Prof. Dr. Sinsi
|
Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
Benî Mustalik Gazvesi
Sonra Rasûlullah (s a s ), Cemâzıyelâhır'ın bir kısmı, Receb ayı ve yılın kalan kısmını Medine'de geçirdikten sonra, hicrî altıncı yılın Şa'bân ayında, Huzâ'a kabilesinden Benî Mustalik'e karşı sefere çıktı Medîne'ye, yerine Ebû Zerr el-Gıfârî'yi vekil bıraktı Nümeyle b Abdillah el-Ley-sî'yi bıraktığı da rivayet edilir Rasûlullah (s a s ), Kudeyd'in sahil taraflarında bulunan el-Muraysî' denilen suyun başında gafil bir halde bulunan Benî Mustalik'e baskın düzenlendi Öldürülenler öldürüldü, kadın ve çocuklar esir alındı Esirler arasında, Benî Mustalik'in reisi el-Hâris b Ebî Dırâr'ın kızı Cuveyriye de bulunmaktaydı Cuveyriye, Sabit b Kays b Şemmâs'm hissesine düşmüştü Cuveyriye özgürlüğüne kavuşmak için Sabit ile belli bir meblağ üzerinde anlaştı Hz Peygamber (s a s ), o meblağı Cuveyriye'nin yerine Sâbit'e verdi ve onu âzâd edip onunla evlendi Bu gazvede Benî Leys b Bekr b Abdi Menât b Kinâne'den Hişâm b Subâbe el-Leysî yaralandı Ensârdan Ubâde b es-Sâmit'e, kabifesindan bir kişi onu düşman sanarak ateş etti
Hz Peygamber (s a s )'in bu gazveden geri dönüşünde, Abdullah b Ubeyy b Selûl, "Medîne'ye döndüğümüzde şerefli olanlar, zelil olanları oradan kesinlikle çıkaracak " dedi Bu problem, Ömer b Hattâb'ın ırgatı Cahcâh b Mes'ûd el-Gıfârî ile Benî Avf b el-Hazrec'in antlaşmalısı Sinan b Veber el-Cühenî arasında çıkan bir tartışma üzerine, el-Gıfâ-rî'nin, "Ey Muhacirler, yardıma koşun!"; buna karşın el-Cühenî'nin de, "Ey Ensâr, yardıma koşun!" demesi üzerine çıktı Zeyd b Erkânı, Abdullah b Ubeyy'in söylemiş olduğu sözü Rasûlullah (s a s )'a bildirince, bu konuda Allah katından Münâfikûn Sûresi nazil oldu
Abdullah b Abdillah b Ubeyy, babasıyla ilişkilerini kesti Rasûlullah (s a s )'a gelerek: "Ey Allah'ın Rasûlü! Allah'a yemin ederim ki, şerefli olan sizsiniz, rezil olan da odur Vallahi eğer istersen, sen onu Medine den çıkarırsın ey Allah'ın Rasûlü!" dedi Daha sonra Medine tarafında durarak, babasına: "Allah'a yemin ederim ki Rasûlullah (s a s ) girmene izin vermedikçe, sen şehre giremezsin; ancak o izin verdikten sonra girebilirsin," dedi
Abdullah b Abdillah, Rasûlullah (s a s )'a gelerek: "Ey Allah'ın Rasûlü! Duyduğuma göre babamın öldürülmesini istiyormuşsun Babamı öldürmek üzere, benden başkasına görev vermenden, dolayısıyla babamı öldürecek bu kişi ortalıkta dolaşınca kendimi tutamayıp kâfir olan babama karşılık bu mü'min kişiyi öldürüp cehenneme girmekten korkuyorum Ensâr bilir ki ben onların içinde babasına karşı en çok iyilik edeniyim Bununla birlikte ey Allah'ın Rasûlü! Eğer babamın öldürülmesini istiyorsan, bana emir buyurun, onun kellesini ben size getireyim " dedi Rasûlullah (s a s ), ona iyilikle konuştu ve babasına karşı kötülük yapmayı düşünmediğini bildirdi
