Yalnız Mesajı Göster

İlahi Armağan -3- Meclis

Eski 08-02-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -3- Meclis




Ey evlat! Allah'ı kula kesme Kul hata işlerse elinden tut, Hakk'a götür Allah'ın kula gücü yeter Ama kul Allah'a bir şey edemez
Saklanması gereken birçok şeyler vardır Saklanması gereken şe­yi saklamak insanı hazine sahibi kılar Sır saklamak büyük iştir Her­kesin kârı değildir Musibet anını sabırla gizlemek, hastalık anında Allah'a yalvarmak en büyük iştir Bunlar saklı ve gizli yapılmalıdır Saklı tutulması gerekenler arasında sadaka da vardır En önemli şey de budur Birine yapacağın iyilik olursa sağ elinle ver; fakat sol eli­ne duyurma Mümkün olduğu kadar bunu yapmaya çalış Sonra, şey­tanın ve dünyanın tuzaklarına kapılırsın
Baştan sona kadar kötülüklerle dolu olan dünya denizine dalma Ona her dalmak isteyen, az sonra boğuldu ve kayboldu Buna çokla­rı düştü Ancak tekler kurtuldu Bu kurtulan tekler, halk arasında özellikle seçilmiş olanlardır Dünya denizi derindir Herkesin ona yanaşması mukadderdir Allah'ın kurtarmak istediği kimseler kendini saklar Allah, kulları arasından dilediğini kurtarır Dünyada pislikle­re dalanların öbür âlemdeki yeri cehennemdir Onların pisliklerini ancak ateş temizler O ateşin üstünde bir köprü vardır Cümle kul­lar onun üstünden geçerler Pisler aşağı yuvarlanır, temizler de kur­tulur Kurtulanlar Allah'ın sevdiği ve seçtiği kimselerdir Bunu ha­ber veren şu âyetin mânasını iyi düşün:
“Sizden herkes cehenneme uğrayacak(Meryem, 19/71) Yine dinle:
“Ey ateş, serin ve selâmet ol!”(el-Enbiyâ, 21/69)
İkinci hitap, dünyada İbrahim (as) Peygamber’e oldu Öbür âlemde ise, cümle îman sahiplerine olacaktır Şöyle rivayet edilir:
Kıyamet koptukta cehennem üzerine köprü kurulur Herkesin geçmesi için ferman çıkar O anda ateşe de şu ferman verilir:
“Ey ateş, serin ve selâmet ol Bu hâli îman sahipleri için göster Bana ibadet edenler geçsin Beni arzulayanlar rahat yürü­sün Öbür âlemde benim için arzularını atanlar buradan gitsinler
Nemrud'un ateşine de bu hitap vaki idi Alevler saçılırken gül-gülistan oldu Keza, cehennem ateşine erişen bu hitap da onu îman sahiplerine dokunmaz kılar
Kendini bataklığa kaptırma Allah’a güven ve O'nun yoluna gir O’nun yolunda devam ettikçe, seni dünya yutamaz Kötülük selleri seni sürükleyemez Çünkü ona, şu hitap gelir:
“Ey dünya denizi ve seli, şu adamı boğma O sevgili kuldur O tarafımdan istenen zattır Onu zatıma bırak
Bu hitabın eriştiği zat boğulmaz Musa'yı (as) deniz yuttu mu? Kavmi denizde boğuldu mu? Allah fazlını dilediğine verir “Sevdik­lerini hesapsız rızıklandırır (el-Bakara, 2/212) Bütün hayır onun elindedir Hâl böyle olunca nasıl başkasına gidersin? O'nun yolunu nasıl bırakırsın?
Sana verilen, O'nun eli ile gelir; alan yine O'nun kuvvet elidir Kendinde bir kuvvet mi biliyorsun? O dilerse zengin eder; dilerse fakra düşürür Öyle mi biliyorsun ki, izzet başkasından gelir, zillete başkası düşürür! O'nunla boy ölçüşmek kimin haddine? O'nunla kim cenge hazırlanır? Meğerki aklını yitirmiş ola Akıllı adam, O'nun kapısına koşar Başka kapıları aklının köşesinden bile geçir­mez
Ey tedbir eden kişi, yolun yanlışa çıkıyor Yaptığın iş halkı se­vindirmekten ibaret mi olmalı idi? Hâlık’ı darıltıp halkı sevindirmek ha! Öyle mi? Dünyayı yapmak için âhireti yıkmak! Bu iş sana yakışmıyor Yakında her şeyin elinden çıkacak
Yakalayışı çetin olan biri, her varını senden alacak O alıcı, biz­zat Allah'tır O, tuttuğunu bırakmaz O'nun tutuşu başka şeye ben­zemez O’nun tutuşu bir yönden gelmez; birçok şekli vardır Senin tek renk ve düzensiz işlerine benzemez
İlk defa bulunduğun makamdan atılmanla olur Uslanırsan pek­âlâ! Uslanmazsan hasta eder Sonra fakir eder Zelil eder; kimsenin yanında yüzün kalmaz Perişan ve derbeder olursun
Bunlar da seni yola getirmezse, artık dert ve belânın çeşitleri üzerine yıkılmaya başlar Hepsinden büyüğü, iç sıkıntısı gelir Öyle zaman olur ki, içinden kopup gelen sıkıntı, seni bir yana bile oynat­maz Bunların dışında, bir de halkın diline düşmek var Sokağa dö­külen bir sürü reziller seni dillerine dolarlar Şerefini bir paraya indirirler Allah, herkesin eli ve dili ile seni yıkıp viran etmeye muk­tedirdir Yeryüzünde gezen ufak bir karınca, seni ve yuvanı dağıtmaya kâfidir Allah'ın, en ufak bir mahlûkunda en büyük kuvveti gizlidir Uyan, ey gafil! Uykuyu bırak, ey zavallı!
Allah’ım, bizi sen uyandır; uyanıklığımız seninle ve senin için olsun Âmin!

Alıntı Yaparak Cevapla