Prof. Dr. Sinsi
|
Ferdi Davet Ve Cemaat Olmak
Allah'a Çağrı Ferdi Davet
Allah'a çağrı; her devirde her an bütün müslümanların borcudur
Günümüzde ise çok daha büyük bir borç Çünkü, Allah düşmanları bu asırda, müslümanlarm gönüllerinden İslâm'a davet ve "İ'la-i kelimetullah" şevkini koparmak için en alçak planlarla taarruz halindedir  
Allah'a çağrı, bu yoldaki kişi için en yüce şereftir
"Allah'a çağıran, uygun amel işliyen ve "Ben Müslümanım!" diyenden daha hayırlı söz sahibi kimdir? 
Allah'a çağıranın sevabı da ifadeye sığmaz yücelik ve azamettedir Zira hadisi şerifte
"Çünkü senin elinle Allah'ın bir kişiyi yola getirmesi, üstüne güneşin doğduğu her şeyden hayırlıdır " buyrulmuştur
Şu kargaşa dünyasında, ideolojik ve sapık akımlar, yozlaşma ve tereddüt ortamında, tahrip ve bozgunculuk toplumunda, Allah'a davet elbette en doğru ve en gerekli bir tutum olacaktır
Allah'a davet, İslam'i tebliğin ameli tavrı açısından en önemli merhalesidir Çünkü bu, tanıtma merhalesidir Yani eğitim ve oluşmadan öncedir Bunun için de yaygın bir çağrı alanı vardır ve münazara, ders, kitap, gazete, dergi ve kaset gibi tanıtma vasıtalarıyla gerçekleşir Ferdi davet için bu, asla azımsanmıyacak önemdedir Aşağıda özel açıklamalarda bunu belirteceğiz
Ve yazımızı, iki mesele üzerine teksif edeceğiz:
Birincisi, mana, üslup, devreler ve derecelenmeler
İkincisi, ferdi davetin özellikleri ile davetin merkezi olan davetçinin vasıfları üstüne olacak  
Her şeyden önce Allah'a davet ettiğimiz kimselerin müslümanlar olacağı gerçeğini kavramak zorundayız Evet başkasını bırakıp davetimizi müslümanlara tahsis ediyoruz Çünkü gaye, onları içinde yaşadığı durumdan; anlayış kıtlığı, amel kısırlığı v b hallerden alıp, İslamı tam, doğru ve umullü olarak anlayıp Resulullah'a geldiği safiyet üzerine kavramaya çekmektir Onu, İslam'ın hedeflerini tam olarak tanımaya , dosdoğru ve noksansız şekilde bu hedefleri elde etmek için uğraşmaya ısındırmaktadır  
Toplumumuz adına yapılacak basit bir tefekkür ve araştırma bile bize; iman zaafı ya da batıl inanışların; dini araştırarak dosdoğru tanıyıp bilmemenin, bir de kültür emperyalizminin eseri olduğunu göstermeğe yetecektir
Ve müslümanların çoğunun konumu ise, şuurlu veya şuursuz düşmanların, din aleyhine ayaklandırmalarına elverir renktedir  Böylelerinden ise İslam adına bir akıllı davranış ve basan beklenemez Ancak, önce gönüllerindeki imanın uyandırılması, bu imanın onları idrak, eylem ve ilerlemeğe zorlaması ve ameli salih ehline katılmasının yolunu aramak gerekiyor
Buraya kadar anlaşılmış olmalı ki; davette sıra ve tertibe riayet en mühim iştir Böylece düzensizlik yüzünden başarısızlığa düşülmemiş olacaktır
Biz şimdi, gafil bir insanı davate başlarken, derece derece ilerleyebilmek için, nereden başlayıp neleri takip edeceğimizi belirteceğiz Ve tabii, saf ve bozulmamış, kabule müsaid kimselerden başlamak, aynı zamanda vakit ve emek tasarrufunun gereğidir
Müslümanların çoğunu, dünya işi ve aile problemleri Allah'a itaat ve ibadetten alıkoyuyor Ve bu halleri, tıpkı derin uykuya dalıp gitmiş bir kitleyi andırıyor: Yanlarındaki ateş kendilerini de saracak şekilde ilerliyor Bu hal sürerken, aralarından uyanan ve durumu görenlerin de onları kurtarması mümkün olmaz Ancak, bu uyaranlara düşen görev, feryadı basıp uyuyanları uyarmak, böylece her ferdin kendi başının çaresine bakmasını temin etmektir  
Zira, onlara o halde ateşten sakınmalarını söylemek anlamsızdır, duymazlar, Öyleyse önce uykudan uyarmak, sonra ateşten sakınmalarını tavsiye etmek gerekir
Ama uyuyanı uyarırken, çok dedikodu eden olacaktır: Yok efendim, adamı bırakın uykusunu alsın da, zaten kimsenin kendisini rahatsız etmemesini istemişti de  
Evet mamafih, o da bunu istiyor da uyuyor, eğer uyansa, ateşi görüp kaçacaktır Hem de, onu uyardıklarını söyleseler kulak asmıyacak, kaçıp uzaklaşınca kavrıyacak  
İşte Allah'a da'vet edenin, da'vet etmekte olduğu kimselerle ilişkisi böyledir O halde da'veti sabırla yapacak ve çağrılanlardan kendisine gelebilecek eza ve cefaya dayanacaktır Bunları Sevgili Resulümüz (a s )'e uyararak ve ecrini Allah'tan bekliyerek yapacaktır Örneklerin en güzeli O'ndadır zira  Ve davet edecek, eziyetleri gögüsliyecek, sabırla davetini sürdürecek
Ve diyecek ki;
"  Yarabbi, kavmime hidayet ver, çünkü onlar bilmiyorlar "
Nitekim aynı anlamda, İhvan-ı Müslimin'in İmamı; Şehid Hasan el-Benna şöyle demişti:
"İnsanlarla ilişkiniz meyveli ağaç gibi olmalı Onlar taş attıkça siz meyvenizi vermelisiniz!  "
Ferdi davet aşama aşama tedricen yapılmalıdır
Şimdi bu aşamaları ve merhaleleri teker teker ele alalım
|