Yalnız Mesajı Göster

Kur’An İnsanı Nasıl Terbiye Eder?

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur’An İnsanı Nasıl Terbiye Eder?




1 ZİHİN TERBİYESİ

Zihin; insan neslinin, beyni ve aklı ile gerçekleştirdiği tüm tefekkür, tasavvur anlama ve kavrama faaliyetlerinin hepsine birden verilen isimdir İnsanı sevk ve idare iki mekanızma vardır Bunlardan birincisi zihin, ikincisi kalptir Zihin duru ve düzgün olursa, kişinin kalbi de hayatı da duru ve düzgün olacaktır Eğer zihinde kirlenmeler ve şüpheler (marazlar) baş göstermişse artık ikinci idare mekanizma olan kalpte de kirlenmeler ve marazlar oluşmaya başlayacaktır

İşte bu yüzden Rahman, insanın terbiye sürecine, zihin tasavvurlarındaki sorunların ve yanlışların düzeltilmesiyle başlar Bir insanın zihnindeki doğru bilgiler eksikse, ya hevasından ya da hayalinden konuşmaya başlar Bu da insanın helakini getirir Rahman bu yönünü terbiye etmek ve işe doğru zihin inşasından başlamak istediği için;

“Oku, yaratan Rabbi’nin adı ile” (Alak- 1)

“Kur’an’ı tertil üzere (ağır ağır/düşünerek) oku” (Müzemmil- 4) diyerek, Kur’ani terbiyenin nereden başlaması gerektiğini açıkça ortaya koymuştur

Kişinin zihinde aydınlık ve hakikat yoksa orayı karanlık ve cahillik doldurur O yüzden insan okumalı, anlamalı ve terbiye olmalıdır Ama neyi okumalı ve nasıl okumalı? İşte bu iki soru, insanı çok düşündürmüştür Ancak ayete tekrar dönecek olursak, birinci soru olan neyi okumalıyız sorusun, insanı Allah’a ve hakikate götürecek bilgi ve hikmet olduğunu anlayabiliriz Çünkü Allah, bizim okuyarak kendisinden (cc) uzaklaşmamızı değil, aksine yaklaşmamızı ve yola girmemizi arzu eder Yine Peygamber Efendimizin (sav),

“Faydasız ilimden Allah’ a sığınırım” sözünden okumaktan kastın, fayda sağlamak olduğu da anlaşılmaktadır

İlk inen ayetteki ikinci dikkat çekici nokta ise ‘Rabbi’nin adı ile’ ifadesidir Bu ifade ikinci soru olan, nasıl okumalıyız sorusunun cevabının oluşturmaktadır Eğer Allah (cc) bir Rab ise ki öyle, o zaman O’nun bizi terbiye etmesine müsaade edici olarak, ama mutlaka O’nun adıyla, O’na ulaşmak için okumalıyız O’nun adı anılmadan başlanan her iş, HzPeygamberin (sav) de belirttiği gibi noksandır, güdüktür

O yüzden insan Allah adıyla, Allah için ve Allah’ın kendisini terbiye etmesine müheyya olarak okumalıdır Zihni, Rahman’ın öngördüğü doğru bilgilerle terbiye edilmiş insanın, artık kalbi de ve hayatı da doğru üzere kurulacaktır İşte Rahman’ın bizden istediği de budur

Terbiye Olmamada Israr ve Müstağnilik:



Yine Rahman, terbiyenin başı olan ‘Alâk’ suresinde, “Hayır, gerçekten insan, azar Kendini müstağni gördüğü için” (Alak- 6-7) âyet-i kerimesi ile kişinin kendisini müstağni; yani zengin ihtiyaçsız, kimseye muhtaç olmayan olarak görmesini azma sebebi olduğunu ortaya koyuluyor İnsanda yeterlilik duygusu önce zihinde başlar, oradan kalbe iner, kalbte ‘kibir’ halini alır ve sonuçta kişinin bütün hayatını olumsuz etkileyen bir virüs gibi insanı sarar ve mahveder Terbiye olmamak müstağniliğe, müstağnilikte azgınlığa götürür İnsanın müstağnilikten kurtulabilmesi için, yine aynı suresinin 12 ayetinde belirtildiği gibi takvalı olması gerekir

