08-02-2012
|
#11
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Asr-İ Saadette Kur'an Ve Sünnet 'İn Anlaşılması
2- Hadislerin Yazılması
Peygamber (s a v ) hadislerinin başkalarına aktarılmasını teşvik ediyordu Hadisler eğer başkalarına aktarılacaksa onları korumanın ve onları başkalarına aktarmanın iki yolu vardır Bunlardan biri, ezberlenmeleri, ikincisi ise, yazılmalarıdır Nitekim Kur'an-ı Kerimin korunup başka nesillere aktarılması bu iki yolla olmuştur
Hadislerin yazılması konusunda Peygamber (s a v )'den farklı rivayetler nakledilmektedir Bu rivayetlerin kiminde hadislerin yazılması yasaklanırken kiminde ise teşvik edilmektedir
Hadislerin yazılmalarının yasaklanmasını ifade eden bir hadiste şöyle buyurulmaktadır: "Benim sözlerimden bir şey yazmayın Herkim benden, Kurandan başka birşey yazmışsa onu yok etsin [124]
Yasaklama ile ilgili başka rivayetler de vardır Yazılmasını teşvik aden rivayetlerin, birinde ise Abdullah b Amr şöyle demektedir: "Peygamber (s a v )'den duyduğum ve muhafaza edilmesini istediğim her şeyi yazıyordum Kureyş: "Sen Peygamber'den duyduğun herşeyi yazıyorsun, oysa o da insandır; gazap ve rıza hâlinde konuşabilir" diyerek yazmaktan beni menetti Ben de yazmaktan vazgeçtim ve bu durumu Peygamber'e anlattım Eliyle ağzına işaret ederek şöyle buyurdu: 'Yaz, nefsim elinde olana yemin ederim ki ondan ancak hak söz çıkar [125]
Gelen rivayetlerden anlaşıldığı gibi sahabeden bir kısmı hadisleri yazıyordu Kimi araştırmacılar yazanların sayılarının da az olmadığı görüşündedir Mesela Muhammed Hamidullah, bunların sayılarının elliye ulaştığı görüşüne katılmaktadır [126]
Hadislerin yazılmasını yasaklayan ve teşvik eden rivayetler arasındaki çelişkiyi uzlaştırmak için farklı görüşler ileri sürülmüştür Biz burada daha tutarlı gördüğümüz ikisini nakletmekle yetineceğiz
Bunlardan birincisi şöyledir: Peygamberin kendi sözlerinin yazılmasını yasaklaması, bu sözlerin Kur'an'a karıştırılması endişesinden kaynaklanıyordu [127] Bu nedenle onları Kur'an'a karıştırmayacaklarından emin olduğu kimselere yazma izni vermişti Kur'an-ı Kerim âyetlerinin çoğu nazil olduktan ve birçok hafız tarafından ezberlendikten ve başka birşeyle karışması endişesi ortadan kalktıktan sonra Hz Peygamber hadislerin yazılması iznini genelleştirmiştir [128]
ikincisi ise; insanların hadislere yönelip Kur'an'ı ihmal etmeleri endişesidir Hadisleri yazma işinin dar çerçevede tutulması sadece ilk dönemleri kapsamıyor Kur'an-ı Kerim'in birçoğu indikten ve ezberleyenleri ile onu yazanlar çoğaldıktan sonra da aynı endişe devam etmektedir Sahabeden yapılan nakillerde bu endişe daha bariz bir şekilde kendini göstermektedir Mesela bir ara Hz Ömer hadisleri yazdırtmayı düşünmüş fakat insanların hadislere yönelerek Kur'an'ı ihmal etmelerinden endişe etmiştir [129]
Sahabe döneminde hadislerin yazıya aktarılması, "Sahife" ismini taşıyan küçük risalelerden ibaret idi Bildiğimiz anlamda tedvin edilip hacimli kitaplarda toplanmaları sonraki nesillerde gerçekleşmiştir [130]
3- Lafızla Rivayet Ve Mana İle Rivayet
Sahabe hadisleri lafızlarıyla aktarmaya önem gösteriyordu Peygamber hangi lafızları kullanmış ve cümleyi nasıl kurmuşsa öylece aktarmaya özen gösteriyorlardı Genel eğilim buydu Ancak zaruret halinde mana ile de rivayet ediyorlardı
Lafizla rivayete o derece önem verenleri vardı ki bir harfin eksik veya fazla rivayet edilmesine tahammül etmezlerdi Birinin bu şekilde bir hadisi rivayet ettiğini gördüklerinde hemen müdahale eder ve düzeltirlerdi Özellikle Hz Ömer ve oğlu Abdullah'ın bu işe son derece Önem verdiklerini gelen rivayetlerden anlıyoruz [131]
|
|
|