Prof. Dr. Sinsi
|
Asr-İ Saadette Kadın Ve Aile Hayatı
Beşinci Bölüm
ESİR VE YARDIMA MUHTAÇ KADINLARIN KORUNMASI
I Esir Ve Köle Kadınların Korunması
Cahiliye devrinde, hür ve esir olmak üzere iki gruba ayrılan kadınlardan esir olanların toplumda çok kötü şartlarda yaşadıkları anlaşılmaktadır Buna yukarıda kısaca temas edilmiştir
Hz Peygamber devrinde, bu anlayış yavaş yavaş değişir, Bütün insanların bir ana ve babadan geldikleri, eşit oldukları ve üstünlüğün ancak takva ile elde edilebileceği Kur'an ayetleriyle ifade edilmiştir Ayrıca esirlerin hürriyete kavuşturulmasının da teşvik edildiği anlaşılmaktadır
Kur'ân'da esir statüsündeki cariye ve kölelerin, yemin,[589] zihar[590] ve yanlışlıkla adam Öldürme [591]suçlarını işleyen bir müslü-manın ceza olarak veya doğruya ulaşma gayesiyle [592]hürriyete kavuşturması emredilmektedir Ayrıca anlaşma (mükatebe) yaparak hürriyete kavuşmak isteyen esirlere yardım edilmesi isten-mistir [593]
Yine Kur'ân'da, esir kadınlarla evlenmeye teşvik edilen [594]müslümanlara, köle ve cariyeleri evlendirmeleri de emredilmektedir [595] Zekat verme yükümlülüğü olan müslümanların, zekat verecekleri yerlerden biri de köle azat etmek için yapılan harcamalardır [596] Zekat'tan ayrı "köleler uğrunda mal harcamak"[597] ve "ellerinizin altındakilere iyilik" etmek [598]gibi emir ve tavsiyeler de Kur'ân'da bulunmaktadır
Siyahı bir cariyesini azat edip, onunla evlenen Medineli Abdullah b Revaha hakkında dedikodular başlayınca "inanan bir cariye, hoşunuza gitse de inanmayan bir kadından daha hayırlıdır  [599]ayetinin nazil olduğu rivayet edilmektedir [600] Hz Peygamber'in, esir kadınlardan olan Safiyye ve Meymune'yi hürriyete kavuşturup, onlarla evlendiği bilinmektedir [601]Bu konuda O: "Kim cariyesini hürriyete kavuşturur ve onunla evlenirse ona iki ecir vardır"[602] diye buyurmaktadır Yine Hz Peygamber, esir kadınlara, kesinlikle haksızlık yapılmaması ve onlara iyi davranıl-nıası konusunda "Size, ellerinizin altındaki köle ve cariyelerinize iyilik yapmanızı tavsiye ederim Onlara yediğinizden yedilin, giydiğinizden giydirin  "[603] demektedir
Kızı Fatıma'ya verdiği esir bir kadım dövmemesini[604] söyleyen Hz Peygamber, savaşlarda kadınların ve çocukların öldürülmesini yasaklar Nitekim O, Mute'ye gönderdiği orduya, bir seriy-yenin komutam olarak görevlendirdiği Ebu Katade'ye ve Huneyn'de Halid b el-Velid'e kadın ve çocukları öldürmemelerini emreder [605]
Esir olarak getirilen kadınlar, Medine'de emniyetli bir yer olan Remle bint el-Haris isimli bir kadının evinde korunur ve on-laiîa iyi davranılır Hz Peygamber, Sefane bint Hatim et-Taî esir edilip Medine'ye getirildiği zaman, onun kabilesine dönmesi için yardım eder, elbise ve azık temin eder [606]
Mekke fethinden sonra yapılan Huneyn ve Taif harekâtından sonra ele geçirilen kadın esirler müslümanlara dağıtılır Fakat kısa bir süre sonra serbest bırakılırlar Hz Peygamberin, bu esirler arasında bulunan süt kızkardeşleri Şeyma bint el-Hâris'e iyi davrandığı ve ona ganimetten ihsanda bulunduğu rivayet edilmektedir [607]
