Yalnız Mesajı Göster

Ne Mutlu İman Edenlere

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ne Mutlu İman Edenlere




Dünyanın geçici nimetlerine gözümüzü dikip huzurumuzu kaybetmemeliyiz Rabbimiz:
“Karun ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı Dünya hayatını arzulayanlar; keşke Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı o çok şanslı dediler
Kendilerine ilim verilmiş olanlar yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah’ın mükâfatı daha üstündür Ona da ancak sabredenler kavuşabilir
Nihayet biz onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik
Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler… Vay! İnkârcılar iflah olmazmış! Demeye başladılar” (Kasas 79-82) buyurmaktadır
Nefis ve şeytanın dürtüleri ile dünya nimetlerinin noksanlığı konusunda kendimizi sıkıntıya sokarak huzurumuzu baltalamamalıyız
Nefislerin azdırıldığı, nefislerin putlaştırıldığı ve nefislerin doyumsuzlaştığı bir toplumda huzurdan eser kalmaz Bu kişiler günahın zebunu haline gelirler
Rabbimiz günahkârların akıbetini bize haber vermektedir:
“De ki: yeryüzünü gezin de günahkârların akıbeti nice oldu görün” (Neml 69)
Rabbimiz zulüm ve haksızlık yaparak kötülüğü meslek haline getirip bu hal üzerine yaşayıp bu hal üzere ölenlerin akıbetlerinin öğrenilmesi için yeryüzünün gezilip dolaşılmasını salık vermektedir Hiç kimsenin yaptığı kötülükler yanına kar kalmamaktadır Bu hal hem kendileri hem de onlara mani olmayanlar için derin bir huzursuzluğun kaynağı olmuştur
Huzursuzluk hiçbir fert ve toplumun kaderi değildir Rabbimiz dünya ve ahirette huzur isteyene huzur, huzursuzluk isteyene de huzursuzluk verir Fert ve toplum olarak her halimiz kendi isteğimiz ve kazancımıdır Rabbinden kopan insan o kadar şaşkınlaşır ki; huzuru başkalarının huzursuzluğunda aramaya başlar O zaman da insanlar birbirinin kurdu olup huzuru yiyip yok ederler Rabbimiz:
“Kim iyi bir iş yaparsa bu kendi lehinedir Kim de kötülük yaparsa aleyhinedir Rabbin kullara zulmedici değildir” (Fussilet 46)
“Bu dünyada iken kendi ellerinizle yapmış olduğunuzun karşılığıdır Yoksa Allah kullarına zulmetmez” (Al-i İmran 182)
“Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder” (Şura 30) buyurmaktadır
İnsanın iyilik ve kötülük adına yaptığı her şey kendi kazancıdır Bütün bu kötülüklere rağmen Rabbimiz, hiçbir zaman kullarına huzurun kapısını kapamamıştır Nitekim Rabbimiz:
“Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse Allah’ı çok yarlıgayıcı ve esirgeyici bulacaktır” (Nisa 110)
“O kullarının tevbesini kabul eden kötülüklerini bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir” (Şura 25) buyurarak kendine yönelen günahkâr kullarını da bağışlayacağını haber vermektedir
İnsan beşeri zaafları sonucu her zaman yanlış yapabilir Önemli olan bu hata ve kusurların farkına varmak ve bunlardan vazgeçmektir Beden ve elbiseleri kirlenen kişi, doğal olarak bunlardan rahatsız olur ve bir an önce bunlardan temizlenmek isterse, kötülüklerle ruhunu kirleten de doğal olarak bunlardan huzursuz olup bunlardan temizlenmelidir Bunun yolu da samimi bir gönülle Rabbinden affını dilemektir Bu da huzursuzluktan sonra huzura açılan bir kapıdır
Kulu Allah’ı anmaktan, Ona kulluktan alıkoyan her şey; onun dünya ve ahiret huzuruna bir darbedir Mümin sadece dünya huzurunu düşünmez O’nun için daha önemli olan ahiret huzurudur Bundan dolayıdır ki müminler birbirlerine hep iki cihanda saadet ve mutluluk dilerler Müminler sabırlarının neticesindeki gerçek huzura ise cennette kavuşacaklardır Bu Rbbimizin inanan kullarına vaadidir Rabbimiz:
“Her kim Allah’a ve Rasulüne itaat eder,Allah’a saygı duyar ve ondan sakınırsa işte asıl bunlar mutluluğa erenlerdir” (Nur 52) buyurarak mutluluğun kesin ve net yolunu kullarına haber vermektedir
“İman edip iyi işler yapanlara ne mutlu!” (Rad 29)

Alıntı Yaparak Cevapla