Yalnız Mesajı Göster

Asr-İ Saadet Öncesinde Mekke Toplumu

Eski 08-02-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Asr-İ Saadet Öncesinde Mekke Toplumu




III Ficar Savaşı

Hz Muhammed (sav) ondört, bazı rivayetlere göre onyedi yaşlarına gelince, Mekke'de Kinane ve Kays kabileleri arasında bir savaş oldu ki, bu savaş haram aylarda yapıldığından buna Ficar Savaşı denir Çünkü o zamanın âdetlerine göre haram aylarda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem,Receb) kan dökmek haramdı
Rivayetlere göre[70] Hz Peygamber de, amcası Ebu Talib'le birlikte bu savaşa katılmış, hatta onun bereketiyle,[71] Kinane Kabilesi Kays'ı yenmiştir Tarihçi Ya'kubi,[72] Hz Muhammed (sav)'in şöyle bir hadisini de nakleder: «Ben çocukken, amcam Ebu Talib'le Ficar savaşma katıldık» [73]

IVHilfu'1-Fudûl

Hz Peygamber yirmi yaşını aştıktan sonra Hilfu'l-Fudûl hadisesi olmuştur ki bu, Mekke'deki kabilelerin Abdullah b Cud'ân'ın evinde toplanarak yaptıkları antlaşmadır Bu antlaşma yapıldığı sıralarda, Kureyş, Mekke'ye gelen yabancılara zulmediyordu Hatta bazıları, gelen yabana tüccarın malını alıyor, ücretini vermiyordu Bu şekilde zulme uğrayan bir tüccar, dayanamayarak, yüksek sesle şiirler söyleyip, Kabe'nin gölgesinde kendisine haksızlık yapıldığını ilan etmiş ve Mekke ileri gelenlerine tesir etmek istemiştir Nitekim bunun neticesini de almış; ve Mekkeli-ler, yukarıda dediğimiz gibi, toplanarak, bundan böyle hiç kimseye zulme dilmeme sini ve zulme uğrayanların haklarının aranacağına dair yemin ederek anlaşmışlardır ki, buna Hilfu'l-Fudûl denir[74] Bu konuda Hz Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: «Ben Abdullah bCud'â'nın evinde yapılan Hilfu'l-Fudûl'a iştirak ettim, îslâm geldikten sonra da çağrılsam yine iştirak ederdim»[75]

