Prof. Dr. Sinsi
|
Kibrin Kötülüğü
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«— Allah (C C)'im! Kendini büyük görenlerin cakasindan sana siginirim Su üc sey ile ilgisiz olarak ruhu bedeninden ayrilan kimse cennete girer:
1) Kendini büyük görmek 2) Borç 3} Dolandiricilik »
Hz Ebû Bekr (R A ) der ki: «Hic bir kimse bir müslümani küçük görmesin Cünki müslümanlarin küçügü Allah (C C) katinda büyüktür »
Veha ibni Münebbih (R A ) der ki; «Allah (C C) «Adn» cennetini yaratinca ona dönerek «sen kendini büyük gören herkese haramsin » diye buyurdu
Ahnef Ibni Kays ile Musab ibni Zübeyr (R A ) ayni sedirde otururlardi, bir gün Ahnef geldigi zeman Musab ayaklarini uzatmis oturuyordu, arkadasi otursun diye ayaklarini toplamadi Bu durumda Ahnef oturunca Musab'in rahatini biraz bozdu, Musab sikildigini yüz ifadesiyle belli edince Ahnef ona «iki sefer: (sidik yolundan çiktigi helde kendini büyük gören ademoglunun haline ne kadar sasilir ) dedi
Hasan-ül Basrî (rehimehullah) der ki: «Her gün bir veya iki sefer eli ile pislik yikadigi halde göklerin hâkimine (Allah (C C)'a) kafa tutan insana sasarim!»
«Kendi üzerindekileri de görmüyor musun?» mealindeki âyeti kerimesinde ön ve arka pislik yollarinin kasdedildigini belirten görüsler vardir
Muhammed Ibni Hüseyin Ibni Ali (R A ) der ki: "insanin kalbine kibirden bir sey geçse az olsun veya çok olsun! o sey miktari akli eksilir "
Numan Ibni 8esir (R A ) bir gün minberden cemaate seslenirken der ki, «hic süphesiz, seytanin bir takim tuzaklari ve aglari vardir Allah (C C)'in nimetlerini azginliga âlet etmek Allah (C C)'in bagisladiklarini böbürlenme gerekçesi olarak kullanmak, Allah (C C)´in kullarina karsi büyüklük taslamak ve Allah (C C)'in emrine aykiri yollarda nefsin arzularina uymak, seytanin baslica tuzak ve aglarindandir Allah (C C)'in bagis ve keremi sayesinde O'ndan afv ve selâmet dileriz »
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«— Büyüklük taslayarak elbisesini sürükteyen kulun, Allah (C C) yüzüne bakmaz »
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
"Adamin biri abasinin içinde caka satiyordu, kendini begenmisti Bu yüzden Allah (C C) onu yerin altina geçirdi, simdi Kiyamet Gününe kadar orada debelenip duruyor "
Zeyd Ibni Eslem (R A ) der ki, «Bir gün Ibni Ömer'in yanimda iken içeriye Abdullah Ibni Vakid girdi, üzerinde yeni bir elbise vardi Ibni Ömer'in ona söyle dedigini duydum: «Yavrum! Elbiseni yerde sürükleme Çünki ben Peygamber (S A V)´imizin
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«Büyüktük duygusu ile elbisesini yerlerde sürükleyenin, Allah (C C) yüzüne bakmaz» buyurdugunu duymustum
Rivayet edildigine göre bir gün Peygamber'imiz (S A S ) avucuna tükürerek öbür elinin parmagini tükürügü üzerine koyar ve söyle buyurur:
"Allah (C C) buyuruyor ki «ey Ademoglu, sen mi benim ile boy ölçüseceksin? Ben seni böyle bir seyden (meniden) yaratarak seni gelistirdim, dolgunlastirdim da iki uyku hali (yokluk ve ölüm) arasinda yürüyebildin Simdi adimlarinin sesi yerden geliyor Mal biriktirdin, kimseye bir sey vermedin Fakat mühletin dolunca sadaka vereyim » dedin, sadaka verecek zamanlarda neredeydin?»
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«— Ümmetim caka satarak salina salina yürüdügü ve Bizanslilari, iranlilari kendilerine hizmetçi tuttugu zaman Allah (C C) onlari birbirine düsürür »
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«— Kendini büyük gören ve yürürken calim satanlar Allah (C C) ile karsi karsiya geldiklerinde O'nu kendilerine karsi gazabli bulurlar »
Ebu Bekr-ül Huzelî (R A ) der ki «bir gün biz Hasan-ül Basrî iîe birlikte iken Ibnî Edhem caminin sultan mahfiline gitmek üzere yanimizdan geçiyordu Üstüste binmis bol kivrimlari topuklarina kadar sarkmis ve paltosunu kisa birakan ipek bir cübbe giyiyor, çalimli çalimli yürüyordu Hasan-ül Basrî ona bir bakarak dedi ki:
"Aman, aman! Ne burnu havade, kurumlu, sureti asik ve kendini begenmis edam!
