Yalnız Mesajı Göster

Asr-İ Saadette Kadın Ve Aile Hayatı

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Asr-İ Saadette Kadın Ve Aile Hayatı




II Kadınların Eğitim Ve Öğretime Katkıları

A- Hz Aişe

"Erkeklerden kemale erenler çoktur Kadınlardan Meryem bini îmran ve Fir'avn'ın hanımı Asiye'den başka kadınlar kemale ermedi Âişe'nin kadınlara üstünlüğü, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir"[348] ve "Bu soruyu senden başka ümmetimden hiç kimse sormadı"[349] diyen Hz Peygamber, Hz Âişe'nin kemaline işaret eder Hz Âişe'nin ilmî iktidarını ve büyüklüğünü herkes kabul etmektedir "Âişe'nin insanların en bilgilisi"[350] olduğu görüşünde olanların yanında, " dinin öğrenilmesi ve onun müslü-manlara anlatılması" konusunda O'na ortak olacak hiç kimsenin bulunmadığı kanaatinde olanlar da bulunmaktadır[351] Ayrıca O'nun, Hz Peygamber'in sünnetini, Kur'an ayetlerini ve farzları (veya miras hukuku feraiz) en iyi bir şekilde bildiği ve görüşünde isabetli olduğu rivayet edilmektedir[352] Bu sebeple pek çok insanın O'na başvurması yanında Hz Peygamber'in ashabının en büyüklerinin de O'na sorular yöneltip görüşlerim aldıkları anlaşılmak' tadır[353]
Urve b ez-Zubeyr, O'nun hakkında: "insanlar arasında Kur'ân'ı, farzı, helali, haramı, şiiri, Arap tarihim ve neseb ilmini Hz Aişe'den daha iyi bilen hiç kimseyi görmedim"[354] derken haksız değildir
Hz Peygamber devrinde kadın eğitim ve öğretimine verilen önemi göstermesi ve ilminden başkalarının yararlanmasını ortaya koyması bakımından Hz Âişe'nin söz sahibi olduğu ilim dallarının dinî ilimlerle sınırlı olmadığını ifade etmeliyiz
Hz Âişe'nin Kur'ân'ı çok iyi bildiğini ve tefsirini en iyi yapanlardan biri olduğunu söyleyebiliriz O'nun kendisine bir Kur'ân yazdırdığını ve bazı ayetleri Hz Peygamber'den işittiği şekilde, diğerlerinden farklı şekilde yazdırdığı rivayet edilmektedir[355]
Hz Âişe'nin ayetlerin daha iyi anlaşılmasına yardım eden nüzul sebepleri konusunda da önemli bilgiler aktardığı anlaşılmaktadır[356]
Hz Âişe herhangi bir konuda görüş beyan ederken Kur'ân'dan delil getirir ve değişik şekillerde anlaşılan ayetler arasındaki ayrılığı ortadan kaldıracak bilgiler verir Nitekim o, Hz Peygamber'in Allah Teala'yı görmediğini "Gözler Onu görmez "[357] ayetim delil getirerek ifade ederken "Peygamber onu apaçık ufukta görmüştür "[358] ayeti ile "Andolsun ki Muhammed onu başka bir inişte de görmüştür"[359] ayetindeki zamirin (onu) Cebrail'i ifade ettiğini söyler[360]
Hz Peygamber'in gelen ayetlerden bazılarını tebliğ etmediği ve bazı insanların gelecekten haber verdikleri şeklindeki görüşleri, yine Kur'ân'dan ayetler okuyarak çürütür[361]
Hz Âişe, aynı manayı ifade etse de, Kur'ân'da yer alan ayetleri değiştirerek başka kelimelerle ifade etmeyi uygun bulmaz Nitekim o," Hz Peygamber'e "Hatemunnebiyyîn" yerine "ondan sonra nebi yoktur" demeyin" der[362]