V Kabe'nin Tamiri

Hz Muhammed (sav), otuzbeş yaşlarına geldiğinde, Kabe'nin tamirinde çalıştığı kaynaklarımızda zikredilmektedir
Yukarıdaki bölümlerde gördüğümüz gibi Kabe ilk defa Hz Adem (as) tarafından bina edilmiş ve Nuh tufanına kadar gelmişti
Tufandan sonra sadece temeli kalan Kabe'yi Hz ibrahim ve ismail inşa etmişler, öylece Hz Muhammed (sav)'in zamanına kadar gelmiştir Bu arada zaman zaman yıkılmış ve tamirata maruz kalmıştır[76]
Kabe'nin Hz Muhammed (sav)'in zamanındaki tamirine iki sebep gösterilmektedir:
Birincisi: Duvarlarının çoğu yıkılmış olan Kabe'yi sel sularından korumaktır ki, bu rivayette bulunanlar, Kabe'nin sel sularıyla yıkıldığını söylerler
ikincisi, buhurla Kabe'yi tütsülemek isteyen bir kadının ateşinden çıkan bir kıvılcımın, yangına sebep olduğu ve bu yüzden tekrar tamirine ihtiyaç görüldüğü şeklindedir[77]
Bu sıralarda Kabe, toprak terpiçlerle duvarları yapılmış; kapısı yerde[78] ve üstü açık, yani tavansız bir durumdaydıKâbe'nin örtüsü dıştan örtülür ve duvarlarının üstünden bağlanırdı Kapıdan içeri girildiğinde, sağda, Kabe'ye verilen hediyelerin konduğu bir kuyu vardı[79]
Kabe temele kadar yıkıldıktan sonra Kureyş tarafından iş bölümü yapılarak tekrar inşasına başlandı
Kabe, Hz ibrahim (as) tarafından atılan temele kadar yıkıldı Hatta rivayete göre[80] o işde çalışanlardan birisi temel taşlarını sökmek isterken bütün Mekke sallandı Bunun üzerine yıkma işine son verilerek duvar örülmeye başlandı
Kabe duvarı Haceru'l-Esved'in konacağı yere kadar yükseltildi Fakal Hacerul-Esved'in yerine konması işine gelince ihtilaf çıktı Çünkü o taşı yerine koymak, büyük bir şerefti Her kabile bu şerefin kendisinde olmasını istiyordu Hatta bu iş için savaşa bile karar verenler oldu[81] Nihayet Ebu Umeyye b Muğire adındaki şahıs -ki o zaman Mekke'nin en yaşlısıydı- onlara şu teklifte bulundu: «Babu' Abdi'ş-Şems (bugünkü adı Bâbu's-Selâm)'dan ilk gelen şahıs size hakemlik etsin ve bu işe karar versin» Bu teklifi kabul ettiler ve biraz sonra da oradan Hz Muhammed (sav) geldi Hepsi birden, «el-Emin» diye bağrışmaya başladılar ve kendisini taşın konmasında hakem yaptılar
Hz Muhammed (sav), Haceru'l-Esved'in yerine konmasında herkesin pay almasını istedi ve getirttiği bir bezin içine taşı koyarak bütün kabile temsilcilerinin birer ucundan tutmasını söyledi Böylece yukarıya kaldırılan Haceru'l-Esved'i Hz Muhammed (sav) eliyle alıp yerine koydu ve o fitne de kapanmış oldu
Hacerul-Esved'in konmasından sonra duvarın örülmesine devam edildi ve tavanı da yapılarak örtüsü örtüldü[82]
Haceru'l-Esved, Kabe'nin en önemli kısmını teşkil eder Onunla tavafa başlanır Bu konuda Prof Muhammed Hamidullah[83]şunları yazıyor: «Bir hadis-i Şerifte -ve bunu en az üç sahabe rivayet etmektedir- Hz Peygamber diyor ki:
"Haceru'l-Esved, Allah'ın yeryüzündeki sağ elidir" Yani Kabe'deki Haceru'l-Esved, Allah'ın yeryüzündeki sağ elini temsil ediyor Şu halde, Mekke'ye giden hacılar, ellerini Allah'ın sağ eli üzerine koyarak sadakat yemininde bulunurlar Hacıların, Haceru'l-Esved1 e ellerini koyma hareketinin iki adı vardır: İstilâm' ve 'Bey'a' îstilam'm kelime manası, 'elde etmek' demektir, o halde antlaşmanın elde edilmesi' Allah, bizim sadakat antlaşmamızı el-de ediyor demektir Bey'a, bildiğimiz kontrat demektir O halde bu, bizim Allahu teâlâya itaat edeceğimize dair bir kontrat, bir söz vermemizdir"
insan; Allah'a bağlı olduğuna,O'na teslim olduğuna, herşeyi O'nun rızası için yaptığına ve yapacağına, O'nun sevdiklerini seveceğine, sevmediklerini sevmiyeceğine, O'na isyan edenlere itaat etmiyeceğine, O'nun ahkâmı için çalışacağına, her hareketini O'nun rızasını kazanmak için düzenleyeceğine bu uğurda gerekirse şehit oluncaya kadar mücadele vereceğine dair; yeryüzünde ilk yapılan bu evin duvarı içinde bulunan ve Allah'ın yeryüzündeki sağ elini temsil eden Haceru'l-Esved'e elini koyarak yemin ediyor, biat ediyor ki, buna istilâm denir
"Şüphesiz âlemler için, çok feyizli ve ayn-ı hidayet olmak üzere, konular ilk ev (ma'bed) elbette Mekke'de olandır"[84]
îşte bu mâbeddeki istilâmı iyi anlamalı, sadece Kabe'yi tavaf ederken değil, bütün ibâdetlerimizde, sadece Allah rızasını gözetmeliyiz [85]


Alıntı Yaparak Cevapla