Takva; İnsanda Allah’a karşı korkup sakınma, titiz ve duyarlı yaşama, özünü ve kendini her türlü manevi kirlerden korumadır Bundan maksat ise Allah (cc)’ın rızasızlığından korkup sakınmadır Eğer kişi bakış açısına ve hayatına dikkat etmeden yaşarsa sürekli kirlenecek, Allah’ın ona üflemiş olduğu ruhu kirletecektir Sonuçta Allah’tan ve O’nun rızasından uzaklaşacaktır

Rahman takvayı insanı örten bir elbiseye benzetir:

“Ey Âdemoğlulları, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size süs kazandıracak bir giyim indirdik Takva ile kuşanıp-donanmak ise, bu daha hayırlıdır Bu Allah’ın ayetlerindendir Umulur ki düşünüp öğüt alırlar” (Araf - 26)

Elbise, insanı dıştan gelecek olumsuz etkilere karşı nasıl korursa, takvada insanı manevi anlamda dıştan ve içten gelebilecek olumsuz durumlara karşı korur O yüzden, Kur’ani terbiye mutlak anlamda ancak takva ile olgunlaşır

“Şüphesiz, dönüş yalnızca Rabbinedir” (Alak- 8)

İçinde bulunduğumuz hayatın, çoğu kez bizi sarıp kuşattığını ve bir yerlere doğru sürükleyip götürdüğünü fark etmeyiz Ancak insan bu dünyada misafirhanededir ve döneceği yer Rabbi’nin yanıdır Eğer hayatın bu acımasız dişlileri arasına kul kendisini kaptırır ve önce varacağı yeri sonra da Allah’ı unutursa, Allah ta onu unutur ve bu kişinin mutlak felaketi anlamına gelir İşte Allah bu büyük tehlikeyi bize hatırlatarak bizim çok dikkatli olmamızı ve ‘Ahiret terbiyesi’ içinde olmamızı ister Ahireti unutmadan yaşayan insan, dünyayı olması gereken yere oturtur Gözünde ve gönlünde büyütmez, dünyanın onup alıp götürmesine fırsat vermez

Sonuçta insan, nerede ne kadar kalacaksa oraya o kadar önem vermesi gerekir!

İşte bu, bir ahiret terbiyesidir

Zihin Terbiyesinde Hak-Batıl ayrışması :

“Ve şüphesiz sen pek büyük bir ahlak üzeresin Artık yakında göreceksin ve onlarda görecekler Sizden hanginizin fitneye tutulup çıldırdığını Elbette senin Rabbin, kimin kendi yolundan şaşırıp-saptığını daha iyi bilendir” (Kalem- 4-5-6-7)

“Şu halde yalanlayanlara itaat etme Onlar senin kendilerine yaranmanı (uzlaşmanı) arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranıp-uzlaşacaklardı Şunlardan hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren Hayrı engelleyip duran, saldırgan, olabildiğince günahkâr Zorba, saygısız, sonra da kulağı kesik Mal ve çocuklar sahibi oldu diye Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman, (Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır diyen” (Kalem -8-15)

Rahman, daha ikinci inen sure olan, Kalem suresinde iyilerle kötülerin, beyazlarla siyahların, aydınlıkla karanlığın arasını açmak ister Çünkü siyah boya, beyaz boyaya ‘bir kaşık’ karıştığında, artık beyaz hiç bir zaman saf beyaz olamayacaktır Artık ‘o’ kirlenmiş ve grileşmeye başlamıştır Rahman bunu bildiği için kirlilerle temizlerin arasını açarak terbiye etmiştir Ancak aslolan beyaz boyaların kendisini ‘takva’ ile muhafaza ederek, yavaş yavaş kendi boyasından siyah boyalara aktarma yapmalı ve onlarında zaman içinde kendisi gibi beyazlaşmasını sağlamalıdır İmani terbiye de bunu gerektirir




Alıntı Yaparak Cevapla