Prof. Dr. Sinsi
|
Asr-İ Saadette Kadın Ve Aile Hayatı
IV Kadınların Dlnî Faaliyetlere Katılmaları
A- Kadınların Tebliğ Faaliyetinde Bulunmaları
İnen ayetleri insanlara bildirmesi (tebliğ) Hz Peygamber'e Allah Teâla tarafından verilmiş bir görevdir [205] Hz Peygamber'in bu görevi yürütürken, çevresindeki inanan insanların desteğini gördüğü anlaşılmaktadır Bu insanlar arasında inanan kadınların da önemli bir yeri olduğu söylenebilir
Yukarıda da yer verdiğimiz gibi, Mekke devrinin ilk yıllarında Hz Hatice'nin bu konuda kocasına destek olduğu ve tebliğ faaliyetine katıldığı ifade edilmektedir Burada Abbas'm islâm'a girmesine Hz Hatice'nin sözlerinin, sebep olduğu rivayetini örnek olarak zikredebiliriz [206]
Bu konuda çalışmalarından bahsedilmesi gereken diğer bir kadının da, Guzeyye olduğu söylenebilir, ibn Hacer, Guzeyye'nin nesebi hakkında kaynaklardan bazılarının Devs, bazılarının Amir b Luey, bazılarının da Ensar diyerek değişik bilgiler vermelerinin sebeplerini genişçe anlatır [207] Bu konuda el-Belâzurî'nin verdiği bilgilerin ihtilafı çözücü nitelikte olduğu söylenebilir [208] Nesebi hakkında değişik bilgiler veren kaynakların, onun Mekke döneminde tebliğ faaliyetinde bulunduğu konusunda hemfikir oldukları görülür Mekke devrinde, müslüman olduktan sonra Guzeyye'nin İslâm'ın yayılması için çok önemli hizmetler gördüğünü söyleyebiliriz
Hz Peygamber'in, erkeklere Allah Tealâ tarafından gelen ayetleri tebliğ etme imkanını bulduğu ve kadınlara tebliğinin erkeklere göre daha sınırlı olduğu anlaşılmaktadır Halbuki Guzeyye kadın olduğu için, gizlice Kureyş kadınlarının yanma girerek onları islâm'a davet edebildiği rivayet edilir Guzeyye bu faaliyetini Mekkeliler öğreninceye kadar sürdürür Durumu fark eden Kurcyşliler, onu yakalayarak kocasının, Mekke'den ayrılmak üzere olan kabile mensuplarına teslim ederek sürgün ederler Mekke'den ayrılmak üzere olan Dev's kabilesine mensup bu insanlar, Guzeyye'yi çıplak bir deveye bindirip susuz bırakarak işkenceye başlarlar Düşünme, işitme ve görme özelliklerini kaybedin-ceye kadar işkenceye maruz kalan Guzeyye'nin sabrını ve samimiyetini gören Devslilerin müslüman oldukları rivayet edilmektedir [209]
Guzeyye'nin sürgün edildiği yerde neler yaptığı hakkında şimdilik bir şey bilmiyoruz Fakat dine bağlılığında bu kadar samimi olan bir kadının gittiği yerde de islâm'ı tebliğe çalıştığını tahmin etmek güç değildir [210]
Hz Peygamber Medine'ye hicret ettikten sonra, Guzeyye'nin de Medine'ye göç etliği rivayet edilmektedir Hatta Ebu Hatim, onun Abd Kays oğullarının elçisi olarak Hz Peygamber'e geldiğini kaydeder [211] Fakat bu rivayeti destekler mahiyette başla ifadelere şimdilik sahip değiliz [212]
Habeşistan'a hicret eden müslüman kadınların, bu ülkede imkanlar elverdiği ölçüde İslâm'ı tebliğ ettiklerini söyleyebiliriz Kocası İslam'ı terk ederek hıristiyaıı olduğu halde, Ummu Habibe bint Ebi Sufyan, dininde sebat eder Ummu Habibe'nin etkisiyle, beraberinde Medine'ye getirdiği Bereke'nin[213] ve Habeşistan kiralının hizmetçisi Ebrehe'nin İslâm'a girdikleri söylenebilir [214]
