Prof. Dr. Sinsi
|
Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
Benî Kurayza Gazvesi
Rasûlullah (s a s ), sabah olduğunda, birleşik orduların tamamen ayrıldıklarını gördü; bu nedenle hendeği terk edip evlerine döndüler ve silahlarını bıraktılar Bunun üzerine Cebrail (a s ), Benî Kurayza'ya karşı hemen savaşa çıkmaları konusunda Allah'ın emrini iletti Bu emir, öğleden sonra geldi O gün, Müslümanlardan bir grup Cebrail (a s )'i Dihye-tü'l-Kelbî (r a )'nin suretinde ipek örtülü bir katır üzerinde gördüler Daha sonra Dihye (r a ) de, onların yanına geldi
Bunun üzerine Rasûlullah (s a s ): "Beni Kurayza yurduna varmadıkça kimse ikindi namazı kılmasın " diye Müslümanlara savaşa çıkmaları için emir verdi Müslümanlar hemen yola çıktılar; ancak Benî Kurayza yurduna varmadan yolda ikindi namazı vakti sona ermek üzereydi Bunun üzerine Müslümanlardan bazıları: "Namazımızı kılalım, namazı geciktirmek için bize bir emir verilmedi " derken, diğer bir kısmı ise: "Biz Rasûlullah (s a s )'in emrettiği yerden başka bir yerde namaz kılmayacağız " diyerek ancak geceleyin ikindi namazını kılabildiler Durum Hz Peygamber (s a s )'e bildirildiğinde hiçbir tarafa gücenmedi, onları azarlamadı
Azarlama konusuna gelince, ancak günahı bilerek ve arzulayarak işleyen azarlanır Ama her kim iyi niyetle günahı yorumlarsa (her ne kadar yaptığı eylem doğru değilse de) azarlanamaz Yüce Allah biliyor ki, şayet biz o zaman orada olsaydık, Benî Kurayza'ya varmadıkça, aradan günler geçseydi bile ikindi namazını Benî Kurayza'nın dışında başka bir yerde kılmazdık Rasûlullah (s a s )'ın, o gün ikindi namazını Benî Kurayza'nın bulunduğu yere tehir etmesi ile, Müzdelife'de akşam namazını yatsı namazına tehir etmesi ve arife günü ikindi namazını öğle namazı vaktine alması arasında fark yoktur Bu konuda itaat farzdır
Rasûlullah (s a s ) sancağı Ali b Ebî Tâlib (r a )'e verdi; yerine İbn Ümmi Mektûm'u Medine'ye bıraktı Hz Peygamber (s a s ), Benî Kurayza kalesinin önünde konakladı Yahudiler, Müslümanlara duyuracak şekilde yüksek sesle Rasûlullah (s a s )'a sövüyorlardı Hz Ali (r a ), Hz Peygamber (s a s )'e rastladı; duyduğu kötü sözleri duymaması için, Yahudilere yaklaşmamasını istirham etti Rasûlullah (s a s ), Hz Ali'ye: "Eğer beni görselerdi, konuştuklarının hiç birini söyleyemezlerdi " dedi Yahudiler, Hz Peygamber (s a s )'i görünce hemen konuşmayı kestiler Rasûlullah (s a s ), Benî Kurayza'ya ait "Unâ" veya "Ennâ" diye anılan kuyunun yanında konakladı Hz Peygamber (s a s ), yirmi beş gün Benî Kurayza Yahudilerini kuşatma altında tuttu Reisleri olan Ka'b b Eşref onlara: "Ya Müslüman olmak, ya çoluk çocuklarını öldürdükten sonra Öldürülünceye kadar Rasûlullah (s a s ) ile savaşmak, ya da (kendi zannınca) Cumartesi günü Yahudiler savaşmaz dîye beklemedikleri bir anda Cumartesi gecesi Müslümanlara ani bir baskın düzenlemek " şeklinde üç seçenek teklif etti Ancak onlar hiç bir şıkkı kabul etmediler Evs'in müttefikleri oldukları için, Benî Kurayza, Rasûlullah (s a s )'a Benî Amr b, Avf'ten Lübâbe b Abdilmünzir'i, görüşmelerde bulunmak üzere kendilerine elçi olarak göndermesi için