Prof. Dr. Sinsi
|
Şefkatli Padişah
BAŞKA MAKSAT
Nasıl ki bir sinema setinde harcanan o kadar emek ve masraf, sadece o birkaç dakika İçin değil, nice yıllar sinemalarda seyredilmek içindir
Aynen onun gibi, hayat ve Ölüm arasında yuvarlanan, toplanıp dağılan mevcudat bir başka gaye içindir
Bu dünyada kısa bir zamanda, bir toplum içinde yaşamak, vakıaların ve neticelerin kaydedilmesi, büyük bir huzurda ve meydanda görülüp gösterilmesi, mizanda tartılması, ebedî bir saadeti netice vermesi içindir
Hadis-i şerifteki, "Dünya ahiretin mezraasıdır " sözü bu hakikatin ifadesidir
BURANIN DEĞİL
Küçük bir kışlada misafir edilen bir paşanın rütbesi, vazifesi,
cihazları, hareket tarzı ve maaşı, o paşanın oraya ait olmadığını ilan eder
İnsanın kalbi latifeleri, aklî potansiyeli, istekleri ve kabiliyetlerle donatılması, onun ebede müteveccih olduğunu, o şeylerin orası için verildiğini, ona göre teçhiz edildiğini gösterir
Elbette ki, kocaman bir yunus balığının her hâli, dar bir akvaryum için olmadığını ve oraya sığamayacağını haykırır
BiR SAYHA
Meydanda hiç ordu yokken, tam donanımlı bir orduyu bugünde kuran birisi için, talimden sonra kısa bir istirahat için dağıttığı ordusunu bir sayha ile toplamak daha kolaydır
Allah (cc) için, zorluk, kolaylık yoktur Fakat, varlığın yoktan var edildiğini gördükten sonra, tekrar diriltilmesi akıl için uzak ve zor olmamalıdır
DOSTLARIN YANI
Bir adamın yüzde doksan dokuz ahbabı istanbul gibi bir şehre gider Sadece kendisi köyündedir Akrabaları orada rahat ve huzur içinde yaşamaktadır O da oraya gitmek için iştiyaklıdır Ona "Sen de git!" denilse sevinerek, gülerek gider
Diğer bir adamın da ahbaplarının yüzde doksan dokuzu gitmiştir, fakat o onlan göremediği için, mahvolduklarım, kaybolduklarını, perişan olduklarını zannetmektedir O, onların gittikleri yere gitmek istemediği gibi, kendisine gelip geçen misafirlerden dostlar tutmaya çalışmaktadır
Evet, bir müminin başta Habibullah olmak üzere birçok ahbabı kabrin öbür tarafindadır Ölümün yüzüne erkekçe gühneli ve kabirden korkup başını çevirmemelidir
BİTKİSEL HAYAT
Bitkiler hayatın en alt basamağındadır Komaya giren insan hakkında onun için bitkisel hayatta tabiri kullanılır
Ölü çekirdek, toprağın altına girince, kokuşur, çürür, dağılır Fakat, onun öldüğü noktada filizin hayatı başlar
Meyvelerin dalından koparılarak ölmeleri, insanların midelerinde yeni ve daha yüksek bir hayatta dirilmelerini netice verir
Adeta, her ölüm bir dirilişle gelir
Bitkisel hayat seviyesindeki bir varlık, bir çekirdek, öldükten sonra dal budak salarak böylesine dirilirse, hayatın en üst basa-mağındaki insanın öldükten sonra dirilmesi ve hakikat-ı insanî-yenin bütün potansiyeli ile açılması kim bilir ne kadar muhteşem olacaktır
İbrahim Refik
|