Mekke'den Medine'ye hicret esnasında Hz Peygamber ve Hz Ebu Bekir, Ummu Mabed isimli bir kadının yanında dinlenirler Hz Peygamberle bu kadın arasında bazı konuşmalar geçer ve kadın, bu yolcuların sıradan insanlar olmadığını anlayarak muhtemelen Hz Peygamber'in daveti ile müslüman olmaya karar verir Çünkü kocası eve döner dönmez kadın durumu ona haber verince o, kafilenin arkasından gidip islâm'a girer ve daha sonra bu aile Medine'ye hicret eder [215]
el-Buharî'nin kaydettiği üzere, bir sefer esnasında, ailesine su götüren bir kadın, Hz Peygamberle tanışır Hz Peygamber, bu kadınla konuşur ve ikramda bulunur Kavmine döndüğü zaman, onlara başından geçenleri anlatan kadın, onların İslâm'a girmelerine vesile olur [216]
İslâm'a giren cariyeler de hür kadınlardan geri kalmayarak, tebliğ faaliyetine katıİırlar Nitekim Selman el-Farisî'den Önce müslüman olan iranlı bir cariye, onu Hz Peygamber'e getirerek islâm'a girmesini sağlar [217]
Başta Hz Aişe olmak üzere,[218] başka pekçok kadın tebliğ faaliyetinde bulunmuştur [219]
B- İbadet Hayatında Kadın
Kur'ân'da kadınların ve erkeklerin yaptıkları işlerin karşılıklarını görecekleri ve bu konuda kadınların erkeklerle aynı haklara sahip oldukları zikredilmiştir
Arap dilinin özelliği sebebiyle kadm-erkek beraberce zikredilecekleri zaman bu, sadece erkekler için değil, ortak kullanılan kelimelerle ifade edilir Bu kelimeler erkekler için kullanılan kelimeler olmasına rağmen kadınları da ifade etmektedir Fakat Kur'ân'da zaman zaman bu ifade tarzından farklı olarak kadınlar, erkeklerle yan yana zikredilmiştir [220]
Hz Peygamber devri kadınları, yaptıkları ibadetlerin kabul edilmemesi endişesiyle Hz Peygamber'e başvurarak Kur'ân'da, neden yaptıkları iyiliklerden bahsedilmediğini sorarlar Bunun üzerine onların iyiliklerini sayan ve bu iyiliklerin kabul edildiğini ifade eden uzun bir ayet nazil olur [221]
Vahiy meleği Cebrail'den abdest almayı ve namaz kılmayı öğrenen Hz Peygamberin, bu öğrendiklerini eşi Hz Hatice'ye öğrettiği rivayet edilmektedir [222]
inanan kadınların, ibadet için gerekli olan temizliğin yapılması ile ilgili Hz Peygambere pek çok sorular yönelterek bilgi aldıkları ve öğrendiklerini kendilerinden sonrakilere aktardıkları anlaşılmaktadır [223]
islâm'ı ilk kabul eden Hz Hatice'nin Hz Peygamberle beraber Kabe'de ve Kabe dışında namaz kıldığı rivayet edilir [224] Esasen Hz Peygamber devri inanan kadınlarının, onunla beraber namaz kılmaya çok istekli oldukları anlaşılmaktadır Zaten Hz Peygamber, kadınların mescide gitmelerinin engellenmemesini emreder [225] Hatta gece namazları için mescide gitmeye izin isteyen kadınlara, bunun sağlanmasını ister [226]
