08-02-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İslâm Dîninin Mertebeleri (İslam)
Birinci Mertebe: İSLÂM
İslâm'ın sözlük anlamı; teslim olmak ve boyun eğmek demektir
Terim anlamı ise; Itlak olunduğu (kullanıldığı) yere göre anlamı değişir Bunun da iki hali vardır:
Birincisi: İslâm, îmân lafzı ile birlikte zikredilmeyip tek başına kullanıldığı takdirde, itikat, söz ve fiiller gibi dînin esasları ile furuu olmak üzere dînin tamamı kastedilir
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
ﮋ ﭸ ﭹ ﭺ ﭻ ﭼﭽﮊ[ سورة آل عمران من الآية: 19 ]
"Allah katında gerçek dîn, İslâm'dır "[color="gray"]
ﮋ ﭻ ﭼ ﭽ ﭾ ﭿ ﮀ ﮁ ﮂ ﮃ ﮄ ﮅﮆ ﮊ[ سورة المائدة الآية: 3 ]
"Bugün size dîninizi kemâle erdirdim, (sizi câhiliyet karanlığından İslâm nûruna çıkarmak sûretiyle) üzerinize nimetimi tamamladım ve dîn olarak size İslâm’ı seçtim "[color="gray"]
ﮋﭯ ﭰ ﭱ ﭲ ﭳ ﭴ ﭵ ﭶ ﭷ ﭸ ﭹ ﭺ ﭻ ﭼ ﮊ[ سورة آل عمران الآية: 85 ]
"Her kim, İslâm’dan başka bir dîn isterse, o dîn ondan asla kabul olunmayacaktır Ve o, âhirette hüsrâna uğrayanlardan olacaktır "[color="gray"]
Bazı âlimler İslâm'ı şu şekilde tanımlamışlardır:
"İslâm, Allah Teâlâ'yı birleyerek O'na teslim olmak, O'na itaat ederek boyun eğmek, şirk ve şirk ehlini terketmektir "
İkincisi:İslâm, îmân lafzı ile birlikte zikredildiği takdirde, zâhiri amellerle sözler kastedilir
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
ﮋ ﮌ ﮍ ﮎ ﮏﮐ ﮑ ﮒ ﮓ ﮔ ﮕ ﮖ ﮗ ﮘ ﮙ ﮚ ﮛﮜ ﮊ[ سورة الحجرات، من الآية: 14 ]
"Bedevîler: (Allah'a ve Rasûlüne tam anlamıyla) îmân ettik, dediler (Ey Peygamber!) De ki: Siz (tam anlamıyla) îmân etmediniz, fakat müslüman olduk (boyun eğdik) deyin Îmân henüz kalplerinize yerleşmedi "[color="gray"]
(( عَنْ سَعْدِ بْنِ أَبِي وَقَّاصٍ اأَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ع أَعْطَى رَهْطًا وَسَعْدٌ جَالِسٌ فِيهِمْ، قَالَ سَعْدٌ: فَتَرَكَ رَسُولُ اللَّهِ ع مِنْهُمْ مَنْ لَمْ يُعْطِهِ وَهُوَ أَعْجَبُهُمْ إِلَيَّ فَقُلْتُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ؟ فَوَاللَّهِ إِنِّي لَأَرَاهُ مُؤْمِنًا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ع: أَوْ مُسْلِمًا؟ قَالَ: فَسَكَتُّ قَلِيلاً، ثُمَّ غَلَبَنِي مَا أَعْلَمُ مِنْهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ! مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ؟ فَوَاللَّهِ إِنِّي لَأَرَاهُ مُؤْمِنًا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ع: أَوْ مُسْلِمًا؟ قَالَ: فَسَكَتُّ قَلِيلاً، ثُمَّ غَلَبَنِي مَا عَلِمْتُ مِنْهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ! مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ؟ فَوَاللَّهِ إِنِّي لَأَرَاهُ مُؤْمِنًا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ع: أَوْ مُسْلِمًا؟ إِنِّي لَأُعْطِي الرَّجُلَ وَغَيْرُهُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِنْهُ خَشْيَةَ أَنْ يُكَبَّ فِي النَّارِ عَلَى وَجْهِهِ ))
[ رواه البخاري ومسلم ]
Sa'd b Ebî Vakkas'tan rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Sa'd b Ebî Vakkas aralarında otururken birtakım kimselere zekât malından verdi
Sa'd dedi ki: "Onlardan birisi benim yanımda daha fazîletli olmasına rağmen Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onu bırakıp zekât malından kendisine vermedi Bunun üzerine ben: Ey Allah'ın elçisi! Niçin falancayı bırakıp da başkasına verdin? (onu bırakıp başkasına vermenin sebebi nedir?) dedim Allah'a yemîn ederim ki ben (zannımca) onu mü'min olarak biliyorum ( Sa'd, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in onlara dîndeki fazîletlerine göre zekât malından verdiğini, terkedip vermedği kimsenin de halini bilmediğini zannedip onun mü'min birisi olduğunu Allah'a yemîn ederek Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem'e haber verdi )
Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: Yoksa müslüman mı? diye sordu
(Sa'd) dedi ki: Ben kısa bir süre sustum Sonra o şahsı bildiğim için onun mü'min olduğunu tekrar söylemeye kanaat getirdim ve dedim ki: Ey Allah'ın elçisi! Niçin falancayı bırakıp da başkasına verdin? (onu bırakıp başkasına vermenin sebebi nedir?) dedim Allah'a yemîn ederim ki ben (zannımca) onu mü'min olarak biliyorum
Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: Yoksa müslüman mı? diye sordu
(Sa'd) dedi ki: Ben kısa bir süre sustum Sonra o şahsı bildiğim için onun mü'min olduğunu tekrar söylemeye kanaat getirdim ve dedim ki:
Ey Allah'ın elçisi! Niçin falancayı bırakıp da başkasına verdin? (onu bırakıp başkasına vermenin sebebi nedir?) dedim Allah'a yemîn ederim ki ben (zannımca) onu mü'min olarak biliyorum Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: Yoksa müslüman mı? diye sordu
[size="4"] Âl-i İmrân Sûresi: 19
[size="4"]Mâide Sûresi: 3
[size="4"]Âl-i İmrân Sûresi: 85
[size="4"]Hucurât Sûresi: 14
|
|
|
|