08-02-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğumundan Halifeliğine Kadar Hz. Ebûbekir {R.A.}

HAZRETİ EBUBEKİR (11–13/632–634)
DOĞUMUNDAN HALİFELİĞİNE KADAR HZ EBÛBEKİR:
İsmi, Abdullah b Osman (b Âmir b Amr b Ka'b b Sa'd b Teym b Murra) et-Teymî'dir Câhiliyye döneminde "Abdu'l-Ka'be" ismini taşırken Peygamber (s a ) adını Abdullah'a çevirdi Atîk lakabıyla bilindiği gibi, Rasülullah (s a )'i hemen tasdik ettiği, özellikle Mi'raç gecesinin sabahında bu mucizeye hemen inandığı için daha çok "Sıddîk" lakabıyla anılmıştır
Hz Ebûbekir, Fil yılından iki sene birkaç ay sonra Mekke'de dünyaya gelmiş, güzel hasletlerle tanınmış ve iffetlilikle şöhret bulmuştur İçki içmek Câhiliyye döneminde çok yaygın bir adet olduğu halde, o hiç içmemiştir Câhiliyye devrinde Mekke'nin ileri gelenlerinden olup, Arapların nesep ve ahbar ilimlerinde temayüz etmişti Kendisi kumaş ve elbise ticaretiyle meşgul olurdu, sermayesi kırkbin dirheme ulaşmıştı Erkeklerden ilk Müslüman olan, odur İslâmiyeti kabul eder etmez zamanını Rasülullah (s a ) ile beraber İslâm davetçiliğine ayırabilmek için hemen ticareti bıraktı Osman b Affân, Zübeyr b Avvâm, Abdurrahman b Avf, Sa'd b Ebî Vakkas ve Talha b Ubeydullah gibi İslâm'ın yücelmesinde büyük emekleri olan ilk Müslümanların birçoğu İslâm'ı onun davetiyle kabul ettiler
Hz Ebubekir'in Rasülullah (s a )'e güveni sonsuzdu; çünkü çocukluğunda onun arkadaşıydı O'nu iyi tanımıştı Medine'ye hicretinde de yine onun arkadaşı oldu Aşağıdaki âyet onun hakkında inmiştir: "Eğer siz O'na (Muhammed'e) yardım etmezseniz, (iyi bilin ki) iki kişiden biri olduğu halde (Rasülullah ve Ebubekir) kâfirler onu (Mekke'den) çıkardıkları zaman Allah ona yardım etmişti Hani onlar mağarada (Sevr mağarasında) idiler (Ebûbekir korkunca, Rasülullah) o zaman arkadaşına, "Üzülme Allah bizimle beraberdir" diyordu " Rasülullah (s a ) Medine'de yerleşince Hz Ebûbekir kendisinin sağ kolu oldu Rasülullah, birçok hususlarda onu diğer yakınlarına tercih ederdi İbn Haldun'un da dediği gibi, Rasülullah (s a ) ümûmî ve husûsî, mühim işlerde müşterek olarak arkadaşlarıyla istişare ederdi Bunun yanında bazı önemli hususlarda Ebubekir ile ayrıca istişâre ederdi Bizans imparatorluğu, İran Kisralığı ve Habeşistan Necâşîliği gibi devletlerin yönetim şekli ve saray protokollerini bilen Araplar, Hz Ebûbekir'e, "Peygamber'in veziri" derlerdi
Taberî'nin rivayetine göre Rasülullah (s a ), son hutbesinde, "Allahu Teâlâ kullarından birini dünya ile kendi katında olan şeyleri tercih hususunda serbest bıraktı; kul, Allah katında olanı tercih etti " deyince, Hz Ebûbekir meseleyi kavradı ve Rasülullah'ın bu kişi ile kendini kastettiğini ve ölümünün yaklaştığını anlayıp ağladı ve "Bilakis biz canlarımızı ve çocuklarımızı sana feda ederiz" dedi Rasülullah, "Yavaş ol yâ Ebûbekir! (Ashaba hitab ederek) Şu mescide açılan kapılara bakınız ve Hz Ebubekir'in evi tarafına açılan kapı dışındakileri kapatınız Zira benim yanımda sohbet etmeye ondan daha lâyık kimseyi bilmiyorum Onun bana yardımı büyüktür" dedi
Hulâsa, Hz Ebûbekir, hayatının acısını, tatlısını, elemlerini ve kederlerini, nusret ve zaferini Rasülullah (s a ) ile paylaşmış, gölgesi gibi ondan hiç ayrılmamıştır
…
Prof Dr Hasan İbrahim Hasan
Kahire Üniversitesi İslam Tarihi ve Medeniyeti Öğretim Üyesi (Merhum)
|
|
|
|