Bu konuda Âtike bint Zeyd b Amr'm tutumu, Hz Peygamber devri kadınlarının mescide gitme isteklerinin gücünü gösterir Hz Ömer, Âtike'ye evlilik teklif eder Âtike, mescide gitmesini engellememesi ve dövmemesi şartlarım kabul ederse, onunla evleneceğini söyler Hz Ömer bu şartlan istemeyerek kabul eder ve Atîke ile evlenir Namazlarını mescitte cemaatla kılmaya devam eden Âtike, kocası Hz Ömer hilafetinin sonunda mescitte vuru-lurken bile orada bulunuyordu
Atike, Hz Ömer'den sonra ez-Zubeyr b el-Avvam'la evlenirken de aynı şartlan kabul ettirir ez-Zubeyr'in, eşinin mescide gitmesini engellemek için daha sonra bazı tedbirler düşündüğü rivayet edilir [227]
Mescide giden kadın ve erkeklerin hareketlerine dikkat etmeleri, karşı cinsin dikkatim çekmek için tutum ve davranışlarım değiştirmemeleri [228]ve yatsı namazına gelen kadınların güzel koku sürünmemeleri istenmektedir [229]
Hz Peygamber, kadınların mescide rahat gidip gelmelerini sağlamak için bazı tedbirler alır Bu sebeple o, mescidin bir kapısını kadınlara tahsis etmeyi teklif eder [230] es-Semhudî, Hz Peygamber devrinde kadınların, gece mescitten çıkmaları için ayrılmış bir kapıdan bahseder [231]
Ayrıca Hz Peygamberin namaz kıldırırken kadınların durumunu dikkate aldığı anlaşılmaktadır Eğer namazda çocuk ağlarsa Hz Peygamberin uzatmayı düşündüğü namazı anneyi düşünerek kısalttığı rivayet edilir [232]
Mescitte kadınlar, erkeklerin arkasında namaz kıldıkları için Hz Peygamber, erkeklerin avret yerlerinin gözükme ihtimali olması sebebiyle[233] onlar secdeden başlarını kaldırıp oturmadan kadınların secdeden kalkmamalarını emreder [234] Kabilesinin halkına imamlık yapan Amr b Seleme'nin secdeye gittiği zaman, avret yerlerinin gözüktüğünü fark eden cemaattan bir kadın, tedbir alınmasını ister Bunun üzerine imama, secde esnasında avret yerlerini göstermeyecek, bir gömlek giydirilir [235]
Hz Peygamber, mescidde farz namaz bittiği zaman kadınların mescitten ayrılmaları için biraz bekler; önce kadınlar, sonra Hz Peygamber ve daha sonra da erkekler mescitten ayrılır [236] Eğer Hz Peygamber namazdan sonra konuşacaksa kadınların da onu dinlemek için mescitte bekledikleri anlaşılmaktadır Nitekim Fatıma bint Kays, Hz Peygamberin bir gün namazdan sonra neler yaptığım ve neler konuştuğunu rivayet eder [237]
Amre bint Abdirrahman ve Ununu Hişanı bint el-Haris b Nu-man el-Ensariyye, minberden insanlara cuma günü hutbe irad ederken Hz Peygamber'in ağzından Kaf sûresini öğrendiklerini söylerler [238] Ummu Hişam ayrıca sabah namazında da Hz Peygamber'in aynı sûreyi okuduğunu rivayet eder [239]
Bir kadın ravî, Hz Peygamber'in hanımlarından olan Safiyye bint Huyey'in cuma namazını cemaatla kıldığım söyler [240] Bu rivayetlerden anladığımıza göre, Hz Peygamber devri kadınlarından bazıları, cuma namazlarına katılır ve hem cuma günü, hem de diğer günlerde Hz Peygamber'in yaptığı konuşmaları dinlerler [241]
