08-02-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tevhid Ve Marifetle İlgili Konular
TEVHİD NEDİR?
Kulun ilk halinde elde edeceği tevhid, tefrikayı (varlıklarda görülen farklılığı) gözünden silmek ve hepsinin tek kaynaktan geldiğini görüp cem halinde yani birlik üzere kalmaktır
Nihayette (seyrü sülûkün sonunda) ise, tevhid ehlinin tefrika (varlıkları görme) halinde de aynu'l-cem (sadece varlığın sahibini görme) hali içinde kaybolması mümkündür Yine aynü'l-cem (sadece varlığın sahibini görme) hali içinde de, Cenâb-ı Hakk'ı müşahede ederken, varlıkları görmesi de mümkündür Öyle olur ki, bu iki hal birbirine mani olmaz Arif, her şeyin sahibi olarak yüce mevlayı görürken, varlıklara verilen vücudu da seyreder Bu durum, tevhid anlayışında kemâl noktasıdır O, tevhid ehlinin zâtında devamlı bulunması gereken bir sıfattır
Gerçek tevhid ehli, tevhid nurları kendisini sardığı zaman, varlık ve vücuda ait bütün şekillerin üzerindeki zulmet (karanlık, sis) perdesi ortadan kalkar, dağılır gider Kulun tevhid ilminin nuru, elde ettiği halin nuru içinde gizlenir ve saklı olarak bulunur Tıpkı, güneşin nuru (aydınlığı) içinde yıldızların gizli olarak bulunması gibi Sabah olup ortalık aydınlanınca, güneş ışığının aydınlığı yıldızların ışığını içinde kaybeder
Bu makamda muvahhidin (tevhide ulaşan kulun vücudu, aynü'l-cem (sadece varlığın sahibini görme) hali içinde tek olan yüce zâtın cemâlini müşahedesine dalar Öyle ki yüce mevlanın zâtından ve O'nun sıfatlarından başka hiçbir şey görmez; tevhid denizinin dalgaları onu sarar ve arif o denizin içinde dalıp gider
Cüneyd-i Bağdadî (k s) der ki: "Bunun mânası şudur: O durumda arifin gözünden bütün şekil ve resimler silinir; ilimler içinde gizlenir ve Allahu Teâlâ ezelî sıfatlarıyla müşahede edilir "
Şöyle denilmiştir: "Kim, tevhid denizine düşerse, onun sürekli susuzluğu artar (müşahede ettikleri onun hayretini artırır) "
|
|
|