08-02-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -1- Meclis
Ey cemaat! Allah yolunda olun Sâlihler böyle yaptı da erdi Siz Allah yolunda olursanız, O da size yardımcı olur Sâlih kişiler, hak yolda böylece erdiler; bir an bile ilâhi yardım onlardan kesilmedi
Hak katından çıkacak kararların lehinize olmasını arzu ediyorsanız, O'nun itaatine koşun O'nun yolunda sabırla devam edin Yaptığı işlere boyun eğin Hakk'ın hükmü ne olursa olsun, razı olun Gerek size, gerekse başkasına bu yolda her ne ki geldi, uhdenize düşen razı olmaktır, teslim olmaktır
Allah yolcuları dünyayı bir yana attılar Kısmetlerini alırken takva eli ile aldılar Bu arada verâ -şüphelileri bırakma- hâlini de bir yana atmadılar Bu hâli benliklerine sindirdikten sonra öbür âlemi istediler Bu işleri bitince, âhiret yolculuğuna hazırlık yapmaya koyuldular Nefislerine karşı isyan bayrağını çektiler Yaratanları önünde boynu bükük ve itaat ehli oldular Onların vazifesi, önce nefislerini yola getirmek, sonra başkalarını Önce özlerine öğüt verdiler; sonra da başkalarına
Ey evlat! Önce nefsine öğüt ver Onu yola getir; sonra da başkalarını Sana nefsin özelliklerini bulmak başlıca vazifedir Bunu yapmadan başkasına gitme Senin, henüz ıslaha muhtaç hâllerin vardır Bunu sen de biliyorsun Yazıktır; bunu bildiğin hâlde, gayrın ıslahı sana nice nasip olur? Gözlerin bir adım öteyi görmüyor Körleri neyinle yola getirmek sevdasındasın? İnsanları, ancak ileri görüşlü ve basiret sahibi olanlar yola getirebilir Daimî dalgalarla kabaran denizden ancak Mahmûd (s a v) -Peygamberimiz- kurtarabilir Ve onun hakiki vârisleri  İnsanları Allah'a, Allah'ın irfan ve tam îman nasip ettiği kimseler götürebilir Ama onun hakikî ilminden ve irfanından nasibi olmayanlar, öncü olamazlar
Hak tasarrufundan sana laf açmak düşmez Sana gereken; O'nu sevmek ve O'ndan gayrı kimseden korkmamak Ve bütün işleri O'nun uğruna görmek… Bunlar kalple olur Dil gürültüsüne getirip söze boğmakla olmaz Sonra mihenk taşına vurulunca utanırsın Herkesin içinde iddia etmek yakışmaz Kuru davaya kimse inanmaz Halk arasında söylediğin sözleri, yalnız kaldığın zaman da söylüyor musun? Aynı duyguları tek başına kaldığın zaman da duyman kabil oluyor mu? İşte, en önemli iş, bu oluyorsa mesele yok! Kapı önünde tevhid, içeri girince de şirk! Yakışır mı? Bu, nifak alametidir İçi bozuk olmanın ta kendisidir
Acırım sana Sözün ittikâ -kötülükten sakınma- dan açılıyor, kalbin ise fitne çıkarmaya meyyal Şükrü dilinden bıraktığın yok; ama kalbin daima itiraz hâlinde Allah Teâlâ bir kudsî hadiste şöyle buyurur:
“Ey insanoğlu, iyiliğim sana daima inmekte; ama senin de kötülüklerin bana gelmekte  Bu nasıl oluyor?”
|
|
|