Iraklı bir araştırmacı Kur'ân'm nüzul sırası ile ilgili bilgi almak gayesi ile Hz Aişe'ye başvurur Hz Aişe, onu bu konuda bilgi verir ve mushafinı çıkararak ona ayetler imlâ ettirir[363] Bu ve buna benzer rivayetlere bakarak Hz Aişe'nin, Medine dışındaki diğer müslümanlarm eğitim ve öğretimine de önemli katkıları olduğu söylenebilir
Hz Âişe'nin, Hz Ebu Bekir, Hz Ömer ve Hz Osman devrinde fetva verdiği ve bunu ölünceye kadar sürdürdüğü rivayet edilmektedir[364] Diğer taraftan şer'î hükümlerin dörtte birinin ondan nakledildiği zikredilmektedir[365] Urve b ez-Zubeyr, O'nun îslâm hukuku alanında bilgili olmasının sebebini, Hz Peygamberin eşi ve Hz Ebu Bekir'in kızı olmasına bağlar[366]
Ebu Muse'l-Eş'arî şöyle demektedir: "Hz Peygamberin Ashabı şüpheye düştükleri herhangi bir konuyu Aişe'ye sorsalar muhakkak O'nda buna dair bir bilgi bulurlardı"[367] Ebu Musa'nın da O'ndan gusulle ilgili bilgiler aldığı rivayet edilir Bilhassa O, kadınların hayz (aybaşı hali) dan temizlenmesi ile ilgili çok önemli açıklamalar yapar[368] Onun bu konuda Hz Peygamber devrinde Öğretmenliğe başladığım söyleyebiliriz Bir kadın, Hz Peygam-ber'e hayzden nasıl temizleneceğini sorar O da anlatır, fakat kadın anlamaz Hz Aişe, onu bir kenara çeker ye ona nasıl temizleneceğini öğretir[369]
el-Buhari, Hz Âişe'ye yahudi bir kadının da gelip bir şeyler sorduğunu kaydeder[370]
islâm hukukunun diğer dallarında olduğu gibi, feraiz (miras hukuku) hakkında da Sahabîlerin büyüklerinin ondan bilgi aldıkları rivayet edilmektedir[371]
Hz Aişe'nin, hadis ve sünnetin daha sonraki nesillere doğru aktarılması ve doğru anlaşılması konusunda hiçbir insana nasip olmayan hizmetler yaptığım söyleyebiliriz Şimdilik O'nun, Hz Peygamber'den 2210 hadis rivayet ettiği bilinmektedir[372]
Hz Ömer ve Hz Osman gibi büyük sahabilerin sünnet (Hz Peygamberin söz, davranış ve kabulleri) konusunda Hz Aişe'ye başvurdukları ve O'ndan bilgi aldıkları bilinmektedir[373] Hz Aişe pasif bir eğitici olarak kalmaz O, kendisine başvuru olmasa da yapılan yanlışlıklara müdahele ederek, Hz Peygamber'in vefatından hemen sonra islâm'ın yanlış anlaşılıp ve yanlış aktarılmasını önlediği gibi islâm dünyasında tenkit (istidrak) fikrinin gelişmesine de büyük katkılar yapar Hz Ömer ve oğlu Abdullah, Hz Peygamber'den, ailesinin ağlamasının, Ölünün azap edilmesine sebep olacağı anlamında bir hadis rivayet ederler Hz Aişe,onların yanıldıklarını ifade eder ve günahkar bir insanın ardından ağlayan ailesine uğrayan Hz Peygamber'in: "Bunlar ağlıyorlar, ama ölüleri elbette hata ve günahın karşılığını görecektir" dediğim rivayet ederek yapılan yanlışlığı düzelttikten sonra "Hiç bir günahkâr başkasının günahını çekmez"[374] ayetini delil olarak getirir[375]
Ibn Ömer'in, Hz Peygamber'in Bedir savaşında ölen Mekkeli müşrikler hakkında "Onlar dediklerimi işitir" dediğini rivayet ettiğini duyan Hz Âişe, bu hadisin böyle olmadığını, Hz Peygamberin; "Onlar, kendilerine söylediklerimin doğru olduğunu elbette şimdi bilecekler" dediğini söyler ve "Bil ki sen, ölülere işittire-mezsin"[376] ayetini de delil olarak getirir[377] Yine Hz Aişe, guslederken kadının saçlarının Örgülerini bozması gerektiğini söyleyen Ibn Ömer'in bu görüşüne karşı çıkar ve buna gerek olmadığını söyler[378]
