|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayata Hayat Katan Soru: Nasıl?
Ne için neyin peşindeyiz?
Herkes kendisine lâzım olanı toplar, önemsediğini öne geçirir, önemsediğini korumak için seferber olur Biz neyi önemsiyorsak, ilişkilerimize o damgasını vurur Kiminle aramız iyi ise, onu kıracak bir şey yapmaktan çekiniriz Değer verdiğimiz bir bireyin bize bir işi düşse, iki elimiz kanda olsa bile, ihtiyacını karşılamaya çalışırız Acaba bizim Allah'la (c) aramız nasıl? O, bizim fikir dünyamızda kurtarıcı bilgi seviyesi açısından ve pratiğe geçen yönüyle ne kadar alanı kapsıyor? Teori söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayan bizler, rahat ortamlarda savunan ve fakat iş bedel ödemeye ve çıkarların zarar görmesini göze almaya gelince, sıra bu durumda dinin sınırlarına uygun tepki vermeye gelince, dine uygun değil de, o anki durumu kurtarmaya yarayan biçimde hareket ettiğimizde, o teorilere ne oluyor? Buharlaşan duyarlılıklar, zihnimizde kalıcı olmayan hassasiyetler bizde nasıl bir etki bırakacak acaba?
“Ben Allah'a iyi bir kul olmak istiyorum, fakat nasıl?” diye bir soru geldiğinde, ihtiyacımızın boyutu ve aramamızın gücü-ısrarı kadar malzeme buluruz İnsan zihninde bir mesele ne kadar alanı kapsıyorsa, o kadar uğraşma gücü bulur kendinde Ve hatta bunu rüyalarına taşıyacak kadar gündemini dolduruyorsa, işte o zaman o kişinin hayatı sanat eserine dönüşmeye başlamış demektir Bunun bedellerini ödemeyi göze almış ve hatta başka seçenek bırakmayacak kadar, doğrusunu Rabb’inin (c) doğrusuna endekslemiş bir görüntü, o aile ve o toplum için bir nimete dönüşmüştür
Peki “nasıl?”
Ben aile ortamımın huzurlu ve iletişimlerimizin saygın olmasını istiyorum, bunun için nasıl davranmalıyım? Neler yapmalıyım ya da neler yapmamalıyım?
Hayatın ve içindekilerin tümünü emanet olarak yaşadıklarının bilincinde olan bireyler, kendilerine düşeni yapmayı önemserler Mezar da tek kişiliktir, amel defteri de Herkes, yapmaması gerektiği halde yaptığı ve yapması gerektiği halde yapmadıklarının faturasını, dünyada ilişki kalitesi ve geri dönüşteki farklılıklar olarak yaşandığı gibi, zerre kadar haksızlık yapmayan bir Yaratıcı da nihai olarak değerlendirilecektir O halde, önce insan tek başına olduğunun ve ne yaparsa, bunun katlanarak kendisine geri döneceğinin bilincinde olmalı İnsan, dünyayı dolduracak bir öneme sahip, insanı ilgilendiren her şey de bir o kadar önemli
İnsanın nefes aldığı yerdir aile Eğer nefes aldığı ortamda sıkıntı olursa, yaşamak riske girer Her sistemin ayakta ve aktif kalmasının şartları vardır Akıl, beden, duygular ve iman, beslenme kaynaklarının doğru olup olmamasına göre varlıklarını sağlıklı ya da sağlıksız sürdürürler Aile, her şeyin başlatıcısıdır Var olan ve gelişmeye hazır potansiyel, ortam ve ilişki biçimi ile aktif ya da pasif olarak gün yüzüne çıkmaya başlar Bilgi kalitesi ve irtibat içinde olunan çevrenin kalitesi, düşünce ve eylem kalitesini de çoğunlukla belirler Eylem içindeki aile, giderek hayata dâhil olan çocuğunu da kendi kulvarında koşturmaya başlar
Alışkanlıkların ve yaşanmışlıkların kopmayan bir halkası olarak tarihteki yerini almaya başlayan birey, artık iz üzerinden gidiyordur Babasının ve annesinin açtığı yolda yürürken, zihnine kaydedilen malzemelerini de kullanmaya başlamıştır Böylece aile; kendine benzer çocuklar yetiştirme merkezine dönüşür
Huzurlu bir aile ortamı; iki kişinin, daha çok da annenin gayretiyle oluşmuş kutlanası bir kahramanlık öyküsünü barındırır
