Yalnız Mesajı Göster

Tevhid Ve Marifetle İlgili Konular

Eski 08-02-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tevhid Ve Marifetle İlgili Konular




YAPILAN İŞLERİN KISIMLARI

Bil ki, yapılan işler iki kısımdır:
Birincisi, kuldan meydana gelen işlerdir; buna kesb (kulun kazancı) denir; kula aittir Bunları öğretmek için ilâhî kitaplar indirilmiş, peygamberler gönderilmiştir Bu kısma giren işleri yapmak için akla ihtiyaç vardır; çünkü akıl sorumluluk için bir delil olmakta ve kulun gideceği yol onunla aydınlanmaktadır
İkincisi, yaptıklarının bir karşılığı olarak kulun başına gelen mükâfat veya ceza türü işlerdir Bu kısma giren işler, bir yönüyle Allahu Teâlâ'nın elinde, diğer yönüyle kulun elindedir Sonuçta her ikisi de ancak kulun yaptıklarının bir karşılığıdır Şu âyet bunu ifade etmektedir:
"Başınıza gelen bütün musibetler, yaptığınız işlerin karşılığıdır; halbuki Allah çoğunu da affetmektedir
Bu mânada başka âyetler de mevcuttur Bu âyetteki mânayı iyi anlayan kimse, Allahu Teâlâ'nın kelamında kula ait gösterilen şeylerdeki muradı anlar
Bunun bir misali; cellâdın hırsızın elini kesmesidir Bu işe bakan bir kimse, "Eli kesen cellâttır" dese, bu söz doğrudur "Allahıu Teala, cellâdın eli ile onun elini kesti" demek de doğrudur Çünkü kesme işi ilk yaratılma yönüyle Allahu Teâlâ'ya ait oldu için, mecazen böyle denebilir Bu işte, "Hırsız kendi elini kesti" demek de uygundur; zira elin kesilmesine sebep olan onun ilk olarak yaptığı hırsızlıktır Kesilme işi onun yaptığı bir suçtan dolayı başına gelmiştir
26 eş-Şûrâ 42/30

Bu durumda, elin kesilmesi yaratılma yönüyle yüce Allah'a aittir; işlediği hırsızlığın bir karşılığı olarak da kula aittir Burada biri diğerine ters düşmez Bunun delilleri Kur'an'da açıklanmıştır
Kim, bu sözü gerçek manasıyla anlarsa, sadece nefsinden korkar ve ancak yüce Allah'ın rahmetine ümit bağlar
İbnu Abdullah şöyle demiştir: "Hepimiz Allahu Teâlâ'nın zâtı hakkında, ahmağız (fazla bir şey bilmiyoruz)"
Burada anlatılmak istenen şudur: Allahu Teâlâ'nın kazasına (ilâhî takdire) baktığımızda, kulun yaptığı bütün işlerde mazur olduğunu (onları yapmaya mecbur kaldığını) düşünebiliriz Kula bazı işleri emreden ve yasaklayan ilâhî emirlere baktığımızda ve bir de kula verilen ihtiyarı/seçme yetkisini düşündüğümüzde, yapılan işin kuldan başladığı zannedilebilir
Bu konuda doğru olan düşünce şudur: Kul bütün işlerinde, sözlerinde ve hallerinde Allahu Teâlâ'ya muhtaçtır; O'nsuz hiçbir fiil olmaz Kul, ilâhî irade içinde dönüp durmaktadır; ancak insan, yaptığı işte hayvanlar ve cansız varlıklar gibi mecbur ve mahkûm değildir İnsan, ya kendisini saadete götürecek hayırlı işler içinde Allah'ın özel yardımı ile desteklenir hayır yapar; ya da sonu cehenneme gidecek sebepler arasında kendi haline terkedilmiş, nefsi ile baş başa bırakılmış olup kötü işleri yapar

Alıntı Yaparak Cevapla