İbn Abbas, Basra'da, hedy (Hacca gitmeyen bir kimsenin Mekke'de hac zamanında kesilmek üzere gönderdiği kurbanlık) gönderen bir kimsenin ihrama girmesi gerekeceği şeklinde fetva verir Hz Âişe'den durum sorulunca bu fetvanın yanlış olduğunu söyler[379]
Ebu Hureyre'nin Hz Peygamberden "Uğursuzluk, ev, kadın ve attan olur" diye bir hadis rivayet ettiğini duyan Hz Âişe, buna çok kızar ve" Allah'a yemin olsun ki Hz Peygamber bunu söylemedi O, cahiliye devri insanlarının böyle bir düşüncede olduklarını söyledi" dedikten sonra "Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan Önce bir kitapta yazılmış olmasın, şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır"[380] ayetini okur[381] Birgün Ebu Hureyre Medine mescidinde Hz Âişe'nin odasına yakın bir yerde oturur ve hadis rivayet eder Fakat rivayet ettiği hadislerde yanlışlıklar yapar Bunları duyan Hz Âişe, yaptığı yanlışlıkları Ebu Hureyre'ye söylemek istediğini, fakat teşbihini bitirmeden ayrıldığı için O'na, bunları söyleme imkanı bulamadığını yeğeni ve talebesi Urve b ez-Zubeyr'e anlatır[382] Ebu Hureyre, cünüp sabahlayan kimsenin o gün oruç tutamayacağı şeklinde bir fetva verir Hz Âişe ve Ummu Seleme, Hz Peygamberi cünüp olarak sabahladığı halde orucunu tuttuğunu söyleyerek verilen fetvanın yanlışlığını ortaya koyarlar[383]
Hz Aişe'nin, bazı kimselere kırgın olduğu için veya başka bir sebeple bu tenkitleri yaptığını söylemek yanlış olur O, sadece Kur'ân ve sünnetin yanlış anlaşılmasını önlemek, doğruları ortaya koymak ve müslümanlarm yanlışlıklara düşmesini önlemek için bu haklı tenkitleri yöneltmiştir diyebiliriz Nitekim bir gün Ebu Hureyre Hz Peygamber'den bir hadis rivayet ederken Abdullah b Ömer O'na: "Sen Hz Peygamberden çok hadis naklediyor-sun, bu rivayet ettiğin hadisler konusunda dikkatli ol" diyerek elinden tutup Hz Âişe'ye götürür Hz Âişe, Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği bu hadisin doğru olduğunu "Ebu Hureyre doğru söylemiştir," diyerek ifade eder[384]
Hz Aişe'nin, yanlışlığı kim yaparsa yapsın korkmadan eleştirdiğini, halife (devlet başkanı) olduğu sırada Hz Osman'ı tenkit etmesi göstermektedir[385]
Hz Âişe'nin, vaaz yaparken dikkat etmesi gereken hususların neler olduğunu Medine vaizi olan îbn Ebi's-Saib'e söyleyerek onun yanlışlıklarını düzelttiği nakledilmektedir[386]
Hz Âişe'nin yaptığı tenkit ve düzeltmeleri islâm alimleri müstakil «kitaplarda toplamaya çalışmışlardır Bunlar arasında Bedru'1-din ez-Zerkeşınin el-îcabe li İradi Ma's Tadrekethu Âişe ala's-Sahabe adlı eserinin oldukça önemli olduğu anlaşılmaktadır[387]
ez-Zerkeşî'nin bu eserini okuduktan sonra şunu söyleyebiliriz: Eğer Hz Âişe, tenkitleri ile yapılan yanlışlıkları düzeltmesey-di bu yanlışlıkların sürmesi ve bunlara yenilerinin eklenmesi kaçınılmaz olacaktı Çünkü Kur'ân ve hadise yanlış metodlarla yaklaşıldığı zaman ister istemez yanlış sonuçlar çıkacaktır Hz Âişe'nin bilhassa kadınların aleyhine yorumlanan ayet ve hadisleri doğru açıklaması[388] ayrı bir önem arz etmektedir
