Yalnız Mesajı Göster

Benî Hilâl Heyeti

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Benî Hilâl Heyeti




Resûl-i Ekreme, bîat etmek üzere Medine'ye gelen heyetler arasında Benî Hilâl Kabilesi temsilcileri de bulunuyordu Bunlar, Abd-i Avf bin Asram ve Kabîsa bin Muhârık adında iki kişi idi

Abd-i Avf, arkadaşlarıyla gelip Peygamberimizin huzurunda Müslüman olunca, Efendimiz, "İsmin nedir?" diye sordu

"Abd-i Avf'tır" dedi

Peygamber Efendimiz, "Sen, Abdullah'sın" buyurarak ismini değiştirdi

Hilâloğulları temsilcilerinden Kabîsa bin Muhârık, bir ara Peygaberimize, "Yâ Resûlallah, ben, kavmimden birisine kefil olup borçlandım Bu hususta bana yardım et!" diyerek yardım talebinde bulundu

Resûl-i Ekrem Efendimiz, Kabîsa'nın isteğine, "Olur! Biraz bekle! Bir yerden zekât mallarından gelirse borcunu öderim" diye cevap verdi

Sonra da, "Ey Kabîsa! Bilesin ki, halktan bir şey istemek şu üç durumdan birinde bulunan kimseden başkasına doğru değildir:

1) İki kişinin (veya iki kavim ve kabilenin) arasını bulmak için borçlanan,

2) Malı bir âfet sebebiyle mahvolan,

3) Kavim ve kabilesinden aklı başında üç adamın şehâdetiyle fakir olduğu tebeyyün eden

"Ey Kabîsa, dilenmenin bundan ötesi haramdır" buyurdu

Böylece Kabîsa'nın bu isteği, içtimaî hayatta mühim bir esas ve ölçünün ortaya konmasına vesile oldu

İslâm nazarında dilencilik, ihtiyacı olmadan bir kimseden bir şey istemek, en kötü ahlâktan biri sayılmıştır Bu hususta Resûl-i Ekrem Efendimizin (asm) bir çok hadisleri mevcuttur

Salih SURUÇ


Alıntı Yaparak Cevapla