Yalnız Mesajı Göster

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)

Eski 08-02-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)




KAYNAK


[1] "h" (ha) harfi, tahvil (dönüştürme, çevirme, değişiklik) kelimesinin kısaltılmışıdır Tahvil kelimesi ise, hadİsçiierin isnadın başındaki değişikliğe İşaret etmek için kullandıkları bir kavramdır


[2] Asıl nüshada İbn Ruyal el-Hicâzî diye yazılmıştır Bu yanlıştır Önsözde bunu açıkladık


[3] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 41


[4] RasûUıIlah"ın soyu için bkz İbn Hişâm, I, 1; İbn Sa'd, I/I, 27; et-Taberî, II, 172; Tehzîbu İb-ni Asâkir, I, 277; Telkîhu'l-Fuhûm, 5; İbn Seyyidi''n-nâs, I, 21; İbn Kesir, II, 252; Zâ-du'l-Me'âd, I, 28; Tehztbu'n-Nevevî, I, 21; Tâtihu'z-Zehebî, I, 18


[5] Adiyy, Ka'b'ın oğludur Cumâh ve Sehm ise, Amr b Hesîs b Ka'b'ın oğludurlar (el-Cem-hara, 150)


[6] İbn Hazm, el-Cemhara adlı eserinde şöyle der: Araplarda harekesiz lâm harfi ile "Melk b Ki-nâne'den" başka bu isimde kimse yoktur Diğerleri "Mâlik" şeklindedir (lâm harfinin esresi ve lâm'dan önce elif harfi bulunmaktadır) Yine Dihkanların ileri gelenlerinden Fer gane hüküm*darı Bekr b Melk'den başka "Melk" adının ardı] olduğu ikinci bir "Melk" adı bilmiyorum


[7] Asıl nüshada Hudan diye yazılıdır Düzeltme şu eserlere bakılarak yapıldı: el-Cemhara, 17; Nesebu Kureyş, 10; et-Taberî, II, 188


[8] Kays kabilesi ve boylarının soyu için bkz Cemharatu'l-Ensâb, 232-275


[9] Abdulkays ve kabileleri için bkz el-Cemhara, 278


[10] İbn Hazm'ın sözü, Gafık'ın, Akk'lardan başka bir kabile olduğu zannını vermektedir Doğ*ru olanı ise, Ğâfık Oğulları'nm, Akk kabilesinin bir kolu olduğudur Bkz el-Cemhara, 309


[11] £t-Tabert, I, I62'de îs ya da Isâ olarak isimlendirmiş; el-Cemhara, 474'de, îsâb olarak geç*mektedir Bu, Tevrat'ın zikrettiği îsû'dür El-Edûmiyyûn onun neslindendir El-Cemha-ra'deki İbn Hazm'ın şu sözü de bu görüşü desteklemektedir: "Onun nesli, Hicaz ile Şam ara*sındaki es-Surat dağında İkamet ediyorlardı Ancak onların hepsi göçüp gittiler" Bu sözler el-Edûmİyyûn için de uygundur


[12] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 42-44


[13] Doğumu için bkz İbn Hİşâm, I, 167; İbn Sa'd, I/I, 62; et-Taberî, II, 172; Tehıîbu İbn Asâ-kir, I, 280; Telkîim'l-Fuhûm, 4; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 26; İbn Kesir, II, 259; Târîhu'z-Zehe-bî, I, 21; el-İmtâ', 3


Peygamberliği için bkz İbn Hisâm, I, 249; İbn Sa'd, I/I, 126; et-Taberî, II, 201; İbn Seyyi*di'n-Nâs, I, 80; İbn Kesîr, II, 306; Zâdu'l-Me'âd, I, 33; Târîhu z-Zehebî, I, 67; eİ-İmtâ', 12 Yaşı için bkz İbn Sa'd, II/II, 81; İbn Kesîr, V, 256; Târîhu'z-Zehebî, I, 67; el-İmtâ', 551


[14] Siyer yazarları arasında, babası vefat ettiğinde Rasûlullah'ın kaç yaşında olduğu konusunda ihtilaf vardır (bkz el-İmta', 5) Cumhura göre, babası vefat ettiğinde Rasûlullah (sas)'ın annesi O'na hamile idi


[15] İbn Sa'd, II/II, 10, 29; el-Makrızî, el-İmtâ', 542, 543'te, rahatsızlığın Meymûne'nin evinde başladığı ve orada ciddileştiği, daha sonra Rasûlullah'ın Hz Âişe'nin evine taşınması İçin hanımlarından izin istediği ve onların da izin verdikleri rivayet etmektedirler


[16] Suhûliye, Yemen'de bulunan Suhûl adında bir köye nİsbet edilmiştir Oradan beyaz pamuk*lu kumaş getiriliyordu


[17] İbn Hazm'ın dışında başka bir kimsenin pijamadan söz ettiğine rastlamadık En meşhur ri-vâyetler İbn Sa'd, II/II, 65'te zikredilenlerdir Bu rivayetlerde, Rasülullah'ın, gömlek, sarık ve üstlüğü bulunmayan üç elbise İle kefenlendiği anlatılır


[18] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 44-45


[19] İbn Sa'd, et-Tabakûl 1/1, !12'de, RasûluIIah'a Vahyin İnişi başlığından sonra, Peygamberli*ğin Belirlileri adında bir başlık koymuştur İbn Kesîr, VI, 74'de bu konuyu geniş bir şekilde ele almış ve bu konu ile iigili hadîsleri istihraç etmiştir Ebû Nu'aym, "Delâilu'' n-Nübüvvc" adlı eserinde, özellikle 22 ve 29 bölümlerde bu konuyu detayhca anlatır Bu konuda Suyû-tî'nin e!-Rasai<iu'-~Kührû adlı bir eseri bulunmaktadır Beyhakı, konuyu yazma eseri Delâ-ihı'n-Nübüvvc'dc anlatır Bkz el-Mevâhibu -Ledımniyye, I, 453 Yine bkz Sahîhu'l-Bu-harî, 4, 191 "Alâmatü'n-Niibüvve" başlığı; Târîhu'z-Zehebî, 1, 74, 240 vd


[20] Bir tahıl ölçeğidir Bir kişinin iki avucunu doldurmasına da müd denilmiştir





[21] Bu konuda Yüce Allah’ın, Rasulü (sas)’ne emri vardır: “(Ey Muhammed, onlar Şayet iddia ettiğiniz ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de yanlızca size aitse ve bu iddanızda doğru iseniz, haydi ölümü temnni edin (bakalım), de Onlar, kendi elleriyle önceden yaptıkları işler (günahlar ve isyanları) sebebiyle hiçbir zaman ölümü temenni etmeyeceklerdir Allah zalimleri iyi bilir” (Bakara, 94-95) Yüce Allah, Rasulü’ne şöyle de emretmiştir: De ki: Ey Yahudiler! Bütün insanlar değilde, yalnız kendinizin Allah’ın dostları olduğunu idda ediyorsanız, bunda da samimi iseniz, haydi ölümü temenni edin (bakalım)İ Ama onlar, önceden yaptıklarından dolayı ölümü asla temenni etmezler Allah , zalimleri çok iyi bilir” (Cum’a, 6-7)