Hz Âişe'nin büyük talebelerinden olduğu anlaşılan ve hicrî 153 tarihinde ölen Amre bint Abdirrahman b Sa'd b Zurare'nin hocasından hadisler rivayet ettiği ve Hz Aişe'den öğrendiği bilgileri daha sonrakilere aktardığı ifade edilmektedir[389]
Hz Âişe'nin kaz öğrencileri arasında yetim bir kız olan Su-meyte ei-Leysiyye,[390] Ümmü Külsüm bint Ebi Bekir,[391] Hz Âişe'den hadis ezberlediği açıkça zikredilen Safiyye bint Şeybe,[392] Muhammed b Ebi Bekir'in kızları ve daha başka kızlar sayılabilir[393]
Hz Âişe'nin erkek öğrencilerinin başında kız kardeşi Esmâ'nın oğlu Urve b ez-Zubeyr'i zikredebiliriz Çok hadis bilen ve güvenilir bir muhaddis olan Urve'nin aynı zamanda büyük bir hukukçu ve tarihçi olduğu rivayet edilmektedir
Sahabilerden sonra Medine'nin en büyük alimlerinden ve devrinin en iyi hukukçularından Said b el-Museyyeb'in hocaları arasında Hz Aişe'nin adını da görmekteyiz
el-Muvatta isimli eserin yazarı Malik b Enes'in hadis rivayet ettiği Alkame b Ebi Alkame, Kur'ân'ı en iyi okuyan kişilerden olduğu için Kureyş'e imamlık yapan Zekvân (Ebu Amr), Ebu Yunus ve Ebu's-Saib (Osman)'m Hz Aişe'nin azatlı köleleri oldukları ve ondan hadis rivayet ettikleri anlaşılmaktadır[394]
îbn Ebi Atik ve el-Kasım b Muhammed'in Hz Aişe'nin yanında hadis öğrendikleri rivayet edilmektedir[395]
Medine dışından Hz Âişe'ye ilim Öğrenmek gayesiyle gelenler bulunduğu anlaşılmaktadır Havazin kabilesinin mevlası ve aslen Mısırlı olan Salim Sebelan'ın Hz Peygamberin hanımlarına gitmek için yolculuk yaptığı ve Hz Âişe'den hadis rivayet ettiği[396] ve yine Abdullah b Şihab el-Havkanî isimli bir kişinin Hz Âîşe'ye misafir olduğu rivayet edilmektedir[397] Mezhic kabilesinden olan ibrahim b Yezid b el-Esved en-Nehaî ve aynı kabileden Abdurrahman b el-Esved b Yezid'in çocukken ve daha sonraları Hz Âişe'den ilim aldıkları anlaşılmaktadır[398]
Hz Ömer, Ebu Hureyre, Abdullah b Ömer, Abdullah b Ab-bas, Ebu Musal-Eş'arî gibi sahabiler başta olmak üzere Hz Âişe'den hadis rivayet eden kişilerin 200 den çok olduğu zikredilmektedir[399]
iyi bir eğitimci ve öğretmen olan Hz Aişe, çocukların eğitim ve öğretiminde şiirin önemine işaret ederek, onlara şiir öğretmenin, konuşmalarına güzellik kazandıracağını söyler Şair Lebid'e ait bin beyt rivayet edebileceğini söyleyen Hz Âişe, babasının hastalığı sırasında şiir söyleyerek bu kabiliyetini de ortaya koyar[400]
Hz Âişe'nin, Cemel savaşında orduya yaptığı konuşma ile, hitabet dalında da başarılı olduğu ve Arapçayı kullanmadaki ustalığını [401]ortaya koyduğu rivayet edilerek, O'nun fesahatından övgüyle bahsedilir[402]
Kısaca Hz Âişe'nin,tefsir, hadis, fıkıh ve feraiz dallarında sözü dinlenir bir ilmî şahsiyete sahip olduğu veneseb, tarih, siyer, tıp, astronomi, şiir, hitabet, eğitim ve siyaset alanlarında da bilgi sahibi bir insan olduğu söylenebilir[403]
