Yalnız Mesajı Göster

Dünyâyı Terk Etmek, Onu Kötülemek

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dünyâyı Terk Etmek, Onu Kötülemek




Musa Bin Yesar'in rivayetine göre: Peygamber'imiz (SAS) buyu*ruyor ki:


«— Allah (CC)'in, yarattiklari içinde en nefret ettigi varlik, dünyadir, yarattigindan beri onu hiç tarafina bakmamistir»

Rivayet edildigine göre, bir gün HzSüleyman Bin Davud (AS) üzerini gölgeleyen kuslar saginda ve solunda insanlar ve cinlerden meydana gelmis maiyyet kitasi arasinda yürürken Israilogullarindan bir abid ile karsilasir

israiloglu abid ona der ki: «Ya Süleyman Ibni Davud; yemin ederim ki Allah (CC) sana gerçekten muhtesem bir saltanat bagisladi»

Hz Süleyman bunu isitti ve Israiloglu abide su cevabi verdi: «Mü'minin amel defterine yazilan bir tesbih Suleyman Ibni Davud'a verilen parlak saltanattan daha hayirlidir Cunki Süleyman'a verilen saltanat geçicidir, ama mü'minin tesbih sevabi kalicidir»

Peygamber'imiz (SAS) buyuruyor ki:

«— Servet biriktirme hirsi sizi bastan çikardi Ademoglu, «malim, malim» der durur Oysa ki, yiyip tükettiginden, giyip eskittiginden ve sadaka olarak verip geri kalanin: biraktigindan baska ne malin var ki?!»

Peygamber'imiz (SAS) buyuruyr ki:

«— Dünya yurtsuzlarin yurdudur ve zügürtlerin servetidir Dünya için akli olmayanlar, varlik biriktirir, onun ugruna, cahiller çatismaya girisir, ondan dolayi anlayissizlar kiskançliga kapilir, onun pesinden ancak kesin imana sahip olmayanlar kosar»

Peygamber'imiz (SAS) buyuruyor ki:

«— Birinci derecede dünyaya önem veren kimsenin, Allah (CC)'dan hiç bir sey beklemeye yüzü olamaz Allah (CC) dört hasleti onun kalbinden hiç çikarmaz:

1 — Kurtulusu olmayan bir endise,

2 — Hiç bos vakit birakmayan kesintisiz bir mesguliyet,

3 — Hiç bir zenginlice varamayan fakirlik,

4 — Hedefine varmasi imkansiz bir ihtiras»

Schabilerden Ebu Hureyre (RA) buyurur: «Bir gün Peygamber (SAS)'imiz bana: «Ya Ebu Hureyre! Sana bütün içyüzü ile dünyayi göstereyim ister misin?» dedi Ben de «tabii isterim, ya Rasuleliah» diye cevap verdim
Bunun üzerine elimden tutarak beni Medine'nin kuru derelerinden birine götürdü, karsimizda insan baslari, insan tersi, paçavralar ve kemik parçalarindan ibaret bir çöp yigini duruyordu
Bu manzara karsisinda Peygamber (SAS)´imiz soyle buyurdu:

«Ya Ebü Hureyre! Su baslar da sizin gibi muhteris ve sizin gibi uzak vadeii emeller pesinden kosan insanlarin baslari idi, simdi çiplak kemik haline geldiler, daha sonra da rüzgarda uçusan toza dönüseceklerdir

Su tersler de onlarin çesit çesit yiyecekleri idi, nereden kazanmislar ise kazanmislar ve midelerine indirmislerdi, simdi insanlarin, yanlarindan tiksinti ile kaçistigi pislikler haline girdiler

Su paçavralar onlarin nisan takintilari ve elbiseleri idi, simdi rüzgarda uçusuyorlar Su kemik parçalan da onlarin binek hayvanlarda ait idi, onlarin sirtinda belde belde dolasirlardi Binaenaleyh dünya üzerine aglamak isteyen aglayabilir»

önce sessizce dökülmeye baslayan gözyaslanmiz, gitgide yerini hüngür hüngür aglamaya birakti
Rivayet olunur ki Allah (CC) Hz Adem (AS) mi yeryüzüne indirdigi zaman ona: "Yikilmak üzere bina yükselt ve ölmek için dogur» buyurmustur"

Davud Ibni Hilal (RA) der ki: «Hz Ibrahim (AS)'e indirilen sayfalarda söyle yazar:

«Ey dünya! Sen gözlerine girmek için süslenip püslendigin iyi kullarimin gözünde ne kadar önemsizsin! Çünki ben onlarin kalbine sana karsi nefret ve senden yüz çevirme duygusu koydum

Yarattigim varliklar içinde nazarimda en önemsizi sensin, gelismelerin cücedir ve yokluga varir Cünki seni yarattigim gün devamli kalmamana ve yok oluncaya kadar bir elde devamli
bulunmamana
hüküm verdim Sana sahip olanlarin bütün cimrilik ve pintiligine ragmen böyledi bu! Yüreklerinden hosnutluk doyarak kalblelini baglilik istikameti üzerinde tutarak bana ibadet edenlere ne mutlu! Onlara müjdeler olsun ki, yaptiklarina verecegim karsilik, kabirlerini üzerine dikilip huzuruma gelirlerken önlerinde yayilan göz kamastirici bir nur, çevrelerini kusatmis melekler kafilesi olacaktir, ta ki dilekleri olan rahmetime ulasmalarini saglayincaya kadar»

Peygamber'imiz (SAS) buyuruyor ki:

«— Allah (CC) dünyayi yarattigindan beri O, yer ile gök arasinda kendi halinde birakilmistir Allah (CC) onun tarafina hiç bakmaz Kiyamet Günü, dünya «Ya Rabb'i! Bu gün beni dostlarinin en küçük rütbelisine ver» der Allah (CC) «Ey hiçlik» Sus! Sen seni onlara, dünyada layik görmemistim, simdi hiç layik görür müyüm?»

Rivayete göre Hz Adem (AS) yasaklanmis agacin meyvesini yedigi zaman, midesi içindeki agirligi çikarmak üzere guruldamaga basladi Oysa ki yasak meyveye gelinceye kadar hiç bir cennet yiyecegi midesini böyle bozmamisti, zaten o agacin meyvesini yemeleri bu yüzden yasaklanmisti

Midesi rahatsizlanan HzAdem (AS) Cennet içinde dolanmaya basladi Allah (CC) meleklerden birini onun ile konusmaya gönderdi, gelen melek ona «Ne istiyorsun?» diye sordu Hz Adem (AS) melege: «mideme çöken agirligi bosaltmak istiyorum» diye cevap verdi

Allah (CC)'in talimati üzerine melek adem (AS)'e söyie dedi: «midene çöken agirligi nereye bosaltmak istiyorsun? Dösegine mi, yaygilara mi, nehirlere mi yoksa agaçlarin altlarina mi?! Burada böyle bir sey için uygun bir yer görüyor musun hiç? Dogru dünyaya in!»



Alıntı Yaparak Cevapla