir Onun zaten İslâmiyet’i kabulü sadece kelleyi kurtarmak ve Müslüman cemaati arasında rahat dolaşmak içindir İlâhî azap ve ateşte yanma korkusundan Müslüman olmaz Çünkü o bunlara inanmaz Oruç tutar Namaz kılar, dinî bilgileri öğrenir Ama bunların hepsi Müslümanların yanında  Onlardan ayrı kaldığı an, küfre, kötülük yollarına koyulur
Allah’ım, bu kötü hâllerden sana sığınırız Şu anda dünyadayız Bizi o kötü insanlardan kurtar Yarın öbür âleme geçtiğimiz zaman, yine bizi onların arasına katılmaktan koru Âmin!
|
|
|