Hz Âişe'nin, toplumda hakkı olduğu yeri elde ettiği, sözü dinlenir ve görüşüne itibar edilir bir insan olduğu anlaşılmaktadır Hilafetinin sonunda Hz Osman'ın, Medine'yi basan ve evini kuşatan işgalcileri yatıştırması için Hz Âişe'ye başvurduğu fakat Hz Âişe'nin sesini çıkarmadığı rivayet edilmektedir[404] Muaviye'nin Hicaz valisi Mervan, Medine'de hutbe okurken, Yezid b Muavi-ye'ye babasından sonra beat edilmesini isteyince Abdurrahman b Ebi Bekir, karşı çıkar Vali, O'nu cezalandırmak için yakalanmasını emredince Abdurrahman kız kardeşi Hz Âişe'nin evine sığınır ve artık vali de ona birşey yapamaz[405]

B- Ümmü Seleme

Ümmü Seleme'nin islâm'a girişi ve bu uğurda çektiği sıkıntılara yukarıda yer verdik Şimdi O'nun Hz Peygamber'den öğrendiklerini insanlara aktarması ile ilgili çalışmaları üzerinde durmak istiyoruz
Ümmü Seleme'nin İslâm'a ilk yıllarda girmesi, kocasının ölümünden sonra Hz Peygamberle evlenmesi, zekası ve öğrenme arzusu O'nun dinî konularda bilgi sahibi olmasını sağlamıştır diyebiliriz Bu sebeple O'nun, İslâm'ı en iyi bilen kadınlar arasında olduğunu söyleyebiliriz
Ümmü Seleme'nin Kur'ân'm muhtevasını çok iyi bildiği, Hz Peygamber'e yönelttiği sorulardan-anlaşılmaktadır[406] O, hem Kur'ân hem de hadisler hakkında Hz Peygamber'e sorular yöneltip anlayamadığı hususların açıklığa kavuşmasını sağlar ve bunları diğer müslümanlara öğretmekle de islâm'ın daha iyi anla-şılmasına yardımcı olur
Ümmü Seleme, Hz Peygamber'den [407]hadis rivayet ederek en çok hadis rivayet eden kadın olan Hz Âişe'den sonra ikinci sırada yer alır[408]
el-Belazurî, Ümmü Seleme'nin okuma bildiğini fakat yazı yazmadığını kaydeder[409]
Ümmü Seleme'nin kadın öğrencilerinin başında kendi-kızı Zeyneb'i söyleyebiliriz[410]
İbn Şebbe, seçkin kadın olarak zikrettiği Cesre'nin Ümmü Seleme ile beraberliğini ve O'ndan hadis rivayet ettiğini kaydeder[411] İbn Hanbel'in Müsned'ine baktığımız zaman Ümmü Sele-me'den hadis alan kadın sayısının yirmiye yakın olduğunu görmekteyiz[412]
îbn Hanbel, Hz Peygamberin ashabından bir grup insanın Ümmü Seleme'ye başvurup ondan hadis öğrendiklerim kaydeder[413] Bu genel ifadenin yanında Abdurrahman ve Hz Ömer gibi büyük sahabilerin de O'ndan bazı bilgiler aldıkları anlaşılmaktadır[414]
îbn Abbas ve Ebu Hureyre, kocası öldükten sonra doğum yapan kadının iddeti konusunda fikir ayrılığına düşerler ve bunu Ümmü Seleme'ye sorarlar Ümmü Seleme, bu konuda Hz Pey-gamber'in uygulamasını söyleyerek fikir ayrılığını ortadan kaldırır[415]
Ümmü Seleme'nin erkek öğrencileri arasında, güvenilir bir alim olduğu ve çok hadis bildiği rivayet edilen Süleyman b Yesar (öl:107 h),[416] devrinde Medine'nin büyük alimlerinden biri olan Said b el-Museyyeb (öl:94 h),[417] Ümmü Seleme'nin yeğeni (kız kardeşi Kureybe'nin oğlu) Abdullah b Abdirrahman b Ebi Bekir,[418] Ümmü Seleme'nin kardeşi Âmir,[419] fıkıh ve hadis konusunda güvenilir bir alim ol'duğu nakledilen Ebu Seleme b Abdir-rahman b Avf (öl: 94 h)[420] zamanında Medinelilerin imamı (kari) Ebu Meymune ve çok hadis bildiği ve güvenilir bir insan olduğu ifade edilen Abdullah b Rafı gibi önemli simalar yer almaktadır[421]
