08-02-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlahi Armağan -1- Meclis
Tehlikede olduğunu görüyorum; acıyorum Allah'a kul olduğunu iddia ediyorsun, ibadet ederken de kalbinde başkasını saklıyorsun Hakiki mânada O'na kulluk etseydin, O'nda yok olurdun O'nun varlığında erir, kaybolurdun
Tam îmana sahip olan, nefis şeytanına boyun eğmez Şahsî arzularına uymaz Aslında îman sahibi, nefis denen bir şeye hak tanımaz Hakkı tanınmayan ve bilinmeyen bir varlığa nasıl boyun eğilir ki? Hele kötülüğü herkesçe müsellem olunca  Îman sahibi, Rabb’inden başkasına inanmaz ve varlık tanımaz, O’nun gayrını bir yana atmıştır Hele dünyalık şeylerden hiç hoşlanmaz, öbür âlemi arzular Bu hâle eren, elbette ki Mevlâsı ile olur Bütün kulluğunu O'nun uğruna yapar Cümle vaktini O'nun yolunda geçirir
Îman sahibi, can kulağı ile şu ilâhî hitabı işitmiştir:
“Onlar yalnız Allah'a kullukla emrolunmuşlardır Din yolunda pak ve ihlâs sahibi olarak ”(el-Beyyine, 98/5)
Varlığında beslenen halkı, Hakk’a eş etmekten sakın Allah'ı tevhid et Çünkü bütün eşyanın yaratıcısı O'dur Her ne varsa hepsi O'nun elindedir Ey O'nsuz şey arayan adam, başta aklını ara! Sen aklını yitirmişsin O'nun hazinesi dışında bir şey var mı? Şu âyet-i kerimeyi iyi dinle:
“Bize göre, saklı hiçbir şey yoktur Her şey bize malûmdur ”(el-Hicr, 15/21)
|
|
|