Ortak amaçlar için ortak strateji üretme ve uygun adım yürüme becerisi ve tercihi; insan inşa etme fonksiyonuna inanmış ve her hareketin kaliteli ya da kalitesiz bir tuğla anlamına geldiğinin bilincinde olan ebeveynler içindir Bu anlayıştaki anne babaların bulunduğu aile ortamı bir sanat atölyesi gibidir Her birey, en iyi malzemeden yaratılmış olup, bir sanat eserine dönmeye hazır beklemektedir Kendisini şekillendiren elin ustalığına göre kalite kazanır ya da kaybeder “Her çocuk bir cevher, anne baba ise o cevhere şekil veren sanatçı gibidir, esere değer kazandıran, sanatçının bilgi ve becerisidir ”
Bütün potansiyel ilgi ve yeteneklerin ortaya çıkması için en uygun zemin, huzurlu bir aile ortamıdır Anne babalar bunu sağlamak için ne yapsalar yeridir, ne kadar gayret etseler buna değer Bunun için ne kadar bilinçli çaba harcarlarsa, alınacak sonuç da o kadar güzel ve göz kamaştırıcı olur Bir eserin sanat eserine dönüşmesi için sadece çaba yetmez Bilgiyle harmanlanmış ve sabırla kuşatılmış bir nizam ve intizam içinde hareket etmek gerekir Bir işin istenen sonucu verebilmesi için; niyet, metot, gayret ve sebat dörtlüsüne ihtiyaç vardır Bu dördü zaten doğru bilgi şemsiyesi altındadır ve onun sınırları içinde korunmaktadır
Ailesinin izini taşımayan yok
Birbirlerini zamanla tanıyan eşler, nasıl geçineceklerini aslında çok iyi öğrenirler Fakat, anne babadan görülen iletişim tarzı o kadar derinlere kodlanır ki, zihinde otomatikleşmiş bu tarz hayata da yansır ve sanki başka seçenek yokmuş gibi insanlar anne babalarının tarzını üstelik memnun olmadıklarını da söyleyerek olduğu gibi uygularlar
“Nereye gideceğini bilene bütün dünya yol verir ”(  ?)
Eğer bir hanımefendi ya da beyefendi, evini cennetten bir köşeye çevirmeyi hedeflese, bunun yollarını arasa, zihni ona yığınla malzeme bulacak ve yardımcı olacaktır Geçim isteyen birisi, alternatiflerin içerisinden önce kendi yapacaklarını seçer Hayırda yarışmayı aile hayatına uygulayarak, teşekkür etmede, özür dilemede, olumlu yönlere vurgu yapmada, gerektiğinde susup sonra usulüne uygun konuşmada önde giderek, cennete çevrilen yuvanın mimarı olmayı seçer Bunun için güçlü ve doğru bilgi, doğru davranan insan örnekleri ve razı olmaktan razı etme sürecine yürüyen güçlü bir inancın olması gerekmektedir Eğer Rabb'inin (c) rızasını kazandıracak davranış biçimleri bir insanın gündemini çokça meşgul ediyorsa, o ne yapar eder, bu gün olmazsa yarın, istediği şeyi gerçekleştirir Çünkü; Rabb'imizin (c) vaadi var, çalışana vereceğini söylüyor Var olmasını istediğimiz sistemin sadece isteyicileri olmak, beklemeyi getirir İlk adımı atmış olur insan söyleyerek Psikolojide kullanılan ve çok önemli bir söz var; “İnsan kendi dilinden emir alır ” Söylemekle başlayan sürecin, bizi metot bulmaya ve uygulamaya geçmeye sevk etmesi gerekmektedir Pes etmeden arayış ve kendini Rabb'inin (c c) kulluğuna hazırlama sürecini ömür boyu ayakta ve aktif tutmayı önemseyen bir anlayış, hayatı kolaylaştıran ve birlikte olduğu insanların da kendisi gibi dosdoğru olmalarına ciddi bir katkıda bulunacak sürükleyici bir etki oluşturur Böyle insanlar var oldukça umutlar kanatlanır gökyüzünde ve coşku gönüllerde başköşeye yerleşir Hayatın anlamı, verimi ve doğru yaşamanın huzuru kuşatır tüm hücreleri İnsanlar çatışmaları çözmek için değil, kendilerini geliştirip insanlığa katkıda bulunabilmek için kullanırlar, artarak kuşatan enerjilerini Kulluklarının meyvelerini alırlar her adımda ve biz olup, toplumun gidişini doğrultan bir aksiyon içinde olurlar
|