Mervan b el-Hakem'in: "Aramızda Hz Peygamberin hanımları varken başkasına nasıl soru sorarız" dediği ve Ümmü Sele-me'ye bilgi almak üzere adam gönderdiği rivayet edilmektedir[422]
İkindi namazından sonra iki rekat nafile namaz kılınıp kılı-namıyacağı konusunda Hz Âişe'ye soru sorulunca o, bu konuda Ümmü Seleme'nin bilgisi bulunduğunu ve bu konunun ona sorulmasını ister Ümmü Seleme bir gün Hz Peygamber'in ikindi namazından sonra kıldığı iki rekat namazın sebebini sorar Hz Peygamber de gelen elçiler sebebiyle kılamadığı öğle namazının son iki rekatı olduğunu söyler Bu rivayeti nakleden Ümmü-Seleme, ikindi namazından sonra nafile namaz konusunu böylece çözer[423]
Ümmü Seleme'nin, ayet ve hadislerin yanlış^anlaşılmasını önleyen ve yapılan yanlışlıkları ortaya koyan Hz Aişe'nin yanında yer aldığı ve ona destek olduğu anlaşılmaktadır Nitekim yukarıda yer verdiğimiz, ramazan ayında cünüp sabahlayan müslü-manlarm o gün oruç tutamayacağı şeklindeki Ebu Hureyre fetvasına Ümmü Seleme de karşı çıkar[424]
Ümmü Seleme'nin bilhassa kadınları ilgilendiren konularda çok hassas olduğu söylenebilir Bu konularda O'nun zaman zaman Hz Peygamber'e sorular yönelttiği rivayet edilmektedir[425]
Hz Peygamber devrinde kadınlara ait dinî konularla yakından ilgilenen [426]Ümmü Seleme, Hz Peygamber'den sonra bu konularda fetva veren ve görüşüne başvurulan önemli bir kimse haline gelir[427]
Hıms şehrinden [428]olan bir grup kadının Ümmü Seleme'ye başvurup ondan kendilerini ilgilendiren bazı konularda bilgiler aldıkları ifade edilmektedir[429]
Ümmü Seleme'nin, kadının hayızdan temizlenmesi ve hayz süresi ile ilgili çok önemli açıklamalar yaptığı anlaşılmaktadır [430]Yine o, kadm-erkek ilişkileri, kadının giyimi ve Hz Peygamber devri kadınlarının mescide davamlan gibi konularda Hz Peygamber'in görüşlerini sonraki nesillere aktanrÜmmü Seleme'nin Hz Peygamber hakkında yaptığı açıklamalar da son derece önemlidir denebilir[431]

C- Diğer Kadınlar

Eğitim ve öğretime katkıları olan sahabî kadınların başında Hz Aişe ve Ummu Seleme'den sonra, Hz Peygamber'in diğer ha-mmlanmn geldiğini söyleyebiliriz Herhangi bir dinî konuda bilgi edinmek isteyen kimselerin, Hz Peygamber'in hanımlarına başvurdukları kaydedilmektedir[432]
Hadis kitaplarında ve diğer kaynak eserlerde yer alan Hz Peygamber'in hanımlarından alınmış rivayetler, onların bu sahada yaptıkları hizmetleri gösteren en açık delillerdir denebilir
Hz Peygamber'in eşlerinden olan Meymune bint el-Haris'in azatlı köleleri Ata b Yesar ve Süleyman b Yesar'm devirlerinin ileri gelen âlimlerinden oldukları rivayet edilmektedir
Tabakat kitapları incelendiği zaman, ilim sahibi büyük sahabîlerin azatlılarının en önemli özelliklerinin, ilimde yüksek seviyelere çıkmaları olduğu görülür Bunda, onların şahsî kabiliyetleri yanında, kendilerini hürriyete kavuşturan insanların önemli katkıları olduğu söylenebilir Nitekim Atâ ve Süleyman'ın Meymune'den hadis aldıkları anlaşılmaktadır[433]
Güvenilir bir âlim olduğu ve çok hadis bildiği rivayet edilen Meymune bint el-Haris'in kız kardeşi, Berze'nin oğlu olan Yezid b el-Esam'ın teyzesinden hadis aldığı ifade edilmektedir Yezid Rakka'da yerleşir ve bildiklerini talebelerine aktarır[434]