Mıkyes b Subâbe, Müslüman olduğunu açıklayarak ve kardeşi Hişâm b Subâbe'nin diyetini istemek üzere Mekke'den gelmişti Bunun üzerine Rasûlullah (s a s ), diyeti alması için emir verdi; o da aldı Ancak daha sonra kardeşinin katilini öldürdü ve küfre dönerek Mekke'ye kaçtı Mekke'nin fethinde, Rasûlullah (s a s )'ın öldürülmelerini buyurduğu kişilerin arasında bulunanlardan birisi de odur
Benî Mustalik Savaşı'nda Müslümanların parolası, "Öldür! Öldür!" idi Müslümanlar, Rasûlullah (s a s )'ın Cüveyriye ile evlendiğini öğrendiklerinde, Hz Peygamber (s a s )'in hısımlığına saygı göstermek için ellerinde bulunan Benî Mustalik'li bütün esirleri serbest bıraktılar Bu sayede Cüveyriye'nin kavminden yüz aile serbest bırakıldı
Müslüman olmalarından iki yılı aşkın bir süre sonra, Rasûlullah (s a s ), Benî Mustalik'e el-Velîd b Ukbe b Ebî Mu'âyt'i zekât memuru olarak gönderdi Bunun üzerine Benî Mustalik'den olanlar kendisini karşılamak üzere yola çıktılar; onları bu şekilde gören zekât memuru korktu ve Rasûlullah (s a s )'a geri dönerek, Benî Mustalik'lilerin kendisini öldürmeye yeltendiklerini bildirdi Bunun üzerine bir kısım sahabe, onlara karşı savaşa çıkılması arzusunu dile getirdiler Bunun ardından Benî Mustalik'ten bir heyet gelerek, zekât memurunun kendilerine ulaşmadan geri dönüşünden hoşlanmadıklarını; ancak zekât memurunun sadece gelişine olan saygılarını ortaya koymak için, onu karşılamak üzere yola çıktıklarını belirttiler Bunun üzerine, "Ey inananlar! Size fâsık (yoldan çıkmış) bir adam haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın Yoksa bilmeyerek bir topuluğa sataşırsınız da sonra yaptığınıza pişman olursunuz " (49/Hucûrât) âyet-i kerîmesi nazil oldu
Benî Mustalik Gazvesi dönüşünde, iftiracılar (İfk ehli) ağızlarına geleni söylediler Bunun üzerine, -Allah kendisinden razı olsun- mü'minlerin annesi Hz Âişe (r a )'nin iffetli olduğu konusunda Yüce Allah katından vahiy nazil oldu
Sa'd b Mu'âz'ın, Sa'd b Ubâde ile bu konuda bir tartışmasının olduğu sahih kitaplardan bize rivayet olunmuştur Ancak bize göre bu bir yanılgıdır Zira Sa'd b Mu'âz'ın, Benî Kurayza fethinin hemen ardından vefat ettiği şüphe götürmez bir gerçektir Benî Kurayza fethi, hicretin 4 yılı Zilkade ayının sonunda meydana gelmişti Benî Mustalik Gazvesi ise, Sa'd'ın vefatından bir yıl sekiz ay sonra, hicretin 6 yılının Şa'bân ayında olmuştur Oysa Sa'd b Mu'âz ve Sa'd b Ubâde arasında meydana geldiği söylenen münakaşa, Benî Mustalik Gazvesi'nin ardından elli günü aşkın bir süre sonra meydana gelmiştir
İbn İshâk, Zührî'den, o da Ubeydullah b Abdillah ve diğerlerinden yaptığı rivayette, Sa'd b Ubâde'nin yaptığı ağız münâkaşasının Useyd b el-Hudayr'le meydana geldiğini zikreder Doğru olan da budur Allah'ın koruduğundan başka, hiç kimse hatadan uzak değildir
|