haber gönderdiler Bunun üzerine Rasûlullah (s a s ), Ebû Lübâbe'yi kendilerine elçi olarak gönderdi Oraya vardığında, erkek, kadın, çocuk herkes onun yanına geldi Ona: "Ey Ebû Lübâbe! Ne dersin, Muhammed'in şartını kabul edelim mi?" diye sordular Ebû Lübâbe: "Evet!" diyerek boynuna işaret etti ve bu hükmün onları boğazlamak olduğuna işaret etti Ebû Lübâbe, günah işlediğinin farkına vardı; hemen pişman oldu; derhal çıkarak, Rasûlullah (s a s )'a bile uğramadan doğru mescide giderek, kendini sütunlardan birine bağladı ve "Allah benim tövbemi kabul etmedikçe, bu yerimden ayrılmayacağım " dedi Ardından ne Benî Kurayza'nın toprağına ne de Allah'a ve Rasûlü'ne ihanet edilen hiç bir yere ebediyyen ayak basmayacağına dair Allah'a söz verdi Bu durumu Rasûlullah (s a s )'a bildirilince: "Eğer bana gelseydi, onun için af dilerdim; ancak o yaptığını yaptı Artık Allah onu affetmedikçe onu serbest bırakma konusunda yapabileceğim bir şey kalmadı " dedi Ebû Lübâbe hakkında Tevbe Sûresi nazil oldu Bunun üzerine Rasûlulîah (s a s ), onu bizzat kendi elleriyle çözmek üzere hemen yola çıktı Allah ondan razı olsun Namaz kılma dışında, Ebû Lübâbe'nin altı gün bir sütuna bağlı kaldığı söylenir
Benî Kurayza, Hz Peygamber (s a s )'in kendileri hakkında vereceği hükümle hükmetmesi için Sa'd b Mu'âz'm hüküm vermesine razı oldular Teslim oldukları gün, el-Kurayza ve en-Nadîr'in amca oğlu Hedl'in soyundan olan Sa'ye'nin Oğulları Sa'lebe ile Üseyd ve Esed b Ubeyd, Müslüman oldular
Benî Kurayza'nın, Rasûlullah (s a s ) ile olan antlaşmasını bozup, birleşik ordularla bir olarak Müslümanlara karşı savaşa girmelerine karşı çıkan Amr b Su'dâ el-Kurazî, gizlice Benî Kurayza kalesinden o gece çıktı ve kurtuldu; nereye gidip, nerede öldüğünden bir daha haber alınmadı Benî Kurayza, Rasûlullah (s a s )'ın hükmüne boyun eğip teslim olduğunda; Evs, Rasûlullah (s a s )'a gelerek: "Ey Allah'ın Rasûlü! Kardeşlerimiz Hazrec'in müttefikleri olan Beni Kaynuka Yahudileri hakkında istediğin hükmü verdin; bunlar da bizim müttefiklerimizdir " dediler Bunun üzerine Rasûlullah (s a s ), onlara: "Ey Evs topluluğu! Sizden birinin onlar hakkında hüküm vermesine razı olmaz mısınız?" diye sordu Onlar: "Razı oluruz, ey Allah'ın Rasûlü!" dediler Hz Peygamber (s a s ): "O taktirde bu iş Sa'd b Mu'âz'e düşer " dedi Rasûlullah (s a s ), daha yakından ilgilenmek ve sık ziyaret etme imkanı bulmak için, yaralı olan Sa'd b Mu'âz'ı, tedavi etmek üzere -hasta ve yaralıların tedavisiyle uğraşan ve çok iyi bir kadın olan- Rüfeyde el-Eslemiyye'nin görev yaptığı mescidde bulunan bir çadıra yerleştirmişti Rasûlullah (s a s ), Benî Kurayza hakkında hükmü vermek üzere, Sa'd b Mu'âz'm getirilmesini emretti Sa'd b Mu'âz, bir merkebe bindirilerek getirildi; yaslanması için ona deriden bir yastık hazırlandı Gelince, akrabaları onun etrafında toplanmaya başladı Ona: "Ey Ebû Amr! Müttefiklerine iyilikle muamelede bulun " dediler Bunun üzerine Sa'd, onlara: "Sa'd'ın, Allah için hiç bir kınayıcının kınamasına kulak asmayacağı vakit gelmiştir " dedi Onun yanında olanlardan bir kısmı, Abduleşhel Oğullarının mahallesine