Arap yarımadasında, bu devirde esirleri barındıracak esir kampları bulunmadığı için ele geçirilen esirlerin askerlere dağıtıldığı düşünülebilir Hz Peygamberin, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Medine'de farklı bir uygulama başlatarak, bu maksatla Remle bint el-Haris'in evini kullandığı ve esirlerin serbest bırakılması konusunda kolaylıklar gösterdiği anlaşılmaktadır Bazan müslümanlann yanında kalmayı tercih eden esir kadınlar çıkmaktadır [608]
Bizans'tan dönen bir müslüman elçiyi soyan Hisma halkına Hz Peygamber, Zeyd b Harise komutasında bir seriyye gönderir Zeyd yüz kadm ve çocukla beraber-ganimet de elde ederek Medine'ye döner Bölge halkı, Hz Peygambere elçiler gönderip müslüman olduklarım bildirince esirler serbest bırakılır ve ganimetler geri verilir [609]
Yine hicrî sekizinci senede Rukbe bölgesine Suca b Vehb komutasında giden seriyyenin ele geçirdiği esir kadınlar serbest bırakılır [610]
İslâm'dan önce Medine, Hayber ve TeymâYahudilerinin ve Arapların, esir anne ile küçük çocuğunu birbirinden ayırdıkları ve ayrı ayrı sattıkları anlaşılmaktadır Hz Peygamberin, bu uygulamayı doğru kabul etmediği için, yasakladığı rivayet edilmektedir [611]
Berire isimli bir cariye, ancak dokuz yılda kazanabileceği bir para karşılığında, sahibiyle hürriyete kavuşma sözleşmesi (mu-katebe) yapar Hz Âişe bu parayı Ödemek isteyince, Berire'nin efendisi "vela" hakkını [612]kendi üzerine almak ister Bunun üzerine Hz Peygamber, parayı kim öderse "velâ" hakkının ona geçeceğini açıklar ve Hz Aişe'ye "Onu satın al ve hürriyete kavuştur Çünkü vela hakkı, hürriyete kavuşturana aittir" der Hz Peygam-berin emrini yerine getiren Hz Aişe, Berire'ye "cariyem" demektedir Hürriyete kavuşan Berire'nin Hz Âişe'nin evinde yaşadığı anlaşılmaktadır [613]
Buna göre cariye diye isimlendirilen kadınlardan bazılarının, esasen hürriyete kavuşturulmuş eski cariyeler oldukları söylenebilir
Hz Âişe'nin ayrıca Leyla isimli bir cariyeyi, Hz Peygamberin ve eşlerinden Meymune ve Ummu Seleme'nin kadın ve erkek bazı esirleri hürriyete kavuşturdukları rivayet edilmektedir [614]
Cariyelerin, para veya başka gayelerle fuhşa zorlanması yasaklanmıştır Abdullah b Ubey b Selul'un, müslüman olmuş cariyesini Bedir'de esir edilen yakışıklı bir erkekten çocuk sahibi olmak için zinaya zorladığı ve dövdüğü, bunun üzerine en-Nûr sûresinin 33 ayetinin nazil olduğu rivayet edilmektedir [615]
II Muhtaç Kadınların Korunması
Hz Peygamber, dadısı ve ailesinin cariyesi olan Ummu Eymen'e değer verir ve ona "annem" diye hitabeder [616] Yine Hz Peygamber'in, kendisine bağışlanan hurma bahçesini Ummu Eymen'e hediye ettiği nakledilmektedir [617]
Hz Peygamber'in, toplumda statüsü ne olursa olsun kadına yapılan zulüm ve saldırıyı ortadan kaldırmaya çalıştığı ve ihtiyacı olan kadınlara yardım ettiği anlaşılmaktadır
Bedir savaşından sonra, îslâm düşmanı Medineli şâir Ka'b b el-Eşref Mekke'ye gider ve müslümanlann aleyhine faaliyetlere girişin Medine'ye döndükten sonra da şiirleriyle müslümanlan rahatsız eden Ka'b, Hz Peygamberin amcasının hanımı ve ilk müslümanlardan olan Ummu'1-Fadl bint el-Harisin ve bazı müslüman kadınların güzelliklerinden, müslümanlan rahatsız edecek şekilde bahsetmeye başlar Hz Peygamber'in, bu şairi öldürme emri verdiği ve bunun uygulandığı rivayet edilmektedir [618] Bu idam kararının verilmesinde, şairin kadınları hedef alan faaliyetlerinin de etkili olduğu açıktır
