Yalnız Mesajı Göster

Asr-İ Saadette Kur'an Ve Sünnet 'İn Anlaşılması

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Asr-İ Saadette Kur'an Ve Sünnet 'İn Anlaşılması




5- Kur'an'ı Anlamak İçin Başvurdukları Kaynaklar

Asr-ı Saadet müslümanlarının Kur'an-ı Kerimi anlama noktasında dil açısından bir problemlerinin bulunmadığına değinmiştik Kur'an-ı Kerim, günlük hayatlarında konuştukları dil ile inmişti Belki biri için şu kelime, diğeri için başka bir kelime yabana gelmiş olabilir Hatta aralarında şu veya bu kişi bazı cümlelerden ne kastedildiğini anlamamış olabilir Ama bir bütün olarak Kur'anı anhyorlardı
Herşeyden önce Kur'an'm dilini bilmeleri, Kur'an'ı anlamaları bakımından en önemli engeli ortadan kaldırmıştı Peygamber (sav)İn vefatından sonra anlamadıkları kelime ve terkipleri -ki bunların sayısı çok azdı- birbirlerine sorarak ya da cahiliye dönemi şiirine başvurarak hallediyorlardı Tabii ki cahiliye şiirine başvurdukları meseleler, dili ilgilendiren meselelerdir Ancak dil engelinin bulunmaması, Kur'an'ı anlama noktasında herşeyin tümüyle halledildiği anlamına gelmez Çünkü Kur'an-ı Kerim, Arapların hakkında pek bir bilgiye sahip olmadıkları inanç meselelerinin yanısıra sosyal hayatın tüm alanlarından bahsetmektedir İbadet konularını, ahlâki prensipleri, ayrıca bütün bu hususlarda kıyamete kadar gelecek bütün nesillerin ihtiyaçlarını kapsayan bir kitaptır Bütün bunların yanında sınırlı bir hacme sahiptir Her bir cümlesi derin anlamlar içerir Bazen bir cümlesi, pratik hayatın geniş bir alanına hitap etmektedir İşlediği konuları, genellikle değişik sûrelerde ele almakta, bir sûrede konunun bir yönü, başka bir sûrede başka bir yönü işlenmektedir
Bu nedenle bir konuda Kur'an'm ne dediğini tesbit edebilmek için her zaman dili bilmek yeterli değildir Dilin yanında başka kaynaklara da ihtiyaç vardır
Konuyla ilgilenen uzmanlar, sahabîlerin başvurdukları kaynakları dört başlık altında toplanmışlardır:[57]
1 Kur'an-ı Kerim,
2 Peygamber (sav),
3 letihad (re'y),
4 Ehl-i Kitap
Şimdi de bu kaynaklara nasıl başvurduklarını görelim: [58]

A) Kur'an-1 Kerim

Kur'an-ı Kerimin bir konuyu değişik sûrelerde ele aldığına değinmiştik Bir konuda muhtasar olarak anlatılan bir konu başka bir sûrede daha geniş bir şekilde ele alınmış veya bir yerde konunun bir yönü anlatılmışken başka bir sûrede diğer bir yönü ele alınmış, bir yerde mutlak ifadelerle anlatılan bir hüküme, başka bir yerde birtakım kayıtlar getirilmiş, âmm (genel) olarak zikredilen, başka bir yerde tahsis edilmiştir vs
Kur'an'm hedefi, toplumu bütün yönleriyle İslah edip eğitmektir Toplumun inancını tashih etmek, ahlâk yapısını İslah etmek, sosyal kurumlarını İslah etmek, Allah'a nasıl ibadet edileceğini göstermek ve benzeri konularda insanları eğitmektir Kullandığı üslupta eğitmek, bilgilendirmenin Önünde gitmektir Bir konunun değişik sûrelerde işlenmiş olmasının en önemli sebeplerinden birinin bu olması gerekir Akademik kitaplarda olduğu gibi bir konuyu ele alarak ayrıntılarına kadar onu bir başlık altında işlemez Çünkü akademik kitaplarda bilgilendirme diğer amaçların önünde yer almaktadır Bir âyeti ele alıyorsunuz, bakıyorsunuz ki bir yönüyle ibadeti, bir yönüyle ahlâkı, hukuku veya başka bir konuyu ilgilendirmektedir
Netice olarak Kur'an'ı Kerim âyetleri birbirlerini açıklamak-tave birbirlerini tamamlamaktadır Kur'an1 da ele alınmış bir konuyu incelemek isteyen, o konuyla ilgili ve müteferrik sûrelerde geçen âyetleri bir araya getirerek onları topluca değerlendirmek zorundadır Bu işlem bir bakıma Kur'an'm Kur'anla tefsiridir
Kur'an'm yine Kur'an ile tefsir edilmesine bizzat Peygamber (sav) rehberlik etmiştir Mesela: «İnanıp da imanlarına herhangi bir zulüm karıştırmayanlar var ya işte güven onlarındır»[59] âyeti indiğinde anladıkları şekliyle âyette anlatılanlar müslü-manlara ağır gelmiş ve: Hangimiz kendisine zulmetmez ki, demişlerdir Bunun üzerine Peygamber (sav) onlara: Ayette anlatılmak istenen, sizin şu anladığınız değildir Kastedilen, "şirk"tir Salih kulun şu sözünü duymadınız mı: "Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür"[60] demiştir[61]
Nisa sûresinin 23 ve 24 âyetlerinde kişinin kendileriyle evle-nemeceği kadınlar sıralanmakta ve bunların dışında kalanlarla evlenilebileceği ifade edilmektedir Burada evlenilemeyecek kadınlar arasında müşrik kadınlar zikredilmemektedir Bakara sûresinin 221 âyetinde ise, müşrik kadınlarla da evlenilemeyece-ği belirtilmektedir
Hangi kadınlarla evlenilemeyeceğini tesbit edecek kişi bu iki sûreden birine bakarak hüküm verecek olursa, vereceği hüküm eksik olacaktır [62]

Alıntı Yaparak Cevapla