Meymune'nin erkek kardeşinin oğlu olan Abdurrahman b es-Saib el-hilalî, O'ndan hadis rivayet edenler arasındadır[435]
Meymune'nin yapılan bazı yanlışlıkları da düzelttiği anlaşılmaktadır Nitekim Abdullah b Abbas'm, eşinin aybaşı halinde onunla aynı yatakta yatmadığını öğrenen Meymune, bunun sünnete aykırı olduğunu ve Hz Peygamberin hayızlı hanımıyla aynı yatakta kadının sadece dizlerine kadar kapattığı bir elbise içinde beraber yattığını söyler[436]
el-Buharî, içine fare düşen yağ konusunda Hz Peygamberin verdiği fetvayı Ibn Abbas'm Meymune'den rivayet ettiğini kaydeder[437]
Meymune'nin teyzesi olduğu için Abdullah b Abbas'm yetişmesinde rolü olduğunu söyleyebiliriz Abdullah'ın, teyzesi Mey-mune'nin yanına Hz Peygamberin vefatından önce de gittiği, hatta bazı gecelerde O'nun evinde kaldığı ve böylece Hz Peygamberi yakından izleme imkanını bulduğu anlaşılmaktadır[438] Zaten Meymune'den gelen hadislerin çoğunu Abdullah b Abbas, bize aktarmaktadır[439]
Meymune, Hz Peygamberin abdest alması, gusl yapması ve kadınların temizliği ile ilgili konularda rivayetler nakletmektedir[440]
Hz Peygamberin eşlerinden biri olan Cuveyriyye bint el-Ha-ris, ezberlediği hadisleri rivayet ederek ilme hizmet eder[441]
Hac için Hicaz'a gelen ve dönüşte Medine'ye uğrayıp Safiyye bint Huyeyİn huzuruna bazı konularda bilgi almak üzere giren Suheyre bint Ceyfer, Safiyye'nin yanında Kufeli bir grup kadının ondan, kadın-erkek ilişkileri, hayz ve içecekler hakkındabilgi aldıklarını rivayet eder[442]
Hz Peygamberin eşlerinden biri olan Ummu Habibe bint Ebi Sufyan, Hz Peygamber'den hadis rivayet eden kadınlardır O'ndan kızı Habibe, kardeşleri Muaviye ve Utbe, kardeşinin oğlu Abdullah bUtbe, kız kardeşinin oğlu Ebu Sufyan b Said b el-Mu-ğire, azatlı köleleri Salim b Seval ve Ebu'l—Cerrah, Safîyye bint Şeybe, Zeyneb bint Ebi Seleme, Urve b ez-Zubeyr ve Ebu Salih gibi ravilerin hadis aldığı anlaşılmaktadır[443]
Bu ravîler arasında olan birinci Emevî halifesi Muaviye b Ebi Sufyanin, bilhassa Hz Peygamber hakkında Ummu Habibe'den bilgi alması dikkat çekicidir[444]
Ibn Asakir, Ummu Habibe'den on iki kişinin hadis aldığım kaydeder[445]
Okuma ve yazma bilen Hafsa bint Ömer'den altmış kadar hadis rivayet edildiği kaydedilmektedir[446] Genç sahabi hukukçularından ve iyi bir hadisçi olduğu rivayet edilen Abdullah b Ömer'in, kız kardeşi Hafsa'dan hadis aldığı anlaşılmaktadır[447]
Sahabi kadınların, Hz Peygamber'den öğrendiklerini ve gördüklerini insanlara aktarma konusunda üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışarak eğitim ve öğretime en güzel şekilde katkıda bulunduklarını söylenebilir
Bu devrin en önemli ilim öğrenme metodlarından biri olan soru-cevap yolu ile, isteyen herkes onlardan bilgi alır[448] Dinin doğru öğretilmesinde ve zamanla ortaya çıkan yeni problemlerin çözümünde bu kadınların çok önemli görevler yaptıkları anlaşılmaktadır