Behey zavalli ahmak! Sen sükrü edâ edilmemis, hesaba gelmez, Allah (C C)'in emri uyarinca kullanilmayan ve içindeki Allah (C C) hakki ödenmemis elbiseler içinde calim satiyorsun Onun her uzvunda Allah (C C)'in ayri bir nimeti varken azalarinin her birini seytana iltifat ugruna kullaniyor Allah (C C)'a yemin ederim ki, sade ve gösterissiz adimlar ile yürümek, hattâ deli gibi sendeleyerek yürümek bu adam hesabina daha hayirlidir "
Ibni Edhem, kendisi için söylenen bu sözleri duydu, geri gelerek Hasan-ül Basr
i den davranisindan dolayi özür diiedi Hasan-ül Basrî ona dedi ki: «Benden özür dileyecegine Allah (C C)'a tevbe et Sen Allah (C C)'in su buyrugunu hic duymadin mi?
"Yeryüzünde calim satarak yürüme Çünki (adimlarini ne kadar sert bassan) ne yeri delebilir ve ne de daglarin tepesine erebilirsin "
(Isra Süre-i Celilesi; 37)
Yine bir gün delikanlinin biri Hasan-ül Basri´nin yanindan geçiyordu, üzerinde kirmizi renkli, alimli bir elbise vardi Hasan onu cagirarak dedi ki:
«Ey gençligi ile böbürlenen ve görünüsünün alimliligina tutkun âdemoglu! Oysa ki, neredeyse kibir bedenini örtmek üzeredir ve amelin ile basbasa kalmis gibisin Yazik sana! Kalbini tedavi et, çünki Allah (C C) kullarda sadece kalb sagligi arar »
Rivayete göre Ömer Ibni Abdülâziz (R A ) halife olmadan önce hacca gider, calimli adimlarla yürürken onu Tavus (R A ) görür, parmagi ile yandan dürterek ona
«Bu yürüyüs karninda pislik tasiyan kimsenin yürüyüsü degildir» der «Ömer de ona özür dilercesîne «Amca her azam bu yürüyüse göre egitildim, bu yüzden öyle alistim» diye cevap verir
Muhammed Ibni Vasî (R A ) oglunun calim sattigini görünce onu yanina çagirarak kendisine der ki,
«Yavrum, sen kim oldugunu biliyor musun? Anneni köle iken yüz dirheme satin aldim, babana gelince Allah (C C) onun gibilerin müslümanlar arasinda sayisini çogaltmasin!»
Abdullah Ibni Ömer (R A ) bir gün elbisesi yerlerde sürünen birini görünce iki veya üc defa arka arkaya «hic süphesiz, seytanin bir çok kardesleri vardir» der
Mutarrif Ibni Abdullah Ibni Suhiyr, bir gün Mühelleb'i görür, ipek bir cübbesi içinde çalim satmaktadir Mutarrif ona der ki «Ey Allah (C C) kulu! Bu yürüyüsün, Allah (C C)'in ve O'nun Rasül'ünün gazabina vesile olan bir yürüyüstür »
Mühelleb ona «Beni tanimiyor musun» diye sorar Mutarrif de ona
«Tabii taniyorum Baslangicin bir meni damlasi, akibetin kokusmus bir les parçasi, sen de bu iki uc arasinda pislik yükü tasiycn birisin »
Bu agir cevap altinda ezilen Mühelleb, agzini açmadan oradan uzaklasir ve bir daha çalim satarak yürümez
Bu konuda bir sâir söyle der:
Sasarim, görünüsü ile böbürlenene
Oysa ki, dün bir damla meni idi
Yarin da güzel görünüsünün ardindan
Kabirde kokusmus bir les olacak »
Sâir Hale-ul Ahmer de söyle der
«Bir dostumuz var, çatismaya düskündür
Hatasi çok sevabi azdir
Tartisirken mayis böceginden daha inatçidir
Yürürken de kargadan daha çalimlidir »
Diger bir sâir de söyle der:
«Dedim kendini begenmise,
O deyince «benim gibi bir daha gelmez»
Ey çikis günü pek yakin kimse
Niçin alçak gönüllü davranmiyorsun?»
Zinnûn-ul Misrî (R A ) da söyle der:
«Ey burnu Kaf daginda, boyun egmez kisi
Biz balçiktaniz, selâm üzerine olsun
Dünya hayati bir metagdir
Ölüm ile bütün ayaklar dümdüz olur»
Büyük tefsir âlimi Mücâhid:
«Sonra salina salina yürüyerek evine gitti» mealindeki âyet hakkinda «Yâni kibirlendi ve çalim satti» der Hiç süphesiz, en dogrusunu Allah (C C ) bilir
|