Mahalle mescitlerinde veya bazı evlerde cemaatla namaz kılındığı zaman, kadınların da erkeklerin arkasında saf tuttukları ve cemaatla namaz kıldıkları anlaşılmaktadır [242]
Ummu Humeyd, Hz Peygamber'e: "Ey Allah'ın râsulü kocalarımız seninle beraber namaz kılmamıza engel oluyorlar Halbuki biz seninle namaz kılmayı çok istiyoruz " der Hz Peygamber, Ummu Humeyd'e evinde namaz kılmasının daha iyi olacağım söyler [243] Hz Peygamber ailede huzursuzluk çıkmaması için bu kadına böyle söylerken, erkeklere mescide gitmek için izin isteyen eşlerine müsaade etmelerini emreder Muhtemelen yukarıdaki rivayet bazı değişikliklere uğrayarak kaynaklarda yer almıştır [244]
Hz Peygamber devrinde kadınların ve kızların, vakit namazları [245]ve cuma namazlarından başka bayram namazlarına da Hz Peygamber, gece uyumayıp namaz kılan el-Havla bint Tuveyt'in bu hareketini doğru bulmaz ve gücünün yeteceği kadar ibadet yapmasını ister [246] ibadetler kpnusunda kocasının gevşek olduğunu kabul ederek onu uyaran Safvan b Muattalın hanımından bahsedilmektedir [247]
Hz Aişe'nin namaz kılarken hem ezan hem de kamet okuduğu ve kadınlara farz namazlarda imamlık yaptığı rivayet edilir [248] Yine Ümmü Seleme'nin bir ikindi namazında kadınlara imamlık yaptığı nakledilmektedir [249] Ravîler, hem Hz Aişe'nin hem de Ümmü Seleme'nin namazda imamlık yaparken ilk safin ortasında durduklarım söylerler [250] îbn Abdilber, Hz Peygamber'e yetiştiği söylenen Sa'de bint Kamame'nin de imamlık yaptığını kaydeder [251]
Hz Peygamber, Ummu Varaka bint Abdillah b el-Haris'i evinin (veya mahallesinin) halkına imamlık yapmak üzere görevlendirir Ümmü Varaka bu görevi, Hz, Ömer devrinde kendi köle ve cariyesi tarafından öldürülünceye kadar yürütür Hatta Ümmü Varaka'nın bir de erkek müezzini olduğu rivayet edilmektedir [252] Ensardan olan Ümmü Varaka'nın muhacir kadınlara imamlık yaptığını kaydeden Ebu Nuaym, yukarıdaki "rivayete de yer verir [253]
Hz Peygamber'in, kadınların hacca gitmelerini teşvik ettiği anlaşılmaktadır [254] Hz Aişe, cihada çıkmak için Hz Peygamberden izin isteyince, kadınların cihadının haccetmek olduğunu söyleyen [255] Hz Peygamber, veda haccına hanımlarının hepsini götürür [256] Dubaa bint ez-Zubeyr b Abdilmuttalib, haccetmek istediğini fakat rahatsız olduğunu söyler Hz Peygamber, ona hacdan geri kalmamasını, eğer haccını tamamlayamazsa ihramdan çıkacağını şart koşmasını açıklar [257]
Hz Peygamber'in hanımlarının, hac ibadetini onunla beraber yapmalarının, bu ibadeti yapan kadınların karşılaşacağı problemleri nasıl çözeceğini gösterdiği için çok önemli olduğu anlaşılmaktadır Kadınların hacla ilgili bilmedikleri her şeyi Hz Pey-gamber'den öğrendikleri ifade edilmektedir [258] Ensârdan bir kadın olan Uneyse bint Hubeyb, Hz Peygamberle beraber hac yaptığım söyler [259]
Hz Peygamber'in vefatından sonra eşlerinden bazılarının haccetmeye devam ettikleri anlaşılmaktadır [260]