Hz Peygamber'den hadis öğrenen Hayre bint Ebi Hadra el-Eslemî (Ummu'l-Derda)'mn zeki bir kadın olduğu ve tabiundan (ashaptan sonraki nesil) bir grup insanın, O'ndan hadis aldığı ifade edilmektedir[449] Abdurrezzak, Emevî halifesi Abdulmelik b Mervan'm, eşlerinin eğitim ve öğretimi için Ummu'd-Derda'yı özel hoca olarak evine getirttiğini ve O'nun da bu kadınlara Hz Peygamber hakkında bilgiler verdiğini kaydeder[450]
Şam'da vefat ettiği rivayet edilen Ummu'd-Derdâ'nm, hadis ve diğer konularda sahip olduğu bilgileri Medine dışına taşıyanlardan biri olduğu ve ilmin yayılmasını sağladığı söylenebilir[451]
Dımaşk'a yerleşen ve burada mal mülk sahibi olan bir başka kadın sahabî de Umeyme bint Abd b Bicad'dır Yukarıda kendisinden bahsettiğimiz Rukayka bint Huveylid'in kızı olan Umey-me'nin, Dımaşk'ta ilmî faaliyetlerde bulunduğu anlaşılmaktadır
Umeyme'nin kabilesinden olan ve kendisinden hadis- rivayet eden Muhammed b el-Munkedir'den Malik b Enes hadis almıştır Muaviye b Ebi Sufyan'la çok iyi diyalogu olduğu anlaşılan Umeyme'nin, ölüm döşeğinde de Muaviye'nin başucunda olduğu rivayet edilir[452]
Hz Peygamber devrinde ve daha sonraki devirlerde yetişen alimlerin eğitim ve öğretimlerinde kadınların katkılarını da düşünmenin gerekliliğine işaret etmeliyiz Abdullah b Abbas'ın yetişmesinde, Hz Hatice'den sonra ilk inanan kadın olduğu rivayet edilen annesi Ummu'l-Fadl'm katkıları olduğu anlaşılmaktadır[453]
Diğer yandan iki kıbleye namaz kıldığı rivayet edilen, Zeyneb bint Kays b Mahreme b el-Muttalib'in hürriyete kavuşturduğu mevlasınm oğlu es-Suddî, büyük müfessirlerden kabul edilir, es-Suddî'nin yetişmesinde Zeyneb'in katkılarının olduğu da düşünülebilir[454]
Benu Esed'den olan Ummu Yakub isimli bir kadının, büyük müfessir Abdullah b Abbas'la tartışacak kadar Kur'ân'm muhtevasına hakim olduğu anlaşılmaktadır[455]
Hz Peygamber'den Öğrendiklerini Medine dışına taşıyan ve islâm alemine yayılmasını sağlayan kadınlardan birinin de Um-mü Atiyye olduğu söylenebilir Hz Peygamberle diyalogu çok iyi olan Ummu Atiyye'nin Hz Peygamber devrinde kadın cenazeleri yıkayanlardan olduğa ve bu konuda ashap ve daha sonraki nesillere bilgiler aktardığı rivayet edilir Basra'ya gelip yerleşen bu kadından, Enes b Malik, Muhammed b Şirin ve Hafsa bint Şirin gibi önemli simaların hadis aldıkları kaydedilmektedir[456]
Esma bint Ebi Bekir, rüya tabiri konusunda uzman olan babasından Öğrendiği bilgileri yukarıda kendisinden bahsettiğimiz Said b el-Museyyeb'e öğretir[457]
Yine rüya tabiri konusunda Hz Ebu Bekir'in eşi Esma bint Umeys'in söz sahibi olduğu, Hz Ömer'in rüya tabirleri konusunda O'na başvurduğu ve rüyalarının açıklamasını O'ndan öğrendiği anlaşılmaktadır[458]
Hz Ebu Bekir'in terbiyesi altında yetişen Ümmü Sa'd bint Sa'd b er-Rebi isimli bir kadın öğretmenin, torunu ile beraber başka çocuklara da Kur'an öğreterek onların eğitim ve öğretimini yürüttüğü anlaşılmaktadır[459]
Ümmü Hani bint Ebi Tatib'den, Hz Alî ibn Abbas, Mucahid, îkrime, Urve, Ata ve eş-Şa'bî gibi çok ünlü kişi ve âlimlerin hadis aldıkları ifade edilmektedir[460]



Alıntı Yaparak Cevapla