[22] Rasûlullah (sas), Suraka b MâUk'e hitaben şöyle buyurmuştur: "Kisra'nın bileziklerini taktığında kendini nasıl hissedersin?" Fetihler gerçekleştiğinde Ömer, Kisra'nın bilezikleri*ni getirdi Surâka'yi çağırıp kollarına taktı


[23] İbn Hazrn, Rasûlullah için "oria boylular gibi" demektedir İbn Sa'd ve diğerleri İse, O'nun boyu için "orta boyun üzerinde" tabirini kullanmaktadırlar


[24] Mübâhele, lanetleşme demektir Necran Hristiyanları ile ilgili mübâhele, Âl-İ İmrân, 61 'de zikredilmekledir Bkz İbn Hişâm, II, 233; İbn Sa'd, I/II, 84; el-İmtâ', 502


[25] El-Cemhara, 268; İbn Hişâm, IV, 213; et~Taberî, III, 165; İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 232; el-îm-îa , 508; el-Eğânî, XV, 130'da soyu aynı bu şekildedir İbn Sa'd, I/II, 51'de bu kişinin nese*bi şu şekildedir: Erbed b Rabîa b Mâlik b Ca'fer Bu, İbn Sa'd'ın eserine nasıl geçmiş ol*duğunu bilemediğimiz bir yanılgıdır Şayet bu hata İbn Sa'd'den kaynaklansaydı, ondan alıntı yapan ümmetin âlimleri ya onu düzeltirlerdi ya da onun soy bilginlerinin görüşlerine aykırılığını belirtirlerdi Belki de bu nüshayı yazan kişi, İbn Sa'd'm kitabından: "Erbed, Le-bîd b Rabîa b Mâlik b Ca'fer'in kardeşidir" dediğini görmüş ve yanılgı eseri oiarak bir so*yu diğeri ile karıştırmış olabilir Şüphesiz Erbed b Kays, Lebîd b Rabîa'nın anne tarafından kardeşidir


[26] Bu sahabîKatâdeb Nu'mân'dır Uhud Savaşı'nda onun gözü yaralanmıştı Bkz İbn Hişâm, III, 87


[27] İbn Habîb, el-Hakem'i alaycılardan saymamıştır Fakat Rasûlullah'a eziyet edenler arasın*da onun adını zikretmiştir (el—Muhabbev, s, 157) El-hfîab, Usdu'l-Gâbe, ei-Isâbe adlı eserlerde anlatıldığı kadarıyla, el-Hakem'in biyografisinde, İbn Hazm'ın burada zikrettiği şeye işaret eden bir ifadeye rastlanıl m anlaktadır Ne var ki Belâzurî, Ensâbu'i-Eşraf (V, 27)'da böyle bir olay zikretmektedir Dei" ki: "EI-Hakem, Rasûlullah'ı dini konusunda kü-çümsüyordu Rasûlullah'ın arkasında yürüyor, kaş göz hareketlerinde bulunuyor, onu taklit ediyor, ağız ve burnunu eğiyordu Namaz kıldığında onun arkasında durup, parmaklarıyla işa*retlerde bulunuyordu Sonra onun aklî dengesi bozuldu Ölünceye kadar hep titredi durdu


[28] Asıi adi: "el-Hâris b Ebi'i-Avf'dir El-Cemhara, 24i; Tabakam İbn Selâm, 566; İbn Hi-şâm, III, 226'de de belirtildiği gibi doğrusu da böyledir Zikredilen el-Hâris ise, Ahzâb Sa-vaşı'nda Benî Mürre'nin lideriydi Daha geniş bilgi için e!-!sobe'deki biyografisine bakınız


[29] El-Eğânt(XI, 89}'de, annesinin adı Karsafe olarak geçmektedir Bersâ (abraşlı) diye adlan*dırılması, abraşlı olduğundan değil beyazlığından dolayıdır, denilmekledir Ibnu'l-Enbârî, Serhu'l-Mufaddaliyâl (s, 336))'ta: "Karsafe onun anneannemidir Annesinin adı ise Cem-re'dir Cebre olduğu da rivayet olunmuştur" Demekledir


[30] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 46-51


[31] Rasûluüah'm Hacc ve umreleri için bkz İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 28ü; Zâdu'l-Me'ûd, I, 357, 364; İbn Kesir, V, 215 İbn Seyyidi'n-Nâs, O'nun dört umre yaptığını kabul etmektedir Müş*riklerin Hudeybiye'de engellediği umreyi de hesaba katmaktadır İbn Kesîr d aynı görüştedir


[32] Mekke ile Taif arasında bir suyun adı olan bu kelimeyi, hadisçilerGi'irrâne diye okumuşlar*dır Edebiyatçılar ise bu okunuşu yanlış bularak Ci'râne diye okumuşlardır


[33] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 51-52


[34] Rasülullah (sas)'ın gazveleri hakkında bkz Vakıdî, II, 8; İbn Habîb, 110-125; İbnu'l-Cev-zî, Teikthu''l-Fuhûm, 22-36 fonu'I-Kayyim, Zâdu'l-Me'âd, I, 66; Ebû Nu'aym (Delâ-ılu'n-Nühüvve, 173); îbn Kesîr, V, 2!6'da, bu yazarların her biri gazveler için bağımsız bir liste aktarmışlardır Diğer siyer kitapları ise onları detaylı bir şekilde anlatmışlardır Bu gaz*velerin sıralanışı ve ondan sonraki konu olan Rasûlullah'in Gönderdiği Seriyyelerîn gönde*riliş sıralanışında olduğu gibi çok ihtilaf vardır Siyer ehlinden, İbn Hazm'ın tercih etliği sı*ralanışa en yakın sıralama İbn Hişâm'ındır Şu da var ki İbn Hişâm, Uşeyre Gazvesi'ni dör*düncü sırada göstermiştir İbn Hazm ise, İbn Habîb'in yaptığı gibi onu Üçüncü sırada göster*miştir, jbn Hişâm, gazvelerin sayısını 27 olarak; İbn Hazm ise 25 olarak kabul eder