Cahiliye devrinde bazı kadınların, hiç konuşmadan haccettikleri've islâm'ın bunu kaldırdığı rivayet edilir [261]
C- Cenazelerde Kadın
Toplum hayatının en anlamlı taraflarından biri de, yakınım kaybeden kişilerin yanında yer alıp, onun acısını paylaşmaktır Hz Peygamber devri kadınlarının bu konuda üzerlerine düşen görevi yaptıklarım görüyoruz
Kadınlar, ikinci hicrî yılda genç yaşta ölen Hz Peygamber'in kızı Rukayye'ye ağlarken Hz Ömer, kamçısıyla onları susturmak ister Fakat Hz Peygamber, ona engel olur ve kadınlara sakin olmalarını, ellerini ve dillerim işe karıştırmamalarını söyler [262] Sa'd b Muaz öldüğü zaman annesi ağlarken yine Hz Ömer, ona engel olmak isteyince Hz Peygamber, onu müdahele etmekten men eder [263] Muhtemelen üzüntülü insanın ağlamasının, onun rahatlamasını sağhyacağı için Hz Peygamber, Uhud savaşında kardeşini kaydeden Fatıma bint Amr b Haram'a ağlamasını söyler [264]
Medine'de bir müslüman öldüğü zaman kadınların, toplandığı,[265] ölüye ağladıkları ve böylece yakınını kaydeden kişinin üzüntüsünü paylaşmak istedikleri anlaşılmaktadır [266]
Medine'de kadın cenazeleri yıkayanlardan biri olan Ummu Atiyye, Hz Peygamber'in kızının cenazesini yıkarken, ondan aldığı emir ve talimatları bize rivayet etmektedir [267] Diğer bir kadın cenaze yıkayıcısı olan Esma bint Umeys'in, Habeşistan'da gördüğü cenaze taşırken kullanılan ve ölüyü göstermeyen tabutu Medine'de ilk yaptıran insan olduğu anlaşılmaktadır [268]
Hz Fatıma, cenazesini kocası Hz Ali ve Esma bint Umeys'in yıkamasını vasiyet eder Bu vasiyet yerine getirilir [269] Ayrıca Hz Fatıma'nm cenazesini yıkamaya Selmâ (Ummu Rafi) da katılır [270] Esma bint Umeys'in kocası Hz Ebu Bekir öldüğü zaman onu da yıkadığı rivayet edilmektedir [271]
Cenazelerin defin işinde kadınların bulunduğu, hatta bazan mezarlığa kadar gittikleri anlaşılmaktadır Hz- Peygamber'in kızı Rukayye'nin cenazesinin defni sırasında Hz Fatıma'nm kabrin kenarına oturup ağladığı nakledilmektedir [272]
Kadın cenazeler kabre konurken bir perde tutulduğu ve genelde yakınlarının cenazeyi kabre koyduğu anlaşılmaktadır Hz Peygamber'in kızı Ummu Kulsum'u, kabre Hz Ali, el-Fadl b Abbas, Usame b Zeyd ve Ensar'dan olan Ebu Talha indirir [273]
Hz Peygamber'in cenaze namazını kadınların da kıldığı rivayet edilmektedir [274]
Hz Osman, el-Bakî mezarlığında Hz Peygamber'in emcası Hz Abbas'm cenaze namazım kıldırdığı zaman, kadınların da katıldığı ve Haşim oğulları kadınlarının bir yıl siyahlar giydikleri nakledilmektedir [275] Halbuki kadın, kocası için dört ay on gün [276]ve kocasının dışında herhangi bir yakım için ise üç gun yas tutar Ummu Habibe, babası Ebu Sufyan'm ve Zeyneb bint Cahş, kardeşinin ölümünden üç gün sonra koku sürerek yastan çıkarlar [277]
Hz Fatıma'nm amcası Hz Hamza'nın Uhud'da bulunan kabrini ziyaret ettiği ve Hz Peygamber'in hamını Ummu Seleme'nin her ay Uhud şehitlerini ziyarete gittiği rivayet edilmektedir [278]
|