08-02-2012
|
#6
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -12- Meclis
Ey cemaat! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz O'nun genişlik kapısı açılır O'nun uzağı olmaz O'nun iyilik kapısına az zamanda varırsınız
Ümitsizliğe kapılma Yapan Allah'tır Bir darlık gelir, az sonra geçip gider Sen sabırlı olmaya bak Belâdan kaçma Sabırlı ol, ufak tefek sıkıntılar temel kaideler arasındadır Her şeyin kökünde bunlar çıkar Peygamberlik hâlini ele al; içinde bela ve sabır vardır Velayet hâlini al; içinde darlık, yanında da sabır mevcuttur Belalar da onunla def olur Belanın olmadığı yerde sabır da bulunmaz Beladan kaçan sabrı bir yana atar Sabrı bırakan, cümle manevî hâllerden mahrum yaşar Sabrı bırakıp kaçman, velayet, marifet, Hakk'a yakınlık hâllerinden uzak olmayı arzu etmen demek olur
Sabra yapış ve çalış Sırrın ve kalbinle Rabb’ine yönelmek istiyorsan böyle yap Bilgi sahipleri, veliler ve ebdal -velilerden bir kısım- peygamberlerin varisleridir Peygamberler her varlığın üstündedirler; varisleri ise daima önlerinde el pençe divan durmaktadırlar Daima Hak ve hakikate halkı davet ederler Bunlar, peygamberlerden aldıklarını satarlar
İman sahibi, yalnız Allah'tan korkar Başkasından ne korkar, ne de bir şeyler bekler Onun kalbine Hak tarafından kuvvet ve kudret konmuştur O kuvvet sayesinde Hakk'a yaklaşır Kalbi Hak’ta, kalıbı ise yerdedir Allah Teâlâ onları haber verirken şöyle buyurdu: “Onlar, katımızda sevilmiş ve seçilmişlerdir ” (Sâd, 38/47)
Onlar zaman ve mekâna göre seçme insanlardır İç âlemleri temizdir Vücutları sağlam ve nur gibidir Bu sebepten halka minnet etmezler Bütün alışılmış şeyleri bir yana atarlar Onlar, öncü olarak yürümektedirler Her şeyi ve işe yaramaz ne varsa hepsini öteye bırakırlar Onlar, insanların kötülüklerinden daima kaçar, giderler Yalnızlıktan hoşlanırlar Harabeleri seçerler Deniz sahillerini gezerler Kimsenin bulunmadığı yerler hoşlarına gider Mamur şehirler, onlara garip gelir Sahraların yetiştirdiği otları yerler Gıda için onlar bitkiyi kaynatır, suyunu içerler Halk arasında vazifeleri bitince kaçarlar Bir yabancı gibi köşelere sığınırlar İşte bunu yaptıkları için Hak yakınlığını kazanırlar O'nunla ülfet eder ve sevmeye gayret ederler Onların binaları peygamberlerin binaları ile durur Doğrular ve şehitler onlara birer komşudur Bununla beraber iç âlemleri Hak’la doludur O'na hizmet ve ibadet etmekten geri durmazlar Geceleri ve gündüzleri O'nun uğruna geçer Aşıkların rahatı, ülfeti, sevenlerin huzuru Hak’la olur
|
|
|