Hz Peygamber'in muhacirlerden olan Amine bint el-Er-kam'a, el-Akik vadisinde bir kuyu[619] ve eş-Şifa bint Abdillah'a, el-Hakkakin yakınında bir ev ikta ettiği rivayet edilmektedir [620] Esasen ihtiyacı olan kadınların, Hz Peygambere veya eşlerine başvurdukları ifade edilmektedir [621] Bir su kaynağı üzerinde kurulduğu anlaşılan Ummu'1-Iyâl isimli bir köyün gelirinin Hz Fatı-ma'ya ait olduğu anlaşılmaktadır Bunu nasıl elde ettiği kaydedil-memektedir [622]
Hz Peygamber'in ihtiyacı olan muhacir, kadınlara Hayber gelirlerinden maaş bağladığı nakledilmektedir Bu kadınların, çoğunun Hz Peygamber'in akrabası oldukları dikkat çekmektedir ihtiyacı olan her kadınla ilgilenen[623] Hz Peygamber'in, yukarıda da yer verdiğimiz üzere, Medineli ve Kureyş'ten olmayan kadınlara da Hayber ganimetinden pay verildiği ifade edilmektedir
Benu'n-Nadir yahudilerinden olduğu anlaşılan Muhayrik islâm'a girer ve islâm ordusu içinde Uhud savaşına katılırken, eğer Ölürse mallarını Hz, Peygamber'e verdiğini söyler Muharrik, Uhud'da Ölünce malları Hz Peygamber'e kalır Medine'de Hz Peygamber'in ihtiyaç sahiplerine verdiklerinin tamamının bu mallardan olduğu rivayet edilmektedir [624]
el-Vakıdî, Hz Peygamberin, gelirlerden kime ne kadar yıllık yiyecek verdiğinin, bir "Kitapta" tesbit edildiğini ve ölen kimselerin aldıkları bu tahsisatın miras olarak varislere geçmediğini kaydeder [625] Bu yazılı belgelerde iki erkek şahidin imzasının bulunduğu da rivayet edilmektedir [626]
el-Vakıdî, Hz Peygamber'in Hayber'den kendisine düşen paydan nafaka ve ihsan olarak verdiklerinin, Hayber'in el-Ketibe bölgesinin gelirleri olduğunu kaydeder ve buradan 4000 vesk hurma, 1500 sa' arpa ve 500 (vesk) çekirdek miktarında geliri olduğunu ifade eder [627]
Hz Peygamber'in, Hayber gelirlerinden yıllık ihsandabulun-duğu kadınlardan isimleri tesbit edilenler şunlardır:
Kadının ismi
Kabilesi
1 Safiyye bint Abdilmutalib
2 Safiyye bint ez-Zubeyr b Abdilmuttalib
3 Ummu'z-Zubeyr bint ez-Zubeyr[628]
4 Buhayne bint el-Haris b el-Muttalib b Abdimenaf[629]
5 Cumane bint Ebitalib [630]
6 Hind bint Usase [631]
7 Hamne bint Cahs[632]
____ Verilen Maaş
Kureyş (Haşim) 40 vesk (hurma)
30 vesk (hurma)
Benu Esed
8 Ummu Habibe bint Cahş [633] Benû Esed
9 Ummu Rimse (veya Rumeyse) bint Amr b Haşim b
el-Muttalib [634] Kureyş
10 Hind bint el-Husayn[635] Kureyş
11 Hatice bint el-Husayn Kureyş
12 Umeyme bint Abdilmuttalib [636] Kureyş (Haşim)
13 Dubaa bint ez-Zubeyr ns Kureyş (Haşim)
14 Ummu Hani bint Ebitalib [637] Kureyş (Haşim)
15 Ummu Talib bint Ebitalib 176 Kureyş (Haşim)
16 Ummu Hakim bint ez-Zubeyr [638] Kureyş (Haşim)
17 Fatıma bint Muhammed [639] Kureyş (Haşim)
18-25 Hz Peygamber'in eşlerinden her biri (Aişe, Ummu Seleme, Hafsa, Ummu Habibe, Zeyneb bint Cahş, Cuveyriyye, Safiyye ve Meymune)[640]
40 vesk hurma
50 vesk
50 vesk
40 vesk hurma
40 vesk hurma
30 veya 40 vesk
40 vesk
30 vesk
200 vesk hurma
80 vesk hurma 40 vesk arpa [641]
|