[35] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 52-53


[36] Rasûlullah (sas}'ın gönderdiği seriyyeier hakkında bkz Vahdî, 2-8; el-Muhabber, 116; Ensâbıt'l-Eşmf, c I, vrk, 179-186; Telkîhu'l- Fuhûm, 22-36; Zâdu'i-Me'âd, I, 66


[37] Yakut'un dediğine göre (III, 25), "mere" kelimesi kadın anlamında olan "mer'e" kelimesi nin basitleştirilmiş/hafiflcşlirilmiş şekildir


[38] İbn Sa'd (l/U, 24)'de şöyle der: "EI-Karde, Necid bölgesinde Rabaze ile Gamre arasında bu*lunan dağlık bir bir yerin adıdır"


[39] Zu'1-Kassa, Medine'den 24 mil uzaklıkta olan bir yerdir (İbn Sa'd, I/II, 61; el-İmtâ', s 264)


[40] Ei-Ğamre, İbn Hişâm, Yâkût ve İbnu'l-Fakih'in de zikrettiği gibi, bu kelimenin sonunda t harfi vardır Ğamre, Necİd yolu üzerinde bulunan, Medine'ye bağlı bir yerdir Makrızî, bu kelimenin sonundaki t harfini silmiştir (s 264); İbn Sa'd, Ukkâşe b Mihsan'ın biyografisi*ni anlatırken (II/I, 61), "Rasûlullah (sas) onu Gamr'e, talihli Gamr'e gönderdi Gamr, Feyd'den iki gece uzaklıkta, Benî Esed'e ait bir suyun adıdır" Demektedir


[41] Katan Feyd bölgesinde bir dağdır Necid'de bulunan bu dağda, Benî Esed b Huzeyme'ye ait bir su bulunmakladır


[42] İbn Hişâm, IV, 260; el-İmtâ', 256'da, Kuretâ, Benî Bekr b Kilâb'dandır, denilmiştir


[43] İbn Hİşâm, IV, 260; Vakıdî, s 5; İbn Sa'd, II/I, 62 ve Yakut'ta da yazıldığı gibi doğrusu eİ-Hemûm'dur


[44] Hisma, Eyle ve İsrâîl Oğulları Tİlı'inin kenarı ile Benî Uzre toprakları arasında olan dağ ve yerin adıdır


[45] Asıl nüshada el-Tarak şeklinde yazılıdır Vakıdî, 5; İbn Sa'd, II, 63; el-Imta', 266 ve Yakut'a göre düzeltildi Vakıdî der ki: "Et-Taraf, Mcdîne'dcn otuz altı mü uzaklıkladır" demektedir Makrızî ise, bu yerin Irak yolu üzerinde Nahl bölgesinde olduğunu bu ifadeye eklemiştir


[46] El-İmta (s 413)'da, Ebû Âmir'in, Ebû Musa'nın kardeşi olduğu belirtilmiştir Rasûlullah (şas), onu Evtas'a Huneyn'in hemen akabinde göndermiştir


[47] İbn Hişam, Vakidi ve el İmta’da bu isim Süfyan b Halid olarak geçmektedir


[48] Bu ilâve, İbn Hişâm, VI, 271; İbn Sa'd, II, 91; el-İmtâ', 334'e bakılarak yapılmıştır


[49] Cuheyne kabilesinin el-Hurak kolu: Benî Humeys b Artır b Sa'lebe b Muvaddıa'dir (Bkz el-Cemhara, s 417)


[50] Asıl nüshada Vakam'dır İbn Hişâm, IV, 275; İbn Sa'd, I/II, 96; et-İmtâ', s 356'ya göre düzel*tildi İbn Sa'd, îbn Seyyidi'n-Nâs, II, 161 ve el-Imtâ'm her birinde bu seriyye, Katâde b Rib'î seriyyesi olarak adlandırılmıştır Seriyyenin kendi durumu ile ilgili bir ihtilaf yoktur İhtilaf sa*dece seriyyeye kimin başkanlık ettiği konusunda olmuştur İbn Hişâm buna îbn Ebî Hadred se*riyyesi demiştir Ebû Katâde'yi de bu seriyye ile birlikte çıkan biri olarak zikretmiştir


[51] Siyer kitaplarında bu seriyye "Hibt Gazvesi" olarak adlandırılmıştır Zira Müslümanlar "Hıbt" denilen bir çeşit ağacın yapraklarından yemişlerdi (Bkz İbn Sa'd, I/II, 95; İbn Sey*yidi'n-Nâs, H, 158, el-İmta, 354)


[52] İbn Hişâm (IV, 282), Amr b Ümeyye'nin seriyyesinden söz ederken, bu seriyyenin İbn İs-hâk'in zikrettiği seriyyelerden olmadığına; İbn Hişâm'ın bunu ilave ettiğine işaret etmektedir


[53] Asıl nüshada Ebû Ukayl olarak geçmekledir ki yanlıştır


[54] Asıl nüshada "Câbir b Halef" geçmektedir Bu yanlıştır, En azında Kürz'ün soyundan ba*basının adı silinip kaybolmuştur


[55] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 53-56


[56] Rasûlullah (sas)'m vasıfları hakkında bkz İbn Sa'd, I/II, 120; Müsnedu'1-İmam Ahmed b Hanbel, thk Ahmed Muhammed Şâkir, (684, 744, 746, 796, 944, 946, 947, 1053, 1122, 1299, 1300) nolu hadislere, et-Tirmizî, eş-Şemâil, şerheden Ali ei-Kârî, c I, s 8-67; Tehzî*bu İbnAsâkir, 1, 314; İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 323; Tarîhu'ı-Zehebî, I, 243; Tehzîbu'n-Neve-vf, I, 25; İbn Hazm'ın burada zikrettiği bazı vasıflar, Enes'den rivayet olunan hadisten (bkz İbn Sa'd, I/II, 123) ve Müsned'deki numaralarına işaret ettiğimiz Ali b EbîTâlib'in rivayet ettiği hadisten alınmıştır İsimleri konusunda İse bkz İbn Sa'd, I/I, 64; et-Taberî, III, 185; İbn Asâkir, I, 73; Telkîhu'l-Fuhûm, s 6; Zâdu'i-Me'âd, s 38; Târthu'z-Zehebt, I, 24; Târî-hu'l-Hamis, I, 206; Tehzîbu'n-Nevevf, I, 22; İbn Sa'd onun isimlerine el-Hatem/el-Hâlim ve Rasûlu'r-rahme (rahmet elçisi) adlarını da eklemiştir,


[57] Bkz İbn Sa'd, I/II, 135, Rasûlullah (sas)'m yaşlılığından söz etliği yer


[58] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 57


[59] Bu bölümün sıralaması, eİ~Muhabber, (s I25)'den bazı yönlerden farklıdır Belâzurî'nin, Fuiûhu'l-Buldûn adlı eserinin değişik yerlerinde, Rasûiullah'ın emirlerinin adlan zikredil*mektedir Aynı yazarın, Ensâbu' l~Eşrâf, I, 255-256'da emirler ile ilgili Özel bir bölüm var*dır Yine bkz Zâdu'l-Me'âd, I, 64