gittiklerinde; Benî Kurayza Yahudileri, öldürülmeme konusunda kendilerinden yardım isteyip feryad figân ettiler Sa'd gelince, Rasûlullah (s a s ), Müslümanlara: "Reisinize gidin!" dedi Bunun üzerine Müslümanlar, Sa'd'ın etrafında toplanarak, "Ey Ebû Amr! Rasûlullah (s a s ) seni müttefiklerin hakkında hüküm verme konusunda hakem kılmıştır " dediler Sa'd: "Onlar hakkında vereceğim hüküm konusunda, onu kabul edeceğinize dair bu yolda Allah'ın ahit ve mîsâkı üzerine hana söz veriyor musunuz?" diye onlara sordu Onlar da "Evet!" dediler Sa'd b Mu'âz, Rasûlullah (s a s )'a olan derin saygısından dolayı yüzünü başka tarafa çevirerek: "Şurada bulunan zât da, bu yolda vereceğim hükmü kabul buyuracağına dair bana, Allah'ın ahit ve mîsâkı üzerine söz veriyor mu?" diye gaib sîgasi ile sordu Rasûlullah (s a s ) da ona: "Evet!" dedi Sa'd: "Ben, onlar hakkında, erkeklerinin öldürülmesine, mallarının ganimet olarak paylaştırılmasına, kadın ve çocuklarının esir edilmesine hükmettim " dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s,a s ): "Muhakkak ki sen, yedi kat göğün sahibi olan Allah'ın hükmüne uygun olarak hüküm verdin " dedi
Hz Peygamber (s a s ), onların bugün Medine Pazarı olarak kullanılan yere getirilmelerini emretti Burada hendekler kazıldı Sonra Rasûlullah (s a s ), bu hendeklerde boyunlarının vurulmasını emretti O gün, mü'minlerin annesi Safiye (r a )'nin babası Huyey b Ahtab ve Ka'b b Esed de öldürüldü Sayıları altı yüz ile yedi yüz arasındaydı Kadınlardan sadece, Hallâd b Süveyd b es-Sâmıt (r a )'ın üzerine değirmen parçası atarak onu öldüren, Hakem b el-Kurazî'nin hanımı Bunâne öldürüldü Rasûlullah (s a s ), ustura tutunan (buluğ çağına eren), savaşacak yaşa gelmiş erkeklerin öldürülmesini, bu yaşa gelmeyenlerin bırakılmasını emretti
Rasûlullah (s a s ), Zebir b Bâtâ' ailesini, Sabit b Kays b eş-Şammâs'a bağışladı Serbest bırakılanlar arasında, Müslüman olup Hz Peygamber (s a s )'in sohbetlerinde bulunan Abdurrahman b ez-Zebîr de vardı
Aynı şekilde, Rifâ'a b Şemvîl el-Kurazî'yi de, Benî Neccâr'dan Kıbleteyn (iki kıbleli) Mescidi'nde namaz kılan Ümmü'l-Münzir Selmâ b Kays'a bağışladı Daha sonra Rifâ'a Müslüman oldu ve Hz Peygamber (s a s )'in sohbetinde bulundu Rifâ'a savaş gidecek yaşta değildi Atıyye el-Kurazî'nin de hayatı bağışlandı O da Müslüman oldu ve Hz Peygamber (s a s )'in sohbetlerinde bulundu
Rasûlullah (s a s ), Benî Kurayza Yahudilerinin malını Müslümanlar arasında paylaştırdı Süvarilere üç, piyadelere bir hisse verdi O zaman süvarilerin sayısı otuz altıydı
Esirlerden Benî Amr b Kurayza'nın hanımlarından biri olan Reyhâne b Amrb Hunâfe, Rasûlullah (s a s )'m hissesine düştü Rasûlullah (s a s ) vefat edene kadar zevcesi olarak yanında kaldı
Benî Kurayza fethi, hicrî dördüncü yılın Zilkade ayının sonu ve Zilhicce ayının başında gerçekleşti
Benî Kurayza zaferi sonuçlandığında, sâlih insan Sa'd b Mu'âz'ın duası kabul oldu Damarı patladı ve şehid oldu Allah ondan razı olsun O, arşı taşıyan meleklerin ruhunu taşıma şeref ve sevincine erişmelerinin bir göstergesi olarak, ölümü esnasında Arş-ı Rahmân'ın titrediği yüce bir zâttır
|