Prof. Dr. Sinsi
|
Muaz Bin Cebel Yemen'e Gönderiliyor
Resûl-i Ekrem Efendimizin Müslüman beldelere vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıradaydı Bir gün sabah namazından sonra cemaata dönerek, "İçinizden hanginiz Yemen'e gider?" buyurdu
Hz Ebû Bekir, "Ben giderim, Yâ Resûlallah" dedi
Peygamber Efendimiz hiç bir cevap vermeyip sustu Az sonra tekrar, "Hanginiz Yemen'e gider?" diye sordu
Bu sefer Hz Ömer ayağa kalktı, "Ben giderim, Yâ Resûlallah" dedi
Peygamber Efendimiz, Hz Ömer'e de cevap vermeyip sustu
Bir müddet bekledikten sonra tekrar, "İçinizden Yemen'e kim gider?" diye sordu
Muaz bin Cebel (r a ) kalkıp, "Ben giderim, Yâ Resûlallah" dedi
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (a s m ), "Ey Muaz! Bu vazife senindir" buyurdu
O sırada Yemen üç vâliliğe ayrılmıştı Hz Muaz vâliliklerin en büyüğü olan Cened vâliliğine tayin edilmişti Orada kadılık yapacak, halka İslâmiyeti, Kur'an-ı Kerim okumayı öğretecek, Yemen ülkesinde tahsil edilen zekât ve sadakaları da vazifelilerden teslim alacaktı
Hz Muaz, Medine'den ayrılacağı sırada Peygamber Efendimiz ona, "Sana halli için herhangi bir dava getirildiği zaman nasıl ve neye göre hüküm verirsin?" diye sordu
Hz Muaz, "Allah'ın kitabındaki hükümlerle hüküm veririm" dedi
Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Eğer Allah'ın kitabında onunla ilgili bir hüküm bulamazsan neye göre hüküm verirsin?" diye sordu
Hz Muaz, "Resûlullahın sünnetine göre hüküm veririm" dedi
Resûl-i Ekrem Efendimiz bu sefer, "Resûlullahın sünnetinde de onunla ilgili bir hüküm bulamazsan, ne yaparsın?" diye sordu
Hz Muaz, "O zaman, kendi görüşüme göre içtihad eder, hüküm veririm" dedi
Resûl-i Ekrem Efendimiz bundan son derece memnun oldu Bu memnuniyetini şöyle ifade etti:
"Allah'a hamdolsun ki, Resûlullahın elçisini, Resûlullahın razı olduğu şeye muvaffak kıldı "
Yola çıkacağı sırada ise Peygamber Efendimiz, Hz Muaz'a şu emir ve tavsiyelerde bulundu:
"Sen Ehl-i Kitap bir kavmin yanına gidiyorsun Onları, bir olan Allah'a îmân ve benim de Resûlullah olduğuma şehâdete dâvet et Eğer bunu kabul ederlerse, onlara, Allah'ın her gün ve gecede beş vakit namazı farz kıldığını bildir
"Eğer bunu da kabul ederlerse, Allah'ın kendilerine, zenginlerden alınıp fakirlere verilecek zekâtı farz kıldığını bildir Eğer, bunu kabul ederlerse, sakın mallarının en kıymetlilerini alma!
"Mazlumun duâsından sakın! Çünkü, bu duâ ile Allah Taâlâ arasında bir perde yoktur "
Bu sırada Muaz bin Cebel Hazretleri de Efendimizden bazı tavsiyelerde bulunmasını istedi, "Yâ Resûlallah! Bana tavsiyelerde bulun" diye ricada bulundu
Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Her ne halde ve nerede olursan ol, Allah'tan kork!" buyurdu
Hz Muaz, " Yâ Resûlallah! Bana biraz daha tavsiyelerde bulun" dedi
Resûl-i Ekrem Efendimiz bu sefer, "Günahın arkasından hemen iyilik ve hayır yetiştir ki, onu yok etsin!"
Hz Muaz, "Yâ Resûlallah! Bana tavsiyelerini arttır" diye dileğini tekrarladı
Peygamber Efendimiz, "İnsanlara, güzel ahlâk ile muâmelede bulun!" buyurdu
Resûl-i Ekrem Efendimizin, Hz Muaz ile beraberinde gönderdiği Ebû Mûsa el-Eşarî'yi uğurlarken de son tavsiyesi şu oldu:
"Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!"
Salih SURUÇ
|