[60] El-Muhabber (s 126)’de buna ek olarak, ZiyadIn aynı zamanda Hadramevt’in zekâtını da toplamaya memur olduğu kaydedilmektedir


[61] Ebû Süfyân'ıAmrb Hazin 'dan sonra Necrân'a vali olarak tayin etti (bkz Futûhu' I-Buldân, s76)


[62] Kura Urayne hakkında bkz Kitâbu'I-Emvâl, nr, 23


[63] Belâzurî {Fıuûh, s 88), ilk önce el-Alâ'nın daha sonra ise Eban b Sa'îd'in Bahreyn'e vali olarak atarrdığı görüşünü benimsemiştir


[64] Asıl nüshada, Arfec b Amr b Zeyd şeklindedir Bu yanlıştır îbn Sa'd ve diğer eserlere gö*re düzeltme yapılmıştır


[65] İbn Sa'd (I/VI, 146), Mahmiye b, Cez'in, Muraysı' günü humusu ve Müslümanların payının paylaşımı için görevlendirildiğini zikretmektedir Bunun yanında genel olarak bütün humus*ların ona havale edildiği görüşünü destekleyen başka bir rivayet de geçmektedir


[66] İbn Hazm bu şekilde bildirmektedir İbn Habîb İse, Muaykıb'ın ganimetleri taksim edilmesi görevine tayin edildiğini bildirmektedir Muaykıb'ın biyografisi için bkzİbn Sa'd, (1/IV, 86)


[67] İbn Sa'd, I/IV, İ57; ei-İstiab ve Usdu'i-Ğâbe'de, Amr b Abese'nin biyografisi bulunmak*tadır Ahmed b Hanbel, Müsned, IV, ] 11-115, 385-388'de de bulunmaktadır Ne var ki zik*redilen eserlerde, onun câhiliye döneminde Rasûlullah'ın arkadaşı olduğuna dair bir bilgi yok Şu da var ki Amr b Abese, İslâm'a ilk girenler arasındadır Öyle ki İslâm'a giren dör*düncü kişi olduğunu söylüyordu


[68] İbn Sa'd ve Usdu'l-Ğâbe'de, İyad b Hamad; Lisânıı'l-Arab ve el-İsâbe'âc ise İyad b H> mâr diye yazılıdır Bu zâtın adlandırılması konusundaki açıklamasında İbn Hacer: "Babası meşhur olan hayvandır Böyle bir adın kimseye verilemeyeceğini sanan bazı itirazcı fakihler bu kelimeyi yanlış telaffuz edip yazmışlardır" demektedir


[69] Kitabın asıl metninde silinip kaybolmuştur


[70] EI-îsâbe'de bulunan biyografisinde: "Dehhâk, kılıcını kuşanıp Rasûlullah (sas)'ın baş


ucunda beklemekle idi" denilmektedir Rasûlullah (sas)'ın huzurunda baş kesenler için


bkz Telkîhu'l-Fuhûm (s 38); Zâdu't-Me'âd, I, 63


[71] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 58-59


[72] Kâtiblerin İsimlen ile ilgili olarak bkz Ensâbu''l-Eşrâf, I, 256; Futûhu''I—Buldan, 478; el-Cehşiyarî, s 12; Telkîhu'l-Fuhûm, 37; Zâdu'İ-Me'âd, I, 59; Tehzîbu'n-Nevevî, I, 29; İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 315; burada onların sayıları çoktur Et-Terâtîbu''l-İdariyye (I, 114) adlı eserin yazarı, İbn Asâkir'den alıntı yaparak, onların Târîhu Dımaşkak sayılarının yir*mi üç olduğunu belirtmektedir Behcetu'l-Mecâlis adlı eserde, onların sayıları yirmi beşe kadar ulaşmıştır Yine bkz ei-İstîab, Zeyd b Sabit biyografisi


[73] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 60


[74] Rasûlullah (sas)'ın müezzinleri, muhafızları, şâirleri ve hatipleri gibi çeşitli konulardan bahseden bu bölüm için bkz Zâdıt'l-Me'âd (I, 63-66); Teikthu'l-Fuhûm, 38


[75] Rasûlullah (sas)'ın müezzinleri, muhafızları, şâirleri ve hatipleri gibi çeşitli konulardan bahseden bu bölüm için bkz Zâdıt'l-Me'âd (I, 63-66); Teikthu'l-Fuhûm, 38


[76] Burada yazılanlar el-Cemhara (s 161 )'dekiler ile uyum içerisindedir Usdu'l-Ğâbe''de ise bu ad Adiyy olarak geçmektedir


[77]Nevevi de bu adı bu şekilde bu şekilde kaydetmiştir(I,264) Bu zatın adı Nafi’dir Bundan başka değişik isimlerde söylenmiştir Beyâda Oğullarının kölesi idi Biyografisi için bkz Usdu’l-Gabe; yine bkz İbn Sa’d, “Rasullah’ın kan aldırması” bölümü (I/II, 143)


[78] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 60-61


[79] Elçileri için bkz İbn Hişâm, IV, 254; İbn Sa'd, I/II, 15; el-Muhabber, s 75; îbn Seyyidi'n-Nâs, H, 260-270; İbn Kesîr, IV, 262; d4mta 307; Tehztbu'n-Nevevî, I, 30


[80] İbn Sa'd, I/Iİ, 18 ve İbn Seyyİdu'n-Nâs'da Ceyfer ve Abd diye yazıldın


[81] Kitabın asıl metninde Amr b Amir olarak yazılmıştır Düzelti İbn Hişâm'a göre yapıldı


[82] îbn Hişâm'da Abdu Kcİâİ eİ-Hİmyerî şeklinde kaydedilmiştir


[83] Kitabın ası] metninde burası boşluktur Bu fazlalık rical kitaplarına göre yapılmışın" Adına "Hâbû" da denilen "Me'bûr", Mâriye'nin yakınlarından, iğdiş_edilmiş bir Kıbtî'dir Mu-kavkıs, onu Hz Peygamber'e hediye etti (el-/sâbe ve Usdul-Gâbe)


[84] Daha detaylı bilgi için bkz İbn Sa'd, I/II, 15-38


İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 61-63


[85] Bu konu için bkz el-Muhib eî-Taberî, e's-Simtu's-Semîn; Rasûlullah (sas)'ın hanımları*nın biyografileri için bkz İbn Sa'd, VIII, s 35 vd; Yine bkz İbn Hişâm, IV, 293; el-Mu-habber, s 77; İbn Asâkir, I, 292; Telkîhu'l-Fuhüm, s 9; Zadu'l-Me'âd, I, 51; Tehzî-bu'n-Nevevf, I, 27; îbn Seyyidi'n-Nâs, II, 300; îbn Kesîr V, 291


[86] El-Mevâhibu’l-Ledünniyye (I, 75)’de Haticenin hicretten bir yıl önce vefat ettiği yazılıdır İbni Hazm’ın kendisi başke bir yerede bu görüşü söylemiş ve bu konuda icma olduğunu idda etmiştir Oysa bu görüş, burada belirttiği görüşe aykırıdır Belkide çoğu zaman olduğu gibi bu konuda da yanlışını düzeltmiş olabilir


[87] İbn Sa'd ve İbn Hişâm'da da aynı bu şekilde geçmektedir Fakat el-Cemhara, s133; Nese-bu Kureyş, s 22; el-Muhabber, s 79; eî-lsâbe adlı eserlerde İse Âiz olarak geçmekledir Ebû Zer el-Huşenî, bu iki isim arasındaki fark için çok dakik bir ayırımda bulunmuş ve de*miştir ki: "Ömerb Mahzûm'un soyundan olanlara Âbid; İmrân b Mahzûm'un soyundan olanlara ise Aiz denilir"


[88] İbn Hişâm da aynı bu şekilde belirtmiştir Yani Ebû Hâle, Hatice'nin Atik b Abid'den son*raki eşidir İbn Abdilberr ise, onun ilk eşinin Ebû Hâle, ondan sonrakinin de Afîk olduğu görüşünü benimsemiş ve çoğunluğun benimsediği görüş olduğunu söylemiştir İbn Sa'd ve el-Muhabber'm yazarı da aynı görüşü belirtmişlerdir


[89] Kitabın asıl metninde, en-Nebbâş yerine el-Abbâs yazılıdır Düzelti el-Cemhara s İ99; el-İsâ-bc (Hatîce'nin biyografisi) ve (Hind b Ebî Hâle biyografisi, VI, 293-294) göre yapılmıştır


[90] Kitabın asıl metninde, Cerve yerine Surad yazılıdır Düzelti el-Cemhara (199); d-Muhah-ber (78); Mekâlilut-Tâlibiyyîn (48) ve en-Nekâid (438) adlı eserlere göre yapılmıştır


[91] İbn Hazm, el-Cemhara adlı eserinde, Hasan'ın dayısı Hind'den Rasûlullah (sas)'in vasıf*larını rivayet ettiğini belirtmiştir Bu konudaki hadisini et-Tirmizî, e§-Şemâiî (I, 38 vd Şerhu Al iyyu' I-Kârî'den)'de yine el-Beğevî, et-Teberânî ve diğerleri rivâyel etmişlerdir Nitekim Hafız |îbn HacerJ e!-İsâbe, (VI, 294)"de bu rivayeti zikretmiştir


[92] Adının Huzeyfe olduğu Mus'âb ez-Zübeyrî, Nesebu Kurevş (s 300)'dekiler ile uyum içe-


risindedir İbn Sa'd, (VIII, 60) "Ümmü Seleme" nin biyografisinde ise adının Süheyl oldu*ğu belirtilmiştir El-Hâfız, el-îsâbe'd& iki görüşü de zikretmiştir Ebû Ümeyye'nin "Za-du'r-rekb" (kervan azığı) lakabını aldığı konusunda görüş birliği vardır


[93] İbn Hişâm, Dürre'yi zikretmemiş onun yerine Rukayya'yı zikretmiştir (bkz IV, 294)


[94] El-Hatib, Tûvîhu Bağdûd'&d, ez-Ziyadî'nin biyografisini yazmış Et-Taberî, h 241 yılı olaylarını anlatırken, onun el-Mutevekkil'in halifeliği döneminde doğu kadılığına atandı*ğını belirtmektedir Vakıdî'yi dinlemiş olan ez-Ziyâdî'nin iyi bir tarih kitabı vardır


[95] Güvenilir, âlim, muttakî olan bu zâtın adı Ebû Bekir b Züheyrb Harb b Şeddâd'dir İnsanla*rın önemli günlerinden ve edebiyat öncülerinden haberdar biriydi Tarih ilmi sahasında müs*takil eserler yazmıştır El-Halib: "Onun tarihinden daha çok yararlı bir tarih bilmiyorum An*lattığını mükemmel anlatırdı" demiştir H 205 yılında doğmuş 299 yılında vefat etmiştir


[96] Hicaz takibi Ebû Muhammed Atâ b Ebî Rebah olması muhtemeldir O ve Mucâhid, Mek*ke'de fetvaları ile temayüz etmişlerdi H 114 yılında vefat etmiştir, (bkz İbn Sa'd, V, 344)


[97] Hem İbn Sa'd (VIII, 81) hem de İbnu'1-Esîr (Usdu'I-Ğâhe), Zeyneb'in H 20 yılında vefat ettiğini belirtmişlerdir Bu onun, Ömer'in halifeliğinin ilk günlerinde değü, son günlerinde vefat ettiğini gösteriyor Fakat onun Rasûlullah'dan sonra ilk ölen hanımı olduğu konusun*da ihtilaf yoktur


[98] Bu adın Abid mi yoksa Aiz mi olduğu konusunda kaynaklar arasındaki ihtilaflara daha ön*ce değinmiştik


[99] Kitabın asıl metninde Hazîme olarak geçer El-Cemhara (228), Nesebu Kureyş (16) ve el-İmtâ' (195)'a göre yukarıda bu ad Cezîme olarak düzeltilmiştir


[100] İbn Hazm'ın, "Cuveyriyye daha önce Abdullah b Cahş ile evli idi" sözü, İbn Hişâm (IV, 296)'da yer alan vees-Sımt adlı eserin yazarının belirttiği (s 117) ifadeler ile uyum için*dedir İbn Sa'd, el-İmtâ' adlı eserin yazan, el-Muhib et-Taberî ve İbn Seyyidi'n-Nâs ise, onun daha önce kendisine İbn Ebî Dirâr b Habîb denilen amcası oğullarından bir kişi ile evli olduğunu belirtmişlerdir İbn Sa'd'ın belirttiği diğer bir rivayete göre ise, evli olduğu kişinin adı Safvân b Mâlİk'tir Usdu'l-Ğâhe ve ibn Seyyidi'n-Nâs'da zikredilen bir riva*yette ise, bu kişinin Mesâfi' b Safvân olduğu yazılıdır


[101] İbn Sa'd, V, 85


[102] İbn Hacer, cl-İsâbe'de: "Adının Hind olduğu söylenmiştir Doğrusu Ramle'dir" demekledir


[103] İbn Hazm'ın ifadelerinin bağlamında, Ümmü Habîbe Habeşistan'dayken, RasûSullah'ın onunla evlendiği anlaşılmakladır Katâde'nin bir rivayetinde ise, Rasûİullah onunla ancak o Medîne'ye geldikten sonra evlendi denilmekledir, ibn Hacer, el-İsâbe'de: "Katâde'nin zikrettiği rivayet, İbn Hazm'ın İddiasını reddetmektedir" demektedir Bununla birlikle da*ha sonra İbn Hacer: "Ümmü Habîbe'nİn Habeşistan'da bulunduğu sırada, Hz Peygamber'in kendisi ile evlendiği konusunda görüş birliğine (icmâ') varılmıştır" demekledir İbn Hazm'ın görüşü, bu icmâ' dan soyutlanmadığına göre, Katâde'nin rivayeti nasıl olur da İbn Hazm'ın İddiasını reddedebilir?


[104] Kitabın asıl metninde Fahas diye yazılıdır Et-Taberî (I, 198) ve et-Cemhara (469)'ye gö*re düzeltilmiştir Tevrat'ta (111/17) ise Kahat olarak geçmekledir


[105] Vakıdî'nin bu rivayeti için bkz İbıı Sa'd, VIII, 92 İbn Sa'd, onun H 52'de vefat ettiğine dair başka bir rivayet daha zikretmektedir


[106] E!-İsâbe'de de Herm olarak geçmektedir İbn Sa'd, VIII, 94 ve Usdu'l-Ğâbe'de Hezm di*ye yazılıdır


[107] Şerif, Mekke'den on mil uzaklıkta bir vadidir


[108] Bu zât, Şebâb (genç) lakaplı tarih ve tabakât yazarı Halife b Hayyât el-Hâfız el-Basrî'dir H 240 yılında vefat etmiştir {Biyografisi için bkz Tehzîbu d-Tehzîb ve İbn İmâd, Şezerû-tu'z-Zeheb) İbn Hazm'ın ve İbn Asâkir (I, 308)'in ondan alıntı yaptıkları zât budur


[109] Yüce Allah'ın şu sözüdür: "Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiretyurdunu diliyorsanız, bi*lin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükâfat hazırlamıştır Ey Peygam*ber hanımları! Sizden kim açık bir hayâsızlık yaparsa, onun azabı iki katma çıkarılır Bu, Allah'a göre kolaydır" (Ahzâb: 29-30)


[110] Bkz Sahîhu'l-Buharî, VII, 24


[111] Aynı eser


[112] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 63-67


[113] Bu konuda bkz, İbn Hişâm, I, 202; İbn Sa'd, î/l, 85; Tehıîbu İbn Asâkiı; 1,292; Telkîhu'1-Fu-hûm, s 15; Zâdu'l-Me'âd, 1,49; İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 288; İbn Kesîr, V, 306; Târîhu'l-Ha-mîs, I, 272; Tehzîbu'n-Ncvevî, I, 26; Özellikle kız çocukları için el-Muhabber yazarının (s 52)'de ve el-Muhib'in, es-Simtu's-Semîn (146-l66)'da belirttiklerine bakınız


[114] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 68


[115] İbn Sa'd ve İbn Seyyidi'n-Nâs onun on altı ay yaşadığını belirtmişlerdir


[116] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 68


[117] Ebû'l-Asî'nin adı konusunda çok ihtilaf vardır Belâzurî, onun adının Lakit olduğu görüşü*nü tercih etmiştir İbn Abdilberr, onun adının Heşîm ya da Müheşşim olduğunu rivayet et*miştir Ebû Nu'aym, bu adın Yâsir olduğunu söylemiştir İbn Hacer: "Bu adın (Yâsir), Ka*sım'm değiştirilmiş biçimi olduğunu sanıyorum" demiştir


[118] H 8 yılında Zeyneb'in vefat ettiğine dair, İbn Asâkir (I, 296)'in İbn Hazm'den yapmış ol*duğu alıntıya bakınız Burada Zeyneb'in vefat talihini Halife'den alıntı yaptığı gibi kesin belirlemiyor O halde İbn Asâkir, İbn Hazm'ın bu konudaki görüşünü onun başka bir kita*bından alıntılamış olabilir


[119] Es-Simtu's-Semîn (s 16İ)'de onun altı yaşında vefat ettiği belirtilmektedir İbn Hazm, yu*karıda Abdullah'ın dört yaşında öldüğünü söylerken yanılmış olabilir


[120] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 68-69


[121] Rasûlullah (sas)'ın ahlâkı hakkında bkz İbn Sa'd, I/I, 89 ve sonrası Tehzîbu ibn Asâkir, I, 338; Delâilu'n-Nubuvve, s 56; İbn Seyyidi'n-Nûs, II, 329; Târîhu'İ-Hamîs, I, 207; Tek-zîbu'n-Nevevî, I, 31; Târîhu'z-Zehebî, I, 259-275


[122] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 70-72


[123] İbn Hişâm, I, 251; İbn Sa'd, I/I, 129; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 80; İbn Kesîr, II, 306; Tâ-rîhu'z-Zehebî, I, 67; el-Imtâ', s i 2; Târîhu'l-Hamîs, I, 280


[124] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 73


[125] İslâm'a ilk girenler hakkında bkz İbn Hişâm, f, 257; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 91; İbn Kesîr, III, 37; el-Imtâ', s 15; Târîhu'l-Hamîs, II, 286


[126] İbıı Hazm onun nesebini belirtmediğinden, nüshayı yazan kâtib, kitabın kenarında şöyle bir nol yazmıştır: Onun nesebinin yazılması gerekir Onun nesebi, müellifin el-Cemhara'da belirttiği gibi şu şekildedir: Amr b Abese b Munkız [b Âmir] b Hâlid b Huzeyfe b Amr b Halef b Mazin b Mâlik b Salebe b Bense [b Selim] b Mansûr b îkrime b Hasafe b Kays b Aylan b Mudar b Nizâr b Ma'd b Adnan İbn Hazm, bu kitabın önceki sayfala*rında, onun Rasûlullah'm câhiüye dönemi arkadaşı olduğunu belirtmişti


Nâsihin, kitabın ası! nüshasının kenarına not olarak yazdığı bu neseb, İbn Hazm'ın el-Cemhara (s 252) ile (s 248~252)'deki neseb şeceresine bakılarak oraya not olarak alın*mıştır Ne var ki notu yazan kâtib, bazı hatalar yapmıştır "Munkiz" kelimesinin yerine "Munkil" yazmıştır Soy s il sitesindeki Munkiz'den sonra [b Âmir]'İ fazla yazmış; Behse ve Mansûr arasındaki [b SelîmJ'i İse eksik bırakıp yazmamış Ayrıca bu zâtın soyu hakkın*da farklı görüşler bulunmaktadır Bkz İbn Sa'd, (IV/I, 157-160), (VII/II, 125-126); el-İsâ-be, (V, 5-6); Hakim, el-Mustedrek, (III, 616-617)


[127] İbn Hişâm'da Uheyb olarak geçer


[128] İbn Hazm Hâlid b Sa'd'ı, onun üçüncü ya da dördüncü veya beşinci olarak Müslüman ol*duğunu söyleyen rivayetlere dayandırarak, onu ilk Müslüman olanlardan kabul etmiştir İbn Hİşâm ise, onu daha sonra Müslüman olanlardan kabul etmiştir (Bkz I, 277)


[129] İbn Hazm, Osman b Maz'ûn'un kardeşlerinden sadece Abdullah ve Kudâme'yi yani iki ki*şiyi ilk Müslümanlardan saymıştır Ne var ki İbn Hazm'ın çoğul formu ile "kardeşleri" de*mesi, es-Sâib'in de ilk Müslüman olanlardan olmasını gerektiriyor İbn Hazm, dört karde*şi de el-Cemhara (s 152)'da zikretmiş ve onlar için şöyle demiştir: Bedir'e katılan ilk mu*hacirlerdir Sahâbe'nin ileri gelen! eri ildendirler AUah hepsinden razı olsun


[130] Bkz Musnedu't-Tayâîısî(nx 234); el-İnıâm Ahmed, Musned, şerheden Ahrned Muhammed Şâkir, (nr 1648) Sa'îd b Zeyd hadisi, (nr 5369) Abdullah b Ömerb Haitâb hadisi; eî-İsâ-be (III, 3 l-32)'deki "Zeyd b Amr b Nufeyl" biyografisi


[131] Kitabın asıl metninde Kar olarak geçmektedir Ama, ei-Cemham, 186 ve ef-fstîab'dsi Far olarak yazılmıştır


[132] İbn Hişâm'da bu ad Subey'; ef-Cemhara'da ise burada geçtiği gibi Yusey' olarak geçmektedir


[133] El-Cemhara, 156'da, Sa'd b Sehm olarak yazılıdır


[134] Köşeli parantez içindekiler asıl nüshadan silinmiştir


[135] Asıl nüshanın ek açıklamasında onun adı Fâtıma olduğu yazılmıştır


[136] El-Cemhara, 152'ye bakılarak eklenmiştir


[137] El~Cemhara, 148'e bakılarak eklenmiştir Müellifin burada belirttiği neseb ile el~Cemha-/■tf'daki neseb hemen hemen aynıdır Sadece Abdullah yerine Abdumenâf yazılıdır Diğer*lerinin görüşüne aykırı da olsa, biz yazarın bu neseb konusundaki rivayetini koruduk El-İstfah ve es-Sülıeylî'nin eserinde: İbn Abdillah b Esîd b Abdi Avf şeklinde yazılıdır El-Huşenî (I, 80) ise, onu düzeltmiştir "Nu'aym en-Nehhâm"ın adı ve niçin ona bu adın verildiği konusunda yeterli bir tahkik için bkz el-Musned, şerheden Ahmed Muhammed Şâkir, 5720 nolu hadisin şerhi


[138] Asıl nüshada Subey' diye yazılıdır El-Huşenî İse, bu adın doğru olanı Yusey' şeklindedir demektedir


[139] Asıl nüshada Hıs'ame'dir Huşenî, bu adın Ci'seme olduğunu belirtmiştir


[140] Tâcu'l-Arûs (IX, 106)'da da belirtildiği gibi bu isim Muheşşim biçiminde okunmaktadır Gerek burada gerekse el-Cemhara'da, İbn Hazm, Ebû Huzeyfe b Utbe diye anılan bu zâ*tın adının Muheşşim olduğuna karar vermiştir İbn Hişâm es-Sîre (Avrupa baskısı, s 165)'de; İbnu'1-Esîr, Usâu'l-Ğâbe (IV, 425)'de aynı şekilde karar vermişlerdir Zehebîise, Târîhu'l-İsîâm (I, 364)'da: "Adı Muheşşim olduğu söylenmiştir" sözü ile yetinmiştir Bu zât künyesi ile meşhurdur İlk sahabilerdendir Her iki hicreti gerçekleştirmiş, Bedir ve on*dan sonraki bütün savaşlara katılmıştır H 12 yılında Yemâme'de şehid edilmiştir Hem es-Süheylî (I, 167), hem de el-Huşenî (I, 80), es-Sîre\m şerhinde, İbn Hişâm'ın bu adı anmasından sonra şu şekilde bir not yazmışlardır: "Soy bilginlerine göre bu bir hatadır Zi*ra Muheşşim, el-Muğîre b Abdillah b Amr b Mahzum'un iki oğlu olan Hâşim ve Heş-şâm'ın kardeşi Ebû Huzeyfe b el-Muğîre'nîn adıdır Soy bilginlerinin belirttiğine göre, Ebû Huzeyfe b Utbe'nin adı ise Kays'lir" İhtilaf konularında bir ismin bu şekilde belirtil*mesi uygun değildir İbn Sa'd et-Tabakâl (II1/I, 59) "Heşîm" diye adlandırmış; el-Hakim ise el-Musteârek (III, 223) adlı eserinde yine "Heşîm" adı üzerine karar kılmıştır Onun adı etrafındaki tartışmalar eskiye dayanır İbn Abdilberr, el-İstiâb (s 653)'da: "Onun adının Muheşşim olduğu söylenmektedir Heşîm veya Hâşim olduğuna dair de rivayetler vardır" der El-îsâhe (VII, 42)'de ise şöyle yazılıdır: "Onun adı Muheşşİm'dir Hâşim veya Kays olduğuna dair rivayetler vardır" El-Hâfız da, el-İsâbe (VI, 146)'de "Muheşşim" adını ya*zarken aynı şeyleri ifade etmiş ve künyeler ile ilgili başka bir yere göndermede bulunmuş*tur Bahsettiğimiz Ebû Huzeyfe b Utbe adındaki kişi, "Ebû Huzeyfe'nin azadlı kölesi Sa*lim" diye bilinen Sâiim'i oğul edinen kişidir Yine hakkında "büyüğü emzirmek" ile ilgili hadisin varİd olduğu kişidir Bkz Fethu'l-Bârî, V, 244 ve IX, 113-114; Müslim, Sahih, I, 415; Ebû Dâvûd, Sünen, (nr, 2061) es-Süheylî ve el-Huşenî'nin işaret ettikleri "Ebû Hu*zeyfe b el-Muğîre el-Mahzûmî"nin adı da Muheşşİm'dir Bu kişi câhİIiye döneminde ya*şamıştır İbn Hazm, el-Cemhara (s 135, 137)'de ondan söz etmiş ve oğîu "Hişâm b Ebî Huzeyfe'nin", Habeşistan'a hicret edenlerden olduğunu belirtmiştir İbn Hazm'jn belirttiği doğrudur


[141] Kitabın asıl nüshasında, Benî Sa'd'dan Giyere dîye yazılıdır El-Cemhara, el-İsti'âh ve Sî-retu ibn Hişâm''a (Cotencin baskısı) göre yukarıdaki düzeltme yapıldı


[142] Kitabın asıl nüshasında Bukeyr diye yazılıdır El-Cemhara, İbn Hişâm ve diğer eserlere gö*re yukarıda düzeltme yapıldı


[143] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 73-78


[144] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 78


[145] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 78


[146]Rasûlullah'ın düşmanları ve onunla alay edenler konusunda, bkz İbn Hişâm, I, 380; İbn Sa'd, l/l, 133; el-Muhabber, 157-158; Ensâbu'l-Eşrâf, I, 53-70: Delâilu'n-Nubuvve, 91; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 110; ei-İmtâ', 22


İbn Seyyidi'n-Nâs, bu bölümü Ebû Ömer b Abdilberr'in ed-Durerıı fî İhlisâri'l-Meğâzî ve's-Siyer adlı eserinden ahnlılamıştır İbnHazm'ın burada yazdığı ile Ebû Ömer'in bu ko*nudaki sözleri ve tertibi arasında büyük bir benzerlik bulunmakladır


[147] İbn Seyyİdi'n-Nâs, buraya onun kardeşi Abdullah b Ebî Ümeyye'yi de eklemiştir


[148] Kâtib, bu adın doğrusu Heşşâm'dır, şeklinde bir nol eklemiştir, Bu yanlıştır Kâtib, bu yan-hşlığa es-Süheylî'ııin eserinin kenarında yazdan es-Sîre nüshasına uyarak düşmüştür Doğru olanı yukarıda, el-Cemhara (s I54)'da ve Sîretu İbn Hişâm (Cotencin baskısı, I, )67)'da da belirtildiği gibi Hâşim'dir


[149] Asıl nüshada Enes diye yazılıdır El-Cemhara, 153; İbn Seyyidi'n-Nâs ve Usdu't-Gâhe'de-


ki Ebû Mahzura biyografisine bakılarak düzeltildi İbn Hişâm ise, Rasûlullah ile alay edip ona eziyet edenler arasında onun adını zikretmem iştir


[150] Asıl nüshada burası siliktir El-Cemhara, 153; İbn Seyyidi'n-Nâs ve Usdu'l-Ğâbe'ye gö*re tamamlandı


[151] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 78-80


[152] Paragrafın başından buraya kadar olan ibarenin yerine, İbn Seyyidi'n-Nâs'in da alıntıladı*ğı gibi Ebû Ömer b Abdilberr şöyle demiştir: "Müslümanlar Kureyş'in kâfirlerinden ve onların müttefiklerinden büyük Öiçüde eziyet, işkence ve musibet ile karşılaştılar Allah da onlara büyük bir sabır ihsan elti Çektikleri bu sıkıntıları Yüce Allah, âhirette onlara zahi*re yaptı Cennetteki derecelerini bu sıkıntılar sayesinde yükseltti"


[153] Asıi nüshada Ümmü Umeys olarak geçer İbn Hişâm, I, 340; Usdu'l-Ğâbe'ye göre düzelt*me yapıldı


[154] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 80-81


[155] Habeşistan hicreti için bkz İbn Hişâm, I, 344; İbn Sa'd, I/l, 136; Ensâbu'l-Eşrâf, I, 89 vd; Telkthu'I-Fuhûm, 209; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 115; Târîhu'z-Zehebî, I, 106; İbn Kesîr, III, 70; el-İmra, 20; Târihu' l-Hamîs, I, 288


[156] Kulzum, hem deniz hem de şehir adıdır Burada şehir anlamında kullanılmıştır Kulzum şehri Eyle ve Tûr'a yakın, Kizıldeniz sahilinde bulunmaktadır Bazen deniz bu şehre nîs-bet edilerek Kulzum denizi denilmektedir Bahrul-Kuİzum, Kizıldenİz'in bir diğer adıdır


[157] İbn Hişâm, 346 ve Usdu't-Ğâhe'de Muharriş olarak geçer


[158] İbn Sa'd'a göre bu isim ilave edilmiştir


[159] Asıl metinde Subey' b His'ame diye yazılıdır


[160] Usdu'1-Ğâbe ve İbn Hişâm'da Emmet olarak geçer


[161] Ebû Musa'nın Habeşistan'a hicret ettiğini belirtenlerden biri de İbn İshâk'tir (Bkz eg-Sî-re, 347)


[162] E!-Cemhara, 248'deki nesebi ile karşılaştırınız Burada belirtilen nesebi ile orada zikredi*len nesebi arasında ihtilaf vardır


[163] İsıîab ve İbn Hişâm'ın matbu olan bazı baskılarında aynen bu şekilde yazılıdır El-Huşenî, I, I07'de bu adın İbn Ebî Kebîr olduğunu söylemiştir Vehb adını ise, bu soy silsilesinde göstermemiştir Zira Vehb, Ebû Kebîr'in oğlu değil kardeşidir


[164] Eİ-Cemhara, 117 ve el-İstî'ab'da Harmele olarak geçer


[165] Asıl nüshada Kays olarak geçer İbn Hişâm, I, 347; İbn Sa'd, VIII, 209 ve el-Taberî'ye gö*re diizeitildi


[166] Ası! nüshada bu ad Sübey' b Hıs'ame şeklindedir


[167] Bu ilave, el-Cemhara ve İbn Sa'd, VIII, 196'ya göre yapıldı


[168] Asıl nüshada bu ad Sabura şeklindedir, ibn Sa'd, VIII, 196; Nesebu_Kureyş, 406; el-lsâbe, Abdullah b Ebî Veda'e biyografisi; es-Süheylî, II, 79 ve Usdu'l-Gâbe'ye göre düzeltildi


[169] Asıl nüshada bu ad Züheyr b Sevr şeklindedir Doğrusunu biz el-Cemhara, 412; cl-Huşe-nî, 1, 99 ve İbn Sa'd, l/III, 114'e bakarak tespit ettik


[170] Asıl nüshada bu ad Hezl şeklindedir El-Cemhara, 412ve İbn Sa'd, III/I, 114'e göre düzeltildi